Atasözleri bazen bizim kurtarıcımız değil aksine bizim sesimiz, kalemimizin belki de en güzel cümlelerinin akıtıldığı noktaları oluyor. Mesela: "Kör ölünce, Badem gözlü olurmuş"
Bizim insanlarımız da böyle. Yarın 'SİYASETTE' bilmem şu olacak deseniz yüzlerce insan akın akın o mekanı doldurur. Ya da Bedava bilmem ne dağıtılacak deseniz yine orası mahşeri andırır. Olmadı filan alış veriş merkezinde İNDİRİM var deseniz de durum aynı.
Ama Engelliler için şu olay, konferans veya destek organizasyonu var dersek inanın 50 kişi toplayamıyoruz. Sanki bugün sapa sağlamız ama bir saat sonrasında sakat, engelli olmayacağımızın garantisi herkesin kendi elindeymiş gibi...
Bazıları engellileri görünce acıyarak yaklaşıyor ama yine yardıma el uzatmıyor. Hatta Camilerde Cuma Namazları çıkışında bilmem hangi Camiye yardım, Kur' an Kursuna yardım, deseler. Ya da geçmiş yıllarda İlçede yapılan İmam Hatip Okuluna bile para yardımı toplanırken, Camilerimizde vallahi herkes koşarak gidip para atıyor. Yetmiyor bilmem hangi ilin hangi köyünde ki camiye yardım bile ediyoruz. Köprü başında, köşe başında oturan "Allah rızası için " diyen ama takiyye yapan dolandırıcılara bile yardım eden bir Milletiz...
Bizlerin kendi engellisine sahip çıkmaması kadar acı ve ağlanacak durumuna ne denilmelidir.
ÇABES. Kaç kişi biliyor Allah için.
İlçe Müftülüğü bir defa olsun bu takım oyuncularına ferdi ya da topluca yardım etti mi? İlçe Müftülüğü, İlçe Kaymakamlığı bir tek tekerlekli sandalye alamıyor mu? Özellikle bu iki kurumun elinden gelip geçen para hiç kimseden gelip geçmiyor. İlçe Müftülüğü kendi binası için para toplarken iyi, İmam Hatip Lisesine, bilmem nerelere para toplarken iyi. Hatta bunların ya devletten, ya Diyanetten ya da Kaymakamlıktan ödenekleri var. Ya Engellilerin nereden ödenekleri var?.
İlçe Müftüleri Cuma Vaazlarında İmamlara engellilere acımayın yardım edin, saygı gösterin vaazlarını verirken iyi, üzerlerinden takiyye yaparken iyi. Yardıma geldiğinde maddi yardım toplamaya yönetmeliklerimiz, kanunlarımız uymuyor mu diyor acaba?
İlçede ki onlarca, yüzlerce yardıma muhtaca yardım eden Kaymakamlığımıza ne demeli? Kaymakam Caner Yıldız'ın duyarlı olduğunu biliyorum ama en azından bu engellilere verilen onlarca sözden bir tanesine neden kendisi el uzatmıyor? Merak ediyorum.
Kaymakamlık olarak yardıma muhtaçlara, fakirlere, sokak çocuklarına falan filan yüzlerce proje yaparken engelliler için bir proje hazırlanamaz mı?. Yada yardım edilemez mi?. Olmadı bir tekerlekli sandalye alamaz mı, aldıramaz mı? Herkes lafla peynir gemisini yüzdürmüyor adeta uçuruyor.
Bırakın beyler bırakın. Bu gün sağlam olabilirsiniz ama ya yarın. Allah kimseyi bir azasından mahrum bırakmasın. Başkalarının bakımına muhtaç kimse kalmasın ama ya kalırsanız işte o gün gerçekleri ama acı gerçekleri öğrenirsiniz. Ben diyorum ki artık titreyip kendinize gelin. Kaymakamlık, Belediye, Müftülük, STK lar, duyarlı İşadamları..
Şu sese kulak verin.
ENGELLİLER BASKETBOL KULÜBÜNÜN 7 TEKERLEKLİ SANDALYE İHTİYACI VAR BİLİYORMUSUNUZ? Manevi desteğe, sevgiye ihtiyaçları var. En azından Allah rızası için destek olun. En azından unuttuğunuz görmezden geldiğiniz ayıbınızı örtersiniz. Engel(SİZ) Engelli olmaktansa, sağlam görünümlü, sağır olmaktansa, İnsan olmak daha önemli değil mi?
O nedenle diyorum ki; Önünüze gelene yardım toplarken kendi içinizde ki ihtiyacı gerçekten ihtiyacı olanları görmezden gelmek en büyük ENGELLİLİKTİR..
Lafta desteği, sevgiyi bırakıp birazcık insan olduğumuzu hatırlayalım ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın