Skolyoz hakkında bilgilendirmede bulunan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Ali Kemal Ulaş, "Çocuklarda kötü duruş, omuz seviyeleri arasında eşitsizlik, bel çukurlarındaki asimetri, bel kemiğinde bir tarafın öne çıkıntı yapması, kürek kemiğinde tümsek görünümü, elbiselerin vücuda tam oturmaması ve kızlarda eteğin yukarı doğru çekilmesi gibi belirtiler görüldüğünde skolyoz ihtimali düşünülerek vakit kaybetmeden hekime başvurulmalı” dedi.
Skolyozun tanımını yapan Beyin ve Sinir Cerrahisi Opr. Dr. Ali Kemal Ulaş, “Skolyoz (omurga eğriliği), omurganın sırt ve bel bölgesinin yana doğru eğriliği olarak tanımlanır. Büyümenin en hızlı yaşandığı ergenlik döneminde görülme sıklığı artan hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlara ulaşabilmek için erken dönemde müdahale edilmesi büyük önem taşır” diye konuştu.
“Her 100 kişiden 2 ila 4’ünde görülüyor”
Toplumda yüzde 2-4 arasında görülen Skolyoz hastalığı ve cerrahi tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Ali Kemal Ulaş, hastalığa kız çocuklarında erkeklere oranla daha sık rastlandığını söyledi. Dr. Ulaş, “Skolyoz, kötü duruş ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik, bel çukurlarındaki asimetri, bel kemiğinde bir tarafın öne çıkıntı yapması, sırtta bir tarafta kemik kabarıklık (kürek kemiğinde tümsek görünümü), elbiselerin vücuda tam oturmaması, kızlarda eteğin yukarı doğru çekilmesi, vücut dengesinde sağa ya da sola kayma şeklinde belirtiler ile kendini gösterir” şeklinde konuştu.
“Erken teşhis önemli”
Skolyozda görülen çocuktaki hafif değişikliklerin aile üyesi, yakın bir arkadaş ya da öğretmen tarafından fark edilebileceğini vurgulayan Dr. Ulaş, bu durumda mümkün olduğunca hızlı bir şekilde bir hekime başvurulması gerektiğine dikkat çekti. Skolyoz cerrahisinde amacın eğilmiş omurları düzgün bir şekilde dizip birbirine kaynatmak olduğunu dile getiren Ulaş, "Kaynama sonrasında bu bölge tek bir kemik (omur) gibi hareket eder. Genelde 45-50 derecenin üzerinde olan eğrilikler ergenlik bitip büyüme tamamlansa bile ilerlemeye devam eder. İlerleme sırtta ve belde estetik olarak kötü bir görüntü oluşturduğu gibi akciğer fonksiyonunu da bozabilir. Bu durumda skolyoz cerrahisi yapan çoğu doktor skolyoz eğriliğini azaltmak ya da artmasını engellemek için cerrahi tedaviyi tercih eder. Günümüz teknolojisi skolyoz cerrahlarının eğrilikleri düzeltebilme yeteneklerini artırmıştır. Böylece estetik olarak düzgün bir görüntü elde edilebilir. Eğrilmiş omurların birbirine kaynatıldığı füzyon ameliyatı, skolyoz eğriliğinin artmasını engellemekte çok başarılıdır" ifadelerini kullandı.
“Skolyoz eğriliği ne kadar esnekse o kadar çok düzelir”
Ameliyattan önce özel eğilmeli ya da traksiyon filmi denilen özel röntgen filmleriyle skolyoz eğriliğinin ne düzeyde esnek olduğunun anlaşılmaya çalışıldığını vurgulayan Dr. Ulaş şunları söyledi: "Ameliyatı yapacak olan cerrah bu filmlerle ölçüm yaparak esneklik hakkında fikir sahibi olur. Skolyoz eğriliği ne kadar esnekse, o kadar çok düzelme elde edilir. Skolyoz ameliyatından sonra iz kalmasını engellemek için cilt estetik dikiş kullanılarak dikilir. İz oluşumunu engelleyici kremlerin kullanılması ve ilk yıl güneşe çıkarken kesi hattının üzerinin örtülmesi kullanılan diğer önlemlerdir. Skolyoz ameliyatı, omurganın tekrardan pozisyon verildiği, kasların yerlerinin değiştiği büyük bir ameliyattır. Genelde ameliyat sonrası ilk günlerde ağrı daha fazla olur. Çoğu hasta ağrısı üçüncü günden sonra azalarak hastaneden taburcu olur. Daha sonra aşamalı olarak ağrıları azalır ve genelde 2 ya da 4 hafta sonra okul çağındaki çocuklar okula gidebilirler. Hastalar ameliyat sonrası ikinci günde ayağa kaldırılıp yürütülürler."