DÜNDARI YAZ DİYORLAR!..

Berat GONCA
Yazılarımı beğenmeyenler varmış...
 
Hedefime yanlış insanları koyduğumu ileri sürenler varmış!..
 
Neymiş efendim:
 
Gazeteye mühürü Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar vurmuş ve ben Dündar ile ilgili köşe yazısı kaleme almıyormuşum...
 
Peki ben ne yapıyor muşum?
 
Kaymakamı eleştiriyor, kanun kaçağını ve ilçede güç odağı haline gelmiş servetini açıklayamayan fındık baronlarını kaleme alıyormuşum...
 
Ben Dündar'ı eleştirecekmişim, ilçedeki diğer olayları görmemezlikten gelecekmişim!...
 
Vay beeee...
 
Sizin aklınızı yesinler...
 
Hüseyin Dündar, emsal kabul edilmesi gereken Yargıtay'ın, 'Belediyelerin gazete ve matbaalara mühür vuramayacağı' kararına rağmen bir gazeteye mühür vurmaya kalkışmış ve Samsun 1. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir..
 
Mahkeme vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararı ile belediyeye, "Ben bu duruma el koyuyorum ve artık yetki sende değil bendedir. Eğer vermiş olduğum durdurma kararıma itiraz edeceksen, bir (1) ay içerisinde itirazı yap ve itirazını değerlendirelim. Sen artık o gazeteye karışamazsın" demiştir...
 
Belediye ise itirazını yapmıştır mahkemeye ve son sözü yine yargı verecektir...
 
Yargıda olan bir olayı ben niye yazayım...
 
Gazetecilik kin ve nefret duyguları ile yapılamaz...
 
Gazetecilik kamu yararına yapılan bir meslektir...
 
Nasıl ki, polis ve jandarma emniyeti sağlamakla görevli kolluk gücü ise...
 
Nasıl ki yargının görevi, bir toplumda bireylerin birbirleriyle ya da devletle olan ilişkilerinde ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözme görevini yürütmekse...
 
Basın da, çağdaş demokratik sistemlerde, vatandaşların devlet yaşantısında oluşan olayları öğrenmek ve bilme hakkını sağlayan araç olarak kamu görevi yapmaktadır...
 
Kamu görevine, kinini ve nefretini alet edemezsin...
 
Bir ilçenin kaymakamı, kanundan kaçanların övüldüğü etkinliklerde boy gösteriyorsa, gazeteci o kaymakamı eleştirir!..
 
Bir ilçede, kanun kaçakları gövde gösterisi yapıyorsa, o gösteriye müsade eden sistemi gazeteci eleştirir!
 
Bir ilçede tefecilik yapıldığı iddia edilirse, gazeteci sorgular!..
 
Bir ilçenin, uyuşturucunun üretim merkezi haline geldiği öne sürülüyorsa, gazeteci araştırır!..
 
Samsun'da yüzlerce müteahhit varken, kaymakama yakın olduğu için bir müteahhidin başka ilden gelip Çarşamba'da ihale aldığı söylentileri yayılıyorsa, gazeteci onu araştırıp eleştirir!..
 
Uyuşturucu ve tefecilik işleriyle  ilişkili olduğu dillenen insanlar, saygın insan olarak kamuoyuna lanse edilmeye çalışılıyorsa, gazeteci o durumu eleştirir!..
 
Türkiye Cumhuriyeti'nin kırmızı kitabına paralel yapı girmiş ve terör örgütü olarak işlenmişse ve bu yapılanmanın Çarşamba'da cirit attığı vatandaşlarca dile getiriliyorsa, gazeteci dile getirilenleri araştırıp eleştirir!..
 
Paralel yapının yayın organının Çarşamba temsilcisi eğer ki gününün büyük bölümünü, önemli bir devlet kurumunun başındaki müdürün odasında geçirdiği dilleniyorsa, gazeteci bunu eleştirir!..
   
Çarşamba'da  kanun kaçağı ve baronların kuklası olduğu öne sürülen bir sivil toplum örgütünün başkanının, yargıda önemli ilişkiler kurduğu ileri sürülüyorsa, gazeteci bu durumu eleştirir!..
 
T.T., isimli bir vatandaş, bir paylaşım sitesindeki hesabına, "Burdan sesleniyorum Türkiye cumhurıyeti'ne, Cumhurbaşkanlığı'na, Başbakanlığa, Adalet Bakanlığı'na, İçişleri Bakanlığı'na, Samsun Valiliği'ne, Çarşamba Kaymakamlığı'na" diye devlet yetkililerinden yardım isteyerek, "Adalet orada başka, burada başka olamaz. Ben yasaları iyi biliyorum, kimse bize karşı devlet makamını silah olarak kullanamaz. Çok şeyler biliyorum yaşanmış, konuşursam Çarşamba alt üst olur. İnsanlara insan muamelesi yapın. Bizim de herkes gibi okuyan çoçuklarımız ve sosyal haklarımız var. Adalet bir gün tecelli edecek..." diyerek, Çarşamba'daki güç odaklarının, nüfuz ettikleri devlet görevlileri üzerlerinden kendilerine baskı kurdurulduğu yönünde feryad-ı figan ederek sesini duyurmaya çalışıyorsa, gazeteci bu durumu ele alır!..
 
Bir spor kulübünün taraftar derneği başkanı, Çarşamba'da servetini açıklayamayan fındık baronunu, bir paylaşım sitesinde eleştirmeye kalkar ve eleştirmesinden 1 veya 2 saat sonra gece vakti "ihbar var" deyip yargı kararı olmadan bulunduğu mekandan alınıp adeta gözdağı verilip salınabiliyorsa, gazeteci orada eleştirir!..
 
Şimdi, "Bu kadar şeyi eleştirip, Dündar'ı neden eleştirmiyorsun?" diyenler;
 
Eğer Dündar, geçmişte yaptığı gibi şaibeli insanlarla ortak olup tekrar şirket kurmaya kalkar ve bunu belgelersem emin olun Dündar'ı da eleştiririm!..
 
Ama kimse yargıda olan bir olay yüzünden Dündar'ı eleştirmemi beklemesin...
 
Elbet yargı sonuçlandığında, Dündar'a konu ile ilgili yazacağım bir kaç kelamım olacaktır!..
 
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...
 
DİPNOT: Kaymakam Caner Yıldız'ın bir müteahhitle ilişkisine vurgu yapılan, "Kaymakamın Müteahhit Prensi mi?" başlıklı haberi, Samsun Özel Haber isimli internet sitesinden takip edelebilirsiniz... 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.