Ramazan Bayramı halk arasında ‘şeker bayramı’ olarak da biliniyor. Ramazan Bayramı’na kısa bir süre kala uyarılarda bulunan Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emin Dinççağ, bu bayramda şeker ve şekerli yiyeceklerin tüketiminin arttığını ifade ederek önemli uyarılarda bulundu.
“Şeker yerine sütlü gıdalar ve dondurma”
Çocukların yeme alışkanlıklarının değişmesi gerektiğine değinen Uzm. Dr. Emin Dinççağ, “Şeker bayramı, çocuklar arasında şekerin en çok tüketildiği bayramdır. Bilindiği üzere şeker gibi glisemik indeksi yüksek yiyecekler çok tüketildiğinde kilo fazlalığı, obezite gibi sağlık problemlerine yol açan, çok önerilmeyen gıdalardır. Bu bayramda şeker yerine sütlü tatlılar, dondurma, meyveli yoğurt gibi ürünlerin şeker yerine tüketilmesi ve şeker tüketiminin insan sağlığı için çok faydalı olmadığı çocuklara anlatılabilir. Dünyada ve ülkemizde çocukluk çağı obezitesi çok ciddi halk sağlığı sorunları arasındadır. Hızla obezite, tip 2 diyabet ve ilişkili hastalıklar dediğimiz koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon artmaktadır. Bunun en büyük nedenleri kötü beslenme ve hareketsiz yaşamdır. Özellikle çocuklar arasında ülkemizde 6-11 yaş arasında obezite sıklığı yüzde 17,7’dir. Annesi ve babası obez olanlarda bu oranın daha yüksek olduğu, annesi ve babası obez olanların bu durumu memnuniyetle karşıladığı gibi bilgilerimiz vardır. Oysa obezite, kilo fazlalığı gelecekte çocukların tip 2 diyabet ve kalp hastalıklarına yakalanmasına neden olacak ciddi risk faktörleridir” dedi.
Uyarılarına devam eden Dinççağ, ayrıca şu bilgileri verdi:
“Şeker tüketiminin artacağı bayram günleri, çocuklarımızın olumsuz beslenme ve obezite sorunu için davranış değişiklikleri yapabileceğimiz günler olabilir. Sütlü tatlıların, muhallebi, dondurma ve meyveli yoğurt gibi daha sağlıklı beslenme önerileri ile değiştirilmesi daha az şeker tüketilmesi, şekerin ağız diş sağlığından, obeziyete kadar bir dizi sağlık sorununu tetikleyeceğinden bahsedilmesi gelecekte ortaya çıkabilecek ciddi bir obezite ve diyabet gibi sağlık sorunlarını önlemek açısından faydası olacağı unutulmamalıdır. Çocukluk obezitesi özellikle kentlerde daha ciddi bir artış göstermektedir. Yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi, yemek yemek için ayrılan zamanın az olması, ayak üstü atıştırma, bol yağlı, bol kolesterollü sosu çok yiyecekler, sebze tüketiminin az olması, çocuklara sebzeli beslenmenin sevdirilememesi, uyku süresinin az olması, bilgisayar başında geçirilen zamanın artması, şekerli yiyeceklerin içeceklerin çok fazla tüketilmesi ve reklamlarının çocukları etkilemesi gelecekte hızla artan obezite sorununu artıracağı bilinmektedir. Ülkemizde erişkin çağda yüzde 34,3 obezite olup, erkeklerde bu oran yüzde 16,9 kadınlarda ise yüzde 48,4 olarak belirtilmiştir. Alışkanlıklarımızı değiştirerek, şeker tüketimini azaltarak, özellikle çocuklardan başlayarak sporu ve egzersizi özendirerek obeziteyi önleyebiliriz.”
İHA