Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çarşamba İlçe Başkanı Kemal Düzgün, 12 Eylül 1980 darbesinin 36. Yıl dönümü için yaptığı açıklamasında, “Ülkücü ve Milliyetçi Hareket dün 12 Eylül 1980 darbesinde olduğu gibi bu gün de 15 Temmuz kalkışmasında da yine her zaman olduğu vatan- millet ve bayrak ülküsü ile dimdik ayaktadır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çarşamba İlçe Başkanı Kemal Düzgün, “Bu gün 12 Eylül ...
12 Eylül 1980 ihtilali (Darbesi) Türk Siyasi ve devletimiz adına son kara darbesi dediğimiz darbenin yıl dönümü... 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Emir Komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bir DARBEDİR. 36 Yıl önceki ihanetten sonra geçmişte olduğu gibi bir kere daha; MHP ve ülkücü hareket bir daha 15 Temmuz FETÖ/PDY Terör örgütü ve TSK ‘nın emir komuta zinciri içine sızmış bazı ihanet şebekeleriyle beraber asker üniformalı hainlerin karşısındadır” dedi.
Düzgün, “12 Eylül öncesi, öğrenci olaylarının ve ideolojik çatışmaların yaşandığı ardı arkası kesilmeyen, bitmeyen siyasi cinayetler ve TBMM’ nin bir türkü Cumhurbaşkanı seçememesi ekonomik şartların her gün kötüye gittiği ve bir çok benzeri bahanelerle askeri darbeye zemin oluşturulmuştur. Sözde Milletin refah ve huzurunun yeniden tesis edilmesi için darbe hayata geçirilmiştir. 12 Eylül yönetimi akıl almaz uygulamaların yapıldığı insan onurunu hiçe sayan uygulamaların esasında Türk Milletinin vicdanlarında ebeddiyyete kadar derin yaraların açılmasının yanı sıra insanlar sorgusuz sualsiz mahkum edilmişlerdir. 12 Eylül 1980 darbesinin rakamlarla sonuçlarına bakılacak olursa, durum daha iyi anlaşılmaktadır.”
İşte size 12 Eylül Darbesinin resmi bilançocu:
-650 bin kişi gözaltına alındı.
-1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
-210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
-7 bin kişi için idam istendi.
-517 kişi idam idama mahkum oldu.
-50 kişi idam edildi.
-300 kişi kuşkulu şekilde öldü.
-171 kişi işkenceden öldüğü belgelendi.
-144 kişi cezaevinde öldü.
-16 kişi yurtdışına kaçarken vuruldu.
-73 kişiye doğal ölüm raporu verildi.
-43 kişi intihar ettiği bildirildi.
-98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmaktan yargılandı.
-30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
-14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartıldı.
30 binden fazla insan mülteci olarak yurtdışına çıktı.
12 Eylül 1980 darbesinin ülkeye maliyeti bu.
12 Eylül 1980 darbesinde kuşkusuz en ağır bedeli ödeyen, en fazla mağduru olan Ülkücü Hareket olmuştur. Çünkü darbe öncesi sağ ve sol çatışması olarak görenlerin aksine Ülkücü Hareket Türkiye’yi kominist emperyalizmine kurban etmek isteyenlere karşı vatan müdaafası yapmış ve darbenin hedefi olmuştur. Türk Milliyetçiliği gibi köklü ve aydın fikrin savunucuları olan ülkücüler idam sehpalarının ve zifiri karanlıklara boğulmuş zindanlarında benzerine az rastlanan bu büyük zume rağmen Ülkücü Hareket devletine asla sırtını dönmemiş ve düşman olmamıştır.
Bu günde Ülkücü Hareket önce ülkem düsturundan demokrasiye ve millet iradesine inancını devam ettirmektedir. İşte Ülkücü duruş budur ve bu duruş ilelebet devam edecektir.
12 Eylül 1980 Darbesinin yaraları ve izleri unutulmamış, unutulması da imkansızdır. Ülkemizde son on yıl içinde bu darbenin sorumluları yeniden yargı önüne çıkartılmış, bir nebze olsun acı, ızdırap ve ailesinden kayıplar veren, haksız işkencelere maruz kalanların acıları hafifletilmek istenmiştir. Ancak bu darbede hayatını kaybeden, derin yaralar alarak o işkence ve eziyetlerin izlerini unutamayanlar yavaş yavaş o yılları ve 1980 İhtilal ve darbesini unutmak üzereyken;
Ülkemizin başına 15 Temmuz FETÖ/PDY Terör örgütünün emir komuta zincirinden de bazı ihanet şebekeleriyle beraber TSK içine sızmış asker üniformalı hainlerin, ülkenin yok olması adına o KALKIŞMA ve Karanlık geceyle ülkemiz bir uçurumun daha kıyısından dönmesi sağlanmıştır. Bu kalkışmaya yine Ülkücü Hareket ve yine aklı selim, bayrak, vatan sevdalısı halkımızın sağ duyusu, vatan sever insanlarımız canlarını hiçe sayarak tankların önüne yatmış, halka kurşun sıktırmaya çalıştıkları Mehmetçik ile vatan sevdası dolu olan kendi milletine kurşun sıkmayıp geri çekilen TÜRKİYE CUMHURİYETİ SEVDALISI İnsanların dik duruşu sayesinde ağır hasar almadan kurtulmuştur.
Bu noktada da yine herkes 1980 darbesi gibi bir darbeden korkup endişe içinde olanları izleyip önlemlerini düşünürken, insanlar sokaklara çıkmaya korkarken, Milliyetçi Hareket Partisi olarak başta Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli teröristlerin bu aymaz ve delice kalkışmaya ve darbeye karşı çıkmış, MHP, Ülkücü Cmaia ile birikte Devletin hizmetinde ve yanında olduğunu belirterek karşı duruşunu herkesten önce meydanlara çıkıp açıklamıştır. 12 Eylül 1980 darbesinden en çok yara alan, en fazla kayıp veren, en fazla işkence gören ve en fazla genç Ülkücü Milliyetçi üyesini darbecilerin “Bir sağdan, bir soldan” gibi komik ve insanlık tarihine kara bir leke oLarak yazılacak sözleri ile savundukları darbeye karşı bir kere daha kendisini ortaya atarak VATAN- MİLLET- BAYRAK demiştir. Ülkücü Hareket, Milliyetçiler oldukça da bu VATAN SEVDASI, BAYRAK VE MİLLET ÜLKÜSÜ hiç bir zaman bitmeyecektir.
Ancak yine de unutulmamalıdır ki; bu durum tarih sayalarına kara ve büyük bir leke olarak yazılacaktır. Çünkü ilk defa Gazi ünvanı olan TBMM binası hain saldırıya uğramış, TSK içine sızan hainlerin başkaldırışı, kendi halkına kurşun sıkan terör örgütünün ihanet ve hainlikleri yazılacaktır. Bu FETÖ/PDY Terör örgüt üyesi teröristler bu kalkışmayı başarmış olsalardı ülke ne hale gelirdi acaba?
Kısaca ve işin özeti şudur ki; 12 Eylül darbesinin 36. Yılında Ülkücü Şehitlerimize bir kere daha Allah’tan rahmet diliyor, 12 Eylülişkence dolu yıllarını geçiren taşmedereseli ülküdaşlarıma sağlıklı ömürler diliyorum. Rabbim bir daha böyle büyük acılar Ülkücü Hareket ve Türk Milletine yaşatmasın.
Ve sözlerimi bitirken diyorum ki;
“Milletine ihanet eden, milletine silah çeken katiller hala tehdit peşinde bizde meydandayız ve sonuna kadar da olmaya devam edeceğiz. Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin”dedi.
HABER MERKEZİ