Devlet Kanun yapıyor, Uygulayıcılarına diyor ki; Aha size kanun. Yetmedi. Mesela İç işleri Bakanlığı,
Çevre ve Orman Bakanlığı kanun ve yönetmelikleri. İlgili tüm kurumlar hali hazırda pür dikkat tam kıta belediyelere kolaylık sağlıyor. Beşer şaşar hata affedilir de; Yıllarca kahrını çekenlerin ilk hatasında birilerinin keyfine yakıp yıkılıyorsa bir yerler bu işe vefasızlık denir.
Her neyse;
Mesela Belediyelerin işlemesi için Belediyeler Kanunu var. Biliyorsunuz.
Ama her ne hikmettir, belediye kanunu delik deşik...
Belediyelere tüm bakanlıklar da yönergeleri ile destek oluyor.
Diyorlar ki; Alın size kanun ve aha da yönergeleriniz.
Hazır yemek yani. Alın deyip teslim ediyor kanun ve yönergelerini... İş bu nokta da başlıyor.
Belediye Başkanlıklarına tek yapması gereken kanun ve yönergeleri harfiyen uygulamak.
Peki ya başka!?
Devletin biliyorsunuz, bir kanunu daha var.
Yap- İşlet ve devret...
Belediyeler de son zamanlarda bu kanunun tersine işletiyor sanki?
Devlet yaptırıp, işletip devrettirirken,
Bazı Belediyeler yapılanı bozdurarak, YAP- BOZ mantığı ile kendi hükümetini adeta topa tutuyor.
Bazı belediyeler sanırsınız ki; Yap- boz tahtasına çevirmiş Belediyeler kanun ve yönergelerini.
Gücü kimden ve nasıl alıyorsalar. DUR diyen de yok...
Alın size Çarşamba Abdullahpaşa Cami yanında ki inşaat.
Yılbaşından önce adama belediye inşaat ruhsatını veriyor, 22 Şubat' ta PARDON diyorlar.
İddia o ki; bir kaç kişi gidiyor belediyede birilerine(!) , İnşaat durdurulduğuna göre olsa olsa Başkana koşup gidip, bu inşaat Cami' den ileri yapıyor adam binayı deyip, verip veriştiriyor, feryadı kopartıp ediyor şikayeti.
Başkan iddia o ki; birimlerini yolluyor ve Belediyenin verdiği ruhsata inat. Aman Allah'ım doğru 0.98cm ileri... Neye göre, kime göre ileri. Yan taraflarına bakıyorsunuz inşaat diğer binalarla tam hiza!...
Askere gitse binalar % 100 düzgün "Hizaya geeeel" demeye bile gerek yok görünümünde...
Ama Başkan'a giden jurnalciler demiş ya? İleri yapılıyor.
Belediye de hemen o binayı dur ileri çıkmışın diyor. Adamın Allah' tan yaptığı ileri çıkışın parasını ödemeyi taahhüt ediyor.
Ama işin içindekini bilen var mı? Birileri rahatsız olmuş. Neden, niçin...
Kaldı ki binayı yamuk yaptırmakla kimin eline ne geçecek? Diğer binaları görünce böyle diyesi geliyor insanın.
Bize de kardeşim kanun kime göre işliyor yaz bunları diyorlar. Biz de eleştirileri dilimiz döndüğünce yazıyoruz. Bize ne?
Şimdi bize düşen soru şu: Çarşamba birilerine göre mi, Devletin Kanun ve yönergelerine göre mi yönetiliyor?
Birileri çıkıp sormaz mı? Hakkında iddialara göre en az 3-4 İmar dava dosyaları ayyuka çıkmışken, birileri hala dosyalar için dava açılmasını beklerken hem de...
Hadi ruhsatta hata var dedin. Ya eski binaların hizasına neden uymazsın. O inşaatın sağı- solu hiza da mı ki ortada ki o binayı yamuk yaptırmaya çalışılıyor? Çok enteresan. Yamuk olunca daha çok mu kira alır ki? Yamuk iş...
Bu işin aslı sanırım akıl işi değil. 'Delinin biri kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış'.
Çok isyan ederseler, bu işin ardında kim rahatsız olmuş, kim Başkanı rahatsız etmiş, neden ettiğini ise üç aşağı, beş yukarı deşifre ederiz sanırım. Ama adres belli. Edeni ruhsatı alan da, imarı yapanda biliyor.
Çok yazık ve çok ayıp değil mi? Belediye, İlçe bizim. Dert ne ola ki?
Neyse; Sorun çok.
Devlet yap-işlet, devret derken, Belediye Yap- Boz diyorsa... Ya Çarşamba' da keyfilikten öte hizmet, yatırım yok, ya da hükümeti, kanunu umursamıyorum demektir.
Kanuna uyup durdurduk diyorsalar!. Bu hata bir kişinin değil, en tepeden en alta kadar herkesin olmalı?. Kimse kendini sıyıracak pozisyon almamalıdır.
Bu memlekette Kanunlara uyulmuyorsa, o zaman olsa olsa Dağ kanunlarına uyuluyor demektir ki. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti... Hatırlatayım dedim...
Şimdi; Devlet ve hükümet mi yoksa bazı belediye mi yanlış yapıyor? İnşallah en yakın zamanda bir akıllı çıkıp; YAP- BOZ diyenlere, DUR- GİT derse ilçe de ancak o zaman kurtulacaktır. Ne dersiniz?
Devlet baba her şeyi hazır edip eline veriyor...
Devlet Baba daha ne yapsın?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...