Yaklaşan Kurban Bayramıyla ilgili olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, Haber Expres Gazetesi’ne Kurban Bayramında nasıl beslenilmesi ve nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“Sağlıklı ve dengeli olarak besin gruplarını tüketmek gerekiyor”
Kurban bayramında nasıl beslenilmesi gerektiği hakkında bilgiler aktaran Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, “Kurban bayramı sofralarında et yemekleri vazgeçilmez tek yemeğimizdir. Bununla birlikte kurban bayramında da; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir. Sağlıklı ve dengeli olarak besin gruplarını tüketmek gerekiyor. Bu besin gurupları; süt ve süt ürünleri, et, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, sebze, meyve, makarna, pirinç, bulgur gibi tahıllardır. Kurban Bayramı’nın ilk gününde; peynir, yumurta, zeytin mevsim sebzelerinden oluşan kahvaltıyla başlayıp diğer öğünleri de atlamadan 3 ana 3 ara öğün şeklinde sıcak havaları da dikkate alarak günde en az 8 su bardağı su tüketmekte yarar vardır.” ifadelerini aktardı.
Et tüketiminde dengeli olunmasını gerektiğini vurgulayan Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, “Kurban bayramı süresince et tüketiminde artışlar olur. Kırmızı et; iyi kalite hayvansal proteinin, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ve B grubu vitaminleri içerdiği için sağlık için faydalıdır ancak doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Bu nedenle et tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Bayram günü kesilen hayvan eti, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketilmelidir. Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Bu zorluklar midede şişkinlik, hazımsızlık hatta kalp yükünü arttırarak kalp krizlerine de neden olabilmektedir. Bu nedenle eti 24 saat uygun bekleme koşullarında dinlendirdikten sonra az az tüketilmelidir. Etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya sebze, salata, meyve ve taze sıkılmış meyve sularıyla birlikte tüketilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Etler -18 derece ölçüsünde 3-4 ay süre içerisinde saklanabilir”
Etlerin muhafaza işlemlerinde dikkat edilmesi gereken hususları aktaran Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, “Kurban etlerinin; büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine sarılmalı ve derin dondurucuda muhafaza edilmelidir. Bu şekilde hazırlanan etler -18 derece ölçüsünde 3-4 ay süre içerisinde saklanabilir. Donmuş besinler oda sıcaklığında çözdürülmemelidir. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etleri yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli ve ardından pişirilip yenilmelidir. Ayrıca, et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarını çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi için kullanılmaması gerekiyor.” cümlelerini aktardı.
Kalp Damar Hastaları Dikkat!
Sakatat tüketiminin Kurban Bayramı’nda arttığını ve kolesterol yüksekliği olanlar ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınmasını gerektiğini söyleyen Başkan Kaya, “Etin hazırlanmasında; haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi yöntemler kullanılmalı, kızartmadan mümkün oldukça kaçınılmalıdır. Izgara yapımında; etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme olmayacak şekilde ayarlanması kanser yapıcı maddelerin oluşumunu önler. Etin, kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Ayrıca etin ateşe çok yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar ve pişme sularının damlaması ile oluşan is tekrar ete yapışarak kanser riskini arttırdığını da unutmamalıyız.” Tavsiyelerini ekledi.
Tatlı tüketilmesinde şerbetli, ağır tatlılar yerine sütlü, meyveli tatlıları tercih edilmesini öneren Başkan Pınar Sökülmez Kaya, Bayram ziyaretlerine yürüyerek gidilmesi gerektiğini ve yemek sonrasında 30 – 40 dakikalık yürüyüşlerin yapılmasını söyledi.