DÜNDAR “İKTİDARI ELEŞTİRDİ”

Cumhuriyet Halk Partisi Çarşamba İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenilen etkinliğe mahalle muhtarlarının yanı sıra parti yöneticileri, Samsun Milletvekili Hayati Tekin, Milletvekili Adayları Şaban Sevinç ve Müşfik Veysel Erdoğan’da katıldı. Programa ayrıca katılan televizyon ekranlarının tanınmış isimi Gazeteci-Yazar Uğur Dündar ise katılımcıların büyük ilgisini çekti.

Programda açılış konuşmasını yapan CHP Çarşamba İlçe Başkanı Süleyman Bilici, muhtarlara katılımlarından dolayı teşekkürlerini sunarak, muhtarların yaşadıklarını sıkıntıları yakından bildiklerini sorunları çözmek için CHP kadrolarına yetki verilmesi gerektiğini söyledi.

Başkan Bilici’nin ardından konuşan Milletvekili Adayları da AK Parti’nin Büyükşehir Yasası ile muhtarların ellerinin bağlandığını savunarak, CHP iktidarında bu yasanın kaldırılacağını ve muhtarlıkların eski yetkilerine kavuşacaklarını söylediler.

Programda son olarak konuşan Gazeteci-Yazar Uğur Dündar ise, “Benim bir çabam var oda sizin gerçekleri öğrenmeniz ve gerçekleri öğrenme hakkınıza hizmet edebilmek. Biliyorsunuz bu uğurda bir çok kez ölüm tehlikesi atlattım, aklınıza gelen bütün güçler benimle uğraştı. Gelmiş geçmiş bütün iktidarların hışmına uğradık. Bizler doğruyu söylediğimiz için, doğruyu söyleyen Türkiye’de pek makbul adledilmez, dokuz köyden kovulur. Hatta cezalandırılır. İşte o burada Sözcü Gazetesinde 11 ay hapis cezası aldıktan sonra benimle yapılan bir röportaj var. Bende demişim ki hapis cezası olamaz olsa olsa benim için madalyadır. Çünkü ben bu cezayı kimseye hakaret etmek için kimseye iftira atmak için kimsenin kişilik haklarına saldırmak için almadım. Ayrıca kimseye hakaret etmedim kimsenin kişilik haklarına saldırmadım. Dediğim gibi size gerçekleri duyurabilmek işçin sergilediğim çaba sonucunda aldım. Yani sadece ben mahkum edilmiş değilim. Sizin gerçekleri öğrenme hakkınız mahkum edildi, sizler mahkum edildiniz. Bence en önemli tarafı bu. O nedenle yine doğruları söylemeye devam edelim. Benim hiçbir yalanımı bulup ortaya çıkaramadılar. Türkiye’nin herhangi bir yerinde en güvendiğiniz gazeteci diye bir anket yapılsa ortaya bir isim çıkıyor uğur Dündar. Bunu övünmek için söylemiyorum. Yani ne kadar doğru gittiğimizi attığımız her adımı bilerek ve arkamızda kirli bir iz bırakmamak amacıyla atmak durumunda olduğumuzu belirtiyorum. Bu iktidar kadar, iktidarlar yalan söyleyebilirler, ama bu iktidar kadar kolay yalan söyleyen bir iktidar, benim yarım asırlık meslek hayatım boyunca gördüğüm bir iktidar değildir. Bu mevcut iktidar sabah akşam size yalan söylüyor. Aslında bütün politikaları iflas etmiş. Milli eğitimden sağlığa ekonomiden dış politikaya kadar tüm politikaları iflas etmiş ve özellikle dış politikayı birisi ortağımız olsa da şu bir kasım seçimlerinden sonra örneğin CHP ile koalisyon yapsak ta onun omuzlarına yıksak, Türkiye’yi bu orta doğu bataklığından gırtlağımıza kadar içine girdiğimiz kan gölünden bir çıkarabilse diye dört gözle bekliyorlar. Türkiye’yi yönetme gücünü kaybetmiş bir iktidar ile karşı karşıyayız. Güvenlik zaafı inanılmaz boyutlarda. Bakın adamlar göstere göstere geliyorlar, Cumhuriyetin kalbinde Ankara’da bombayı patlatıyorlar. Ne yazık ki bütün dünya da eleştiri ve alay konusu oluyor. Yalan söylüyorlar, yalan kötüdür ama en iğrenç yalan çocuklara ve halka yani sizlere söylenen yalandır. Çünkü çocuklarda halkta yalan kolay inanır. Ben bu gerçeklere sizlere anlatıyorum. Bu seçimlerde bir koalisyon çıkmaz ve tek başlarına ülkeyi yönetmeye devam ederlerse o rakam ne olursa olsun artık AKP Türkiye’yi iktidar etme yetisini ve gücünü kaybetmiştir. Paralize olmuştur. Bakınız Milli Eğitimden bir örnek vereyim. Bu iktidar döneminde kaç tane Milli Eğitim Bakanı’nın değiştiğini herhalde bir çırpıda hatırlayamıyorsunuz. Ama aynı iktidar devam etti. Aynı bildirgede yer alan eğitim politikalarının devam etmesi gerekiyor değil mi? Yani parti programında yer alan eğitim politikasının, bakan değişirse değişin devam etmesi gerekiyor. Hayır! Hangi bakan geldiyse sanki başka bir parti iktidar olmuş gibi milli eğitim sistemi değiştirildi. Yaz-boz haline getirildi. Ve ortada ne olduğu belirsiz, sistem midir sistemsizlik midir böyle bir kaotik eğitim atmosferi var. Çocuklarımız maalesef bu değişen sistemler içinde bir piyon olarak kullanıyorlar. Ve Türkiye milli eğitimindeki fırsat eşitsizliği artık inanılmaz boyutlara çıkmış durumda. Buna son vermek lazım.” Dedi.

Program konuşmalar ve katılımcıların Uğur Dündar ile hatıra fotoğrafı çekinmelerinin ardından son buldu.