DEVİR DEĞİŞTİ

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

Dünyada hüküm süren bunca insan yüzlerce yıl sonra da aynı insan mı? Devir değişti, şehirler, yapılar, konuşmalar, bakışlar, evler teknolojiler ve hayatın kendisi değişti. Peki, insan değişti mi yoksa bir değişim sürecin demi? İçimizdeki iyiliğimi kaybettik yoksa öfkemiz yavaş yavaş bizi ele mi geçiyor? Sorulması ve üzerine düşünülmesi gereken çok fazla soru var. Hangisinden başlamalıyız? Sevgi kelimesinin hissettirdikleri mi değişti yoksa sevgiyi kullanmadıkça “ insan” gibi “kelime” de mi anlamını yitiriyor?

“Yaratılanı severim, yaratandan ötürü” diyen müthiş düşünceli bir kültürden sonra nasıl ve ne zaman tahammülsüz bireyler haline geldik veya getirildik? Bu naifliği ve zarifliği geri kazanabilecek miyiz? Yirmi birinci yüzyıl, insanlığın bu kadar zamandır bu dünyada hüküm sürdüğünü düşünmek insana kendini ürkütücü hissettiriyor.  Geçtiğimiz sokaklardan, bindiğimiz otobüslerden, oturduğumuz parklardan daha önce kaç milyon geçip gitti? Kaçı orada ne mutlu ansını bıraktı? Kaçı aynı yerde aynı hayali onlarca kez kurdu.  Dönüp geriye baktığımızda bunları düşünmek bizleri daha insancıl yapar mı bilmiyorum.

“içimde çok büyük bir ağlamak var” diyor ya yazar ve akademisyen Nazım Bekiroğlu… Yemeği yanan karıncaya, evi yıkılan kuşa, sevgisiz büyüyen bir çocuğa, yapraklarını kaybeden koca çınara ağlamak istiyorum. Bin yıllık gözyaşlarımla…

Ağladıkça kötülüğün kiri pası gidecek mi bu dünyadan? Ya da kötülüğün kirini pasını akıtmanın tek yolu inatla gülümsemek mi?  Gülümseyerek iyiliğin daha çok sahne almasını sağlaya bilir miyiz?  Kötülüğün varlığını kabul edip iyi olmayı ve iyi kalmayı tercih ederek yeşertebiliriz belki de güzelliği.  Bir çocuğun yüzündeki gülümsemenin, küçük bir kuşun akşam yemeğinin, yeni dikilmiş bir fidanın can suyunun sebebi biz olsak neler değişirdi hayatta ya da değişir miydi bir şeyler?  Dünyayı sevgisiz büyüyen insanların savaşı mahvettiyse bir çocuğun daha sevgisiz kalmasına müsaade etmeli miyiz?   İnsanlar kendi hayatında bir güzellik beklerken neden kendi hayatımızın, başka hayatların güzelliğine dokunan sihirli değneği biz olmayalım?

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.