Çarşamba’da yıllardır köfte işi ile uğraşan seyyar köfteciler en güzel köftelerini yaparak hem kokusu ile hem de tadı ile vatandaşın beğenisini kazanırken ekmek parası için alın teri döküyorlar. Seyyar köfteci Yakup Geniklioğlu, 40 yıldır bu işle meşgulüm. Baba mesleğim olduğu için bu işi daha da çok seviyorum diyerek sözlerine devam eden Geniklioğlu,”İşlerimden memnumum. Herkes köftelerimi beğeniyor. Hem vatandaşımızın midesini şenlendiriyoruz, hem de ekmek parası kazanıyoruz. İleri de kendimi çok daha geliştirip güzel bir iş yeri açmak istiyorum ve yanımda çalışanların benim şimdi çektiğim sıkıntıyı çekmemeleri için tüm olanaklarımı kullanacağım” dedi.
Diğer yandan geçmiş yıllarda bir işyerinde çalıştığını ancak bir türlü istediği gibi iş yapamadığı için işyerinden ayrılarak seyyar araba ile köfte satışına başladığını ve yıllardır da ailesini bu seyyar arabada köfte ekmek satarak geçindirdiğini ve bu günkü hali ile müşteri portföyünden çok memnun olduğunu dile getiren seyyar köfteci Dursun Ali Keçeci ise, ”Bu zamana kadar kimsenin hiçbir şekilde yardımı olmadan kendime böyle bir köfteci açtım. 3 çocuk babasıyım. Onları okutmak için 22 yıldan beri bu işle uğraşıyorum. Babamdan ve diğer hiç kimsenin 1 gram faydası olmadan kendi başıma burada yıllardır köftecilik yapıyorum. Çocuğumun birisi üniversiteyi bitirdi. Diğeri Üniversite sınavlarına girdi. Bir diğeri de bu sene liseye başlayacak. Çocuklarıma burs versinler diye yardım etsinler bana yeter” diyerek sıkıntılarını açıkladı.
Son okuyan çocuğunun da iyi bir eğitim almasını istediğini dile getiren Keçeci, Bu nedenle gerekli olan yerlere gittim ve müracaat ederek halimi anlattım. Fakat hiç kimse benimle ilgilenmedi. Herkes bana sırtını döndü. Ben yine de alın teri ile paramı kazandım. Bundan sonra da kazanarak evladımı okutmak için mücadelemi sürdüreceğim. İnşallah onu da okutarak vatana ve millete hayırlı bir evlat olarak yetiştireceğim” diyen Keçeci, ömrümün sonuna kadar köftecilik yaparım yine de ailemi açıkta bırakmam. Ekmek parası ve evlatları uğruna yaptığı fedakârlıkları anlata anlata bitiremedi.
HABER-FOTO: Fatma TAŞDELEN