ENGİN ALAN: BİR GÜN ÖCALAN ANKARA’YA GELECEK BEN İMRALIYA GİDECEĞİM
O özel kuvvetler komutanı emekli korgeneral Engin Alan. Yani “efsane” diye adlandırılan bir isim.
Engin Alan, Balyoz Davası’nın da sanıklarından.
Peki, daha ayrıntıya inersek, kimdir Engin Alan?
Alan, askerlik hayatının nerede ise tamamını özel kuvvetler içinde geçirdi. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yalanması ve getirilmesini Türkiye’den Engin Alan yönetti. Ayrıca Şemdin Sakık’ın Kuzey Irak’tan yarasa operasyonu ile Türkiye’ye getirilmesinde de en üst komutan yine Engin Alan’dı. Çünkü Alan o dönem Özel Kuvvetler Komutanıydı.
Edinilen bilgiye göre Engin Alan; Öcalan’ın bütün sorgu süreçlerinde de yer aldı. İmralı döneminde yapılan sorguları yönettiği, kimisinde de bizzat yer aldığı ifade ediliyor.
Bahçeli’nin daveti üzerine MHP saflarına katıldı ve siyasete adım attı.
Alan, vatan gazetesinde Deniz Güçer’e konuştu ve çok tartışılacak açıklamalarda bulundu.
İşte o röportaj:
D.G: Klasik soru ile başlayayım; Neden Siyaset?
E.A. : Aslında hiç düşünmüyordum. 49 yıl şerefli TSK’nin üniformasını giydim. 2005’te emekli oldum. 2007’den sonra ülkemde meydana gelen gelişmelere baktım. Bu gelişmelerde etkili olabilmenin, ülkeye hizmet edebilmenin tek yolunun siyaset olduğu kanaatine vardım. 5 Kasım 2011’de de MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin davetini kabul ederek siyasete atılmaya karar verdim.
D.G: Devlet Bahçeli sizi aradığında şaşırdınız mı?
E.A. : Evet. Sayın Genel Başkan önce telefonla aradı. Ondan sonra bir araya geldik ve ülkeyle ilgili görüşlerimizi paylaştık. Sonra davet yaptı, ben de kabul ettim.
D.G: Liberaller MHP den aday olmanızla ilgili size ve partiye sert eleştiriler yönelttiler.
E.A. : Herkesin eleştirisine saygı duyuyorum. Aman sorunuz ‘ Neden MHP’ ise, onun cevabı açık: Ben bir Türk Evladıyım, Türk Milliyetçisiyim. Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Devlet, Üniter Devlet, Laik Devlet özelliklerinin bu ülkedeki Tek Siyasi Savunucusu da MHP’dir. Düşündüklerimi ve inandıklarımı bu çatı altında savunabileceğimi değerlendirerek MHP’ ye katıldım.
D.G. : “Dokunulmalık zırhı için MHP’ye katıldı”. İddiaları da ortaya atıldı.
E.A. : Asla böyle bir şey yok. Ben MHP saflarına katılırken herhangi bir siyasi ikbal, çıkar düşünmedim. Milletvekili olma talebim de yok. Öyle zırhlara mırhlara da ihtiyacım yok. Çünkü ÖLÜM DÂHİL hiçbir şeyden korkum yok. MHP’ye gelirken herhangi bir siyasi, mevki pazarlığı falan yapmadım. Dokunulmazlık gibi işleri korkanlar düşünsün.
D.G. Apo’yu, Sakık’ı, Türkiye’yi getiren operasyonları yürüttünüz. Balyoz Davası sürüyor. Ve siz darbeci olmakla suçlanıyoruz. Ordu darbe yapacak mıydı?
E.A. : Birinci balyoz, düzmece, bir gram doğruluğu bile bulunmayan bir komplodur. İkincisi dünya 21. Yy yaşıyor. Türk Generalleri, Amiralleri, Subayları 21.Yy. dünyasında darbeyi düşünecek kadar cahil değil.
Bu tür değerlendirmeler Türk Subayı’nın zekâsı ile alay etmektedir. TSK bugün “Demokrasi” diye ortalığı birbirine katanlardan çok çok daha fazla demokrasi aşığıdır. Artık Türkiye’de darbeden söz etmek Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür.
D.G: Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesini siz yönettiniz. O anları merak etmemek mümkün değil?
E.A. : Bu konuda kararlıyım. Sakık ve Öcalan olayını hayatımın sonuna kadar saklayacağım. Kimseyle konuşmayacağım, eşim ve çocuklarım dâhil.
D.G. Hiç kimseye anlatmadınız mı?
E.A.: Hayır anlatmadım. Hatta kızlarım ‘Baba yaz. Kasaya kilitle, senden sonra bize kalsın dediler. Onu da kabul etmedim. Tek satır bile yazmadım. Ama tarihi anlar yaşadık. Bu konuda hiçbir soruyu da cevaplamayacağım.
D.G: “beni İmralı’ya gönderin” dediniz, “emekli komutan Apo’yu öldürecek” yorumları yapıldı. Bunu mu ima ediyorsunuz?
E.A: dedim evet. Ama niye öldürme gibi algılanıyor. Voleybol takımı eksikmiş ya! Bakın bu ülkede teröristler kahraman, kahramanlarda terörist oldu. Devlet, millet bölünmesin diye yıllarca kelleyi koltuğa almış insanlar, şu anda terörist muamelesi görüyor. Habur dâhil savaştığımız teröristler kahraman oldu. Hatta ‘Obama’ ya sorsunlar “Guantanama ’da yer varsa oraya gideyim” dedim.
D.G: Apo’yu yakaladınız… Şuan ev hapsinin mümkün olup olmadığını tartışıyoruz…
E.A: 1999 yılı Mart ayında, ben bunu söylemiştim. İmralı canisi yakalanmıştı. İsmini veremeyeceğim o günün bir devlet yönetiminin çok önemli bir kişisine, ‘bir gün gelecek o Ankara’ya gelecek. Ben İmralı’ya gideceğim’ demiştim. Bir tek adresi şaşırmışım. İmralı değil Silivri’ye gittim.
D.G: Bu yorumunuza o yöneticinin cevabı ne oldu?
E.A: Hiçbir şey söylemedi. Ama isimde ısrar etmeyin.
D.G: O tahmini yapmanızın bir nedeni var ama? Ne yaşanıyordu ki öyle söylediniz?
E.A: sadece hissettim, öngörü.
…O…
Sevgili okurlar; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu efsane generali şu anda balyoz sanığı olarak tutuklu. TERÖR SUÇLUSU. Ve bu efsane general aynı zamanda 1. bölgede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim bölgesinde MHP’nin 1. sıra milletvekili adayı.
Başbakan Erdoğan, Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) 18 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen toplantıda, MHP milletvekili adayı emekli korgeneral Engin Alan’a kininin nedenini açıkladı. Engin alan için sürekli “Çeteci”, “Darbeci” gibi suçlamalarda bulunan Erdoğan, aslında Alan’a Çanakkale’deki törende yaşanan gerginlik nedeniyle öfkeli olduğunu ortaya koydu. Erdoğan, konuşmasında, Çanakkale’deki anma törenine katıldığında ayağa kalkmayan bir korgeneralden bahsederek, “bir ülkenin başbakanı anma törenine giderde korgeneral ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir. Kalkmadığı anda da bedelini öder, o ayrı mesele. Zaten bedelini de ödedi. Ondan sonra da gereği yapıldı. Ama şimdi gideceği yeri o da buldu” diye konuştu. Erdoğan’ın sözünü ettiği korgeneral, balyoz davasının tutuklu sanığı, MHP milletvekili adayı korgeneral Engin Alan’dı.
Erdoğan, Kırıkkale’de 25 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen mitingdeki gündeminde yine asker, yine onların komutanları ve yine “efsane” komutan korgeneral Engin Alan vardı: “18 Mart kutlamalarında Çanakkale’de şehit anıtının olduğu yerde edebe mukayit saygıyla asker ayağa kalkmış ama bu ayağa kalkmayacak kadar yüzsüz birisidir. Şimdi bu MHP’nin adayı. Ödemesi gereken bir ceza var. CHP genel başkanı ne diyor onun için… ‘onurlu bir general’… Sevsinler senin gibi generali…”
Şimdi anladınız mı Balyoz davasının içyüzünü? Balyoz da çeteciler mi tutuklu, başbakanı bir şekilde kızdırıp öfkelendiren mi?
Şimdi anladınız mı Beşiktaş’taki ÖZEL YETKİLİ savcı ve hakimlerin asıl görevinin ne olduğunu?
Beşiktaş yargısı SUÇ İŞLEYENLERİ Mİ TUTUKLAYIP YARGILIYOR, BAŞBAKANI KIZDIRAN, ÖFKELENDİRENLERİ Mİ?
Daha net soralım: Beşiktaş’taki özel yetkili yargı TÜRK YARGISI MI, AKP YARGISI MI ?