Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından vatandaşların çoğu binasının sağlam olup olmadığını araştırmaya başladı. Deprem bölgesinde yapılan araştırmalar sonrasında doğru zemin, projeyle devamında ilgili teknik ekip takibinde yapılan yapılarda, yıkımın önüne geçildiği ve hafif hasarlı olarak depremi atlattığı belirlenirken, deprem risk analizi yaptırma talebinde de artış görülüyor.
“Şu andaki panik havasını üzerimizden atmamız lazım”
Bölgede gönüllü hasar tespit grupları tarafından yapılan incelemeleri anlatan İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Doğru zeminde, doğru projeyle her basamağı ise ilgili teknik elemanlarca titizlikle kontrol edilmiş yapılarda, en azından yıkımın önüne geçildiğini ve hafif hasarlı bu yapıların depremi atlattığını gördük. Burada asıl olan şey mutlaka Türkiye'deki yapı stoğunun ve oluşabilecek depremlerin bu yapı stoğuna olan etkisinin araştırılması. Bunu yapmadığımız müddetçe her depremden sonra karşılaşacağımız aleni ve aşikar. Eğer yapınız doğru zemin ve projeyle, doğru teknik ekip tarafından kontrol edilerek yapıldıysa şu andaki panik havasını üzerimizden atmamız lazım. Bunu yapmadığımız müddetçe maalesef ancak kendimizi psikolojik baskı altına sokar, ruh yapımızı bozarız” dedi.
“Test yaptıracağız derken, yapıya da zarar vermenin önüne geçmemiz gerekiyor”
Risk analizi yaptırmak için binadan parça alınması için kolonlara hasar verilebileceğinin altını çizerek uyarılarda bulunan Dr. Süleyman Kamil Akın, “Karot almak için yanlış yerden karot aldığınızda, binanın donatısını kesiyorsunuz. Bu da sizin deprem performansınızı ciddi şekilde etkileyecek bir durum ortaya koyuyor. Vatandaşlarımızdan bu üstünkörü karot alım işini ortadan kaldırarak ve uzman inşaat mühendislerinin belirlediği yerlerden akredite laboratuvarlara gerekli testleri yaptırmalarını özel olarak rica ediyorum. Bu risk raporu her binaya lazım mı diye sorular geliyor. Tabii hepsine de lazım değil. Vatandaşlarımız bizi arıyorlar ve 2020 yılında başlamış inşaat, 2021 yılında teslim edilerek daireye oturmuşlar binam sağlam mı soruları geliyor. Yapı denetim var, projesi güvenilir ise zemin parametrelere doğru alındıysa en ufak çatlak da yoksa bu vatandaşlarımızın şuan panik etmesine gerek yok. Binaların bodrum zemin katlarına kırılan, dökülen bir yer var mı diye bakıp binalarını bir incelemeleri gerekiyor. Burada eğer bir kusur görürler ise mutlaka odamıza, ilgili kuruluşlara ya da akredite olmuş laboratuvarlara inşaat mühendisinin gözetiminde bu testleri yaptırsınlar. Yani test yaptıracağız derken, yapıya da zarar vermenin önüne geçmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“İzolatörlerin özellikli ve nitelikli yapılarda ihtiyaç halinde kullanılması en doğru olanıdır“
İzolatör kullanımının uygun binalarda daha verimli olacağını belirten Akın, “İzolatör kavramı, son günlerde çok tartışılıyor. Deprem dalgaları geliyor. Bunun binaya iletilmesini azaltan bir malzeme ama doğru şekilde projelendirilmiş, 5 - 10 katlı yapılarda izolatör maliyeti ya da izolatör kullanımı eğer özellikli bir yapı değilse yani tarihi eserleri koyduğunuz bir müze veya ameliyat sırasında oluşan bir depremde ameliyata devam etmeniz gereken durumlar söz konusu değilse, çok da gerek değil. Yani her binaya izolatör koyalım dersek ne bütçesini karşılayabiliriz, ne de sonucuna ulaşabiliriz. Çok yüksek katlı yapılarda, mesela Japonya'da bu tür depremler oluyor. İyi kullanılan izolatörlerin özellikli ve nitelikli yapılarda ihtiyaç halinde kullanılması en doğru olanıdır" diye konuştu.
İHA