Belki anlatacağım bu konu bizlere biraz ters gelse de hayatın gerçeklerindendir. Ben bu konuyu bazen gündeme taşımışımdır. Özellikle edep ve hayâ- ahlak konularını işlemiş özellikle gençleri gündeme taşımışımdır.
Üniversitelerin gelişinin iyi olacağını, bölgemizin ekonomisini canlandıracağını düşünürken üniversite ve lise gençliğinin yanlış yollarda, yanlış işlerle uğraştığına rastlamaktayız. Belki bu konu ailesel olsa da bu gerçekleri görmezlikten gelmek vicdanen insanı rahatsız etmektedir. Yaz aylarının gelmesi, havaların ısınmasıyla çevremizde usulsüz, hayâsızca, ahlaksızca hareket eden gençlere rastlamaktayız. Hürriyet ve özgürlük adı altında akla hayale gelmeyen insanlık dışı ve cinsel hareketler yapanlara, öpüşüp koklaşanlara rastlamaktayız şehir ortasında. Belki bana hani derler ya gerici midir yobaz mıdır ne derlerse desinler. Müslüman mahallesinde salyangoz satanları deşifre etmeliyiz. Herkes edebince yaşamalı, hareket etmektedir düşüncesindeyim. Bizler de okul yıllarını yaşadık, ama böyle rezillikleri yaşamadık. Ada parkın her kenarı köşesi çift gençlerle dolup taşmakta uygunsuz şekillerde. Acaba ahlak zabıtası, ahlak polisi yok mudur diyorum. Yozlaşan gençlik görüyorum. Maneviyatını yitirmiş gençlik görüyorum. Bizim kimsenin uçkuruyla işimiz yok ama özgürlük adına yol ortasında öpüşmenin, halkın mesire alanı olarak kullandığı alanlarda uygunsuz halleri görüp yazmamak, uyarmamak ne kadar vicdan meselesi olur size bırakıyorum. Şimdi inin ada parka, çocukların oynadığı alanda, ailelerin piknik yaptığı yerlerde gençler cinsel arzularını gideriyorlar. Ne kadar iğrenç ve ne kadar düşündürücü…
Siz nereden biliyorsunuz diyorsanız ben yeni adliye önünde, ada park içerisinde bulunduğumdan bu konulara şahit oldukça üzülüyor, vicdan azabı çekiyor, bu gençlik nereye gidiyor diyorum. Edep ve Hayânın kalmadığını açıkça söylemek istiyorum. Banane demenin insanlıkla da örtüşmediğini söylemek istiyorum. Geçen gün borsa binasının önündeydik. Gençler birden öpüşmeye başladılar hem de sokak ortasında, onlara kızdık bağırdık ama nafile ve bu konuyu köşemde gündeme alarak vicdani ve insani sorumluluğunu üzerimden atmak istedim. Hani bir söz vardır ya “Çıplaklığı medeniyet sayanlar” a, o zaman hayvanlar bizden daha medeni demek istiyorum. Çağdaşlaşma adınca, modernlik adına uzuvlarını açanları görmekteyiz. Nüfus kâğıdında İslam yazan kadınlarımızın, insanlarımızın gidişatının iyi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Şunu da söyleyebilirim; bölgemizdeki suç oranlarının arasında en çok cinsel istismarın geldiğini biliyor muydunuz? Öyle ya da böyle edep ve hayânın kalmadığı toplumlarda bu tip suçların çok olacağını söylemek istiyorum. Ben buradan ne kadar yazarsam yazayım bu konuların hep yaşanacağını bilmekteyim. Ama toplumsal yozlaşmanın önüne geçmek şarttır. Bugün televizyonda oynayan edepsiz, ahlaksız diziler devam ettiği sürece aileler çocuklarına ahlak ve edep dersleri vermedikleri sürece bu işlerin daha çok kötüye gideceğini vurgulamak istiyorum.