ÇABED i üzdüler dedik.
Yokluk içinde kuruldukları günden bu yana kimseye muhtaç olmadan ayakları üstünde durmak için mücadele ediyorlar dedik.
Hafta sonunda ÇABED Başkanı Mustafa Uçar ve Başkanvekili Kerim Deniz dernek binasında üyeleri ile bir araya geldi.(!).
Aslına bakarsanız geldi demek çokta doğru bir cümle değil.
Çünkü bildiğim kadarı ile cesaretini toplayıp derneğe üye olanların sayısı 400 küsur kişi.
Ama derneğin hemen tüm aktivitelerine katılım 10-15 kişiyi aşmıyor. Bunu sorduğumuzda yetkililer neden engellilerin gelmediğini anlayamadıklarını dile getirdiler.
Engelsiz engellilerin bol olduğu bir memlekette engellilerin toplantılarına gelmemesini aslına bakarsanız çok yadırgamıyorum.
Çünkü engelliler ilçe merkezine gelse bin bir zorluklar çekiyor. Onları atlatsa milletin kendilerine acımsayan, korkan gözlerle bakmalarından nefret ediyor.
Daha onlarca nedeni var. Ama asıl sorun birlikte olamamalarıdır.
Bu konuda Başkan Uçar güzel bir toplantı gerçekleştirdi. Ama o toplantı öncesinde engellilerin bir ara feryadı vardı.
Bunu buradan duyurmadan geçemeyeceğim. ÇABED üyeleri dedi ki;
Bizim tiyatro etkinliğimizin olduğu gün Bakanımız ve Grup Başkanvekili Suat Kılıç Çarşamba’ da idiler. Hadi gündüz bölümüne katılamadılar etkinliğimizin ancak;
Akşam bizim tiyatro gösterisinin başladığı saatlerde AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç’ ta bizden birkaç yüz metre ilerde belediye meydanında Gençlik Şöleninde idi konuştu ve gitti.
Ama onun konuştuğu yerde olan bazı dostlarımız yanımıza gelerek bizleri mutlu etti.
Sayın Kılıç konuşmasını tamamladıktan sonra bir 10 dakikalığına tiyatromuza gelemez miydi?.Bunu da bir seçim çalışması olarak bari göremez miydi?.
Şimdi buradan onların sorusunu tekrarlayayım.
Bakan Demir ve Kılıç neden ÇABED tiyatrosuna gelmedi?
Kılıç gelmek istedi ise kim engel oldu?
Yâda son soruları şu şekilde;
Onun hiç haberi yok idi ise bile koskoca Çarşamba’ da en ücra köşelere kadar bilet ulaştırıldı bilgi verildi neden Milletvekili Kılıç’ a ve Bakan Demir’ e bilgi verilmedi?
Bu sorularının nedeni Engellilere kanun değişikliği yapılarak rahatladıklarını söylüyorlar ama engellilerin yanına bile gelmiyorlar dertlerini dinlemiyorlar diye isyanlar vardı.
Hele tanımadığım ilk kez karşılaştığım bir engelli dedi ki; Biz İstanbul’ da yolları kapatıp toplanarak sesimizi duyuruyorduk. Burada engelliler toplantılarına gelmiyor. Onu geçtim, şehirde gezilmiyor nasıl olacak bu engellilerin hali” dedi.
Ben daha fazla bu konuya girmiyorum ve son cümle olarak şunları dile getirmek istiyorum.
***
Çok sevdiğim bir büyüğümüz şaka ile bana takılmayı sever. Bana “sakat” der. Gücenmem. Çünkü, Sakatım bilirim. Sakatlığım doğruları söylemek, yazmaktır.
Özellikle bu ilçede yazmak, konuşmak ya delilik ya da sakatlık olarak algılanıyor ya!..
Ama bende malulen emekli birisi olarak SAKATIM… Ama asıl sakatlığım her doğruyu her yerde kim olursa söylemekle ve yazmakla oluyorum bunu da bilmenin sevincini yaşıyorum. Ne mutlu tarafsız, dürüst ve dobra olmak. Keşke çoğu böyle olsa insanların.
O nedenle diyorum ki; Ne mutlu bana ki sakatım.
Kendini sakat görebilen kaç kişi var acaba.
Bu sakatlığımdan olsa gerek 2008 yılından bu yana ÇABED için elimden gelen yardımı haberlerimizle veya başka şekillerde yaptık.
ÇABED Başkanı Mustafa Uçar, Başkan vekili Kerim Deniz ile yönetim kurulu üyeleri bu yardımlarımız nedeni ile bir plaket verdiler.
Benim için en anlamlı ve en güzel plaket bu oldu…
Maneviyatı çok fazla bu plaketin, anlayana…
Kendilerine binlerce defa teşekkür ediyorum.
Bu ilçede yardım yapıp, akabinde reklamını yapan o kadar insan varken, bir bilemediniz 3-5 kişi tanırım reklam yapmayan.
Bizler de Allah bize ne verdi ise onunla destek olmaya çalışıyoruz.
Sakatın halinden sakat anlarmış.
Demek ki yarın kim sakat olacak ben de, o insanlar da bilmiyor.
O zaman sakata gelmeden yardım etmek en güzeli.
Sakatla dalga geçmek yerine sakatların kalbini kazanın, bakın o zaman Allah’ ta size yardımcı olur.
Sakatsız, engelsiz ve mutlu bir gelecek dileğimle…