Dedik ya!, Siyasetin altı kaynıyor,
“Kadayıfın altı yanmasın” diyerek.
Valla biz şu haylaz kuşların yalancısıyız.
Bu kuşlar da hiç bir yerde durduğu gibi durmuyor canııım.
Kuşlar kulağımıza yine neler fısıldamıyor ki?
Ama yemezler…
Bu defa kuşları çok dinlemeyeceğim.
O kuşlar belki bana hep doğru yolu bu güne kadar gösterdi gösterdi ama,
Onlar doğru yolu gösterdikçe, biz doğruları yazdıkça hep biz kötü adam olduk.
Hani eski filmlerin kötü imaj karakter oyuncuları gibi.
“Doğru söyleyen dokuz köyden kovulurmuş”.
Onuncu köyde de değnek elde beklerler. Kimse banane ya demez. Hem de sevgi ile bekleşirler.
Neden, çünkü değnek vuran herkese pastadan pay var yaaaaa.
Bunu anlamayacak ne var ki?
Rahmetli babam ile çoğu dostumun dediği gibi,
“Her doğru her yerde söylenmez”
Biz söyleriz söylemesi ne de.
Dedim ya.
Doğru olanları söyleriz.
Kuşların dediğinin hepsini değil…
Bundan sonra bende siyaseti siyaset gibi yapacağım.
Doğrusu bende kalsın.
Yalan kısmı ile yola devam…
***
Bu seçimde kim aday adayı olacak- mış, kim adaylığa daha çok yakın –mış…
Bunları elbette ki yazacağım.
Ama her zaman olduğu gibi erkenden değil.
Bu defa Mevlana usulü…
Hani derler ya?
“Bekleyen derviş, muradına erermiş”.
Bu defa kedi keşkek yemeyecek.
Bu biline.
***
Ama gündem öyle hızlı ilerliyor ki!?.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Bizi ilgilendiren, aday adayı olacakların dediklerini, savunduklarını ve reklamını yapmaktır.
Gerisi kendilerine kalmış olay. Bizi onların siyaseti ilgilendirmiyor.
***
Her neyse konu değiştirelim biraz. Bu noktada ki düşündüklerimi çoğunuz zaten anladınız.
Kısacası ne demek istediğimi anladınız siz!...
Konu;
Efendim fındık 5 liraya yükseldi.
Kimin elinde fındık kaldı ki!.
Garibim çiftçi sattı fındıklarını, elinde avucunda kalmadı hiç.
Kalanlar şimdi daha mutlu daha heyecanlı.
Neden mi?
Fındık 5 TL. ye yükseldi.
Yani eskiden dolar, Euro’ dan kar yapıp köşeyi dönenler şimdilerde fındıktan voleyi vuruyor.
Olan yine gariban köylüme, çiftçime oluyor.
O gariplerimin elleri çamurlu, sırtlarından yağmur ıslaklığı hiç kurumuyor.
Ama malı götürenler hep aracılar ya da başkaları.
Eeee, düşün halkım düşün.
Suçlusu kim.
Hani söz var ya!.
“Parayı veren düdüğü çalar”
Eh onlarda düdük oldukça, onlar ellerinde ki düdüğü çaldıkça…
Bizim çiftçi daha çook zılgıt, pardon düdük ve nağmeler dinleyecekler demektir Allah bilir.
“Kel başa, şimşir tarak”diye buna denmez de neye denir…
Yarın nağmelere devam ederiz…
Bizim ki ücretsiz merak etmeyin.