Basına servis edilen fotoğrafa baktığımda, ikilinin sarmaş dolaş poz verdikleri ve birbirlerinin gözlerine bakarken, huzurlu oldukları anlaşılıyor...
Başkan ve milletvekili aday adayının bu samimiyetine insan imreniyor...
Nasıl bir sevgi, nasıl bir dostluktur bu?
Basına servis edilen fotoğraflara bakarken geçmiş gözümün önünden film şeridi gibi geçmeye başladı...
Haluk Tan'ın milletvekili olması için arkasındaki desteğin Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk olduğu biliniyor...
Tan bilindiği gibi Metro Holding'de yönetici...
Hüseyin Dündar'ın 2000'li yıllarda Galip Öztürk ile ÇEAŞ isimli şirketi kurduğunu anımsadım...
Hatta 2009 yılındaki yerel seçimlerde Hüsaeyin Dündar'ın seçim broşürlerinde kurmuş olduğu şirketi Çarşamba'ya hizmet olarak tanıtmış ve "Çarşamba kendi elektriğini üretecek" diye seçim vaadi olarak kullanmıştı...
Çarşamba halkı ne bilsin Dündar'ın şirketinin reklamını yaptığı ve Çarşamba'nın kendi elektriğini üreteceği vaadinin altında, "Bana oy verirseniz şirketi hayata geçirmem daha kolay olur ve bu sayede daha fazla para kazanırım sizin oylarınızla" demeye çalışıldığını...
Neyse, vatandaş Dündar'ın kendi şirketinin reklamını yaptığını bilmeden, Çarşamba kendi elektriğini üreteceği vaadlerine aldanıp Dündar'ı tekrar seçmişti...
Fakat şu gözü körolası (!) basın, Dündar'ın, kurulan ÇEAŞ isimli şirket sayesinde cebini doldurduğunu kamuoyuna duyuruyordu...
Yani 2009 yılında seçim malzemesi yaptığı elektrik işinin, aslında Dündar'ın kendi şirketi olduğunu kamuoyu 2010 yılında öğreniyordu...
Kamuoyunda Galip Öztürk ve Hüseyin Dündar'ın ortaklıkları öğrenilir öğrenilmez etekleri tutuşan Dündar, anında şirket ile ortaklığını bitiriyordu...
Fakat ortaklıktan ayrılması kamuoyunda oluşan öfkeyi dindirmiyor ve Dündar ile Öztürk kamuoyu önünde birbirleri ile kavgaya tutuşuyordu...
Gerekçe ise Çarşamba Otogarı oluyordu!..
16 Mayıs 2008 yılında 4 milyon TL bedel biçilen Çarşamba Otogarı'na 10 milyon 500 bin TL vererek belediyeden alan Öztürk'ün burayı 2010 yılında özel hastane yapılmak üzere satma planı olduğu ortaya çıkıyordu...
Çarşamba Otogar'ını özel bir hastaneye 50 milyon TL'ye satmak için Öztürk'ün planlar kurduğu ve bu satışa Dündar'ın karşı çıktığı ve Otogar Sözleşmesi'nde başka amaç için kullanılamayacağı maddesi olduğuna vurgu yapıyordu...
Galip Öztürk'ün basın danışmanı ise Fikir Haber isimli İnternet Sitesi'ne yaptığı açıklamada, "Evet sözleşmede öyle bir madde var fakat, başka maddeler de var ve Dündar o maddeleri yerine getirmek zorunda. Bize izin vermezse 10 milyonumuzu verip tesisi geri alsın" diyordu...
Bu karşılıklı açıklamalar Dündar İle Öztürk'ün "bir daha asla bir araya gelmeyecek şekilde kavgalı" oldukları şeklinde yorumlanıyordu...
Daha sonra hiçbir gelişme olmadan konu kapanıp gitti...
Bu kavgadan sonra Dündar ile Öztürk'ün bir daha aynı fotoğraf karesinde yer almadıkları görülüyordu...
Fakat kamuoyu önünde yapılan bu kavganın göstermelik olduğu Dündar ile Tan'ın sarmaş dolaş resimlerinden sonra anlaşılmıştır...
Veya Tan'ı, Galip Öztürk desteklemiyor!..
Eğer Öztürk, Tan'ı destekliyor ve Tan başkan Dündar'la görüşüyorsa, geçmişte yaşanan kavganın sadece Dündar'a karşı kamuoyunda oluşan öfkeyi dindirmek için kurgulandığı anlaşılıyor...
Sen Galip Öztürk ile kavgalı ol ve sonra makamında Öztürk'ün adayı ile sarmaş dolaş fotoğraflar ver!..
Bu ne anlama geliyor Dündar?..
Nerede kaldı senin kavgan?..
Ne oldu?
Milletin hafızasından ÇEAŞ yüzünden sana olan öfke silindi mi?..
Millet balık hafızalı, 2009 ve 2010 yılının üzerinden çok zaman geçti, unutmuşlardır değil mi?..
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...