Doğanyurt'a bağlı Düzyayla köyü sakinleri, köylerinde su bulunmadığı için, kendi imkanlarıyla yaptıkları çeşmeden eşekle su taşıyor. Her gün birkaç kez 2 kilometre uzaklıktaki çeşmeden su taşıyan kadın ve çocuklar, yaşadıkları çilenin son bulmasını istiyor.
Düzyayla köyünde içme suyu ihtiyacının karşılanması için köylüler, köylerine 2 kilometre uzaklıktan geçen dereden akan suyu değerlendirmek için kendi imkanlarıyla yaptıkları çeşmeden eşeklerle içme suyu taşıyorlar. Köylüler, su ihtiyaçlarını karşılamak için her gün 2 kilometre uzaklıkta bulunan çeşmeye gidip geliyor. Eşeklerle çeşmeye giden köylüler, suyu bidonlara doldurarak evlerine taşıyor. Ayrıca köylüler, evlerinde su bulunmadığı için çamaşırlarını, çeşmenin önünde leğenlerin içerisinde yıkıyorlar.
“EVİMİZE EŞEKLERLE İÇME SUYU TAŞIYORUZ”
Köylerinde su bulunmadığını söyleyen Kezban May, "Yaz aylarında susuzluk çekiyoruz. Çamaşırlarımızı ve bulaşıklarımızı yıkamıyoruz. Hayvanlarımızı sulayamıyoruz. Hastayım, eskisi gibi gidip gelemiyorum. Su sorunumuz çok, evimizde sular akmıyor. Her şey bulaşık içerisinde, çocuklarım ziyarete geldi. Kepaze gibi her yer, bu eve gelin geleli 50 yıl oldu. Biz, 50 yıldır bu sorunu çekiyoruz. O zaman gençtim, çeşmeye gidip su götürüyordum fakat şimdi artık getiremiyorum. Buradaki su, dereye aşağıya akıyordu. Kendi imkanlarımızla bu çeşmeyi yaptık. Şimdi çamaşırlarımızı buradan yıkıyoruz. Bulaşıklarımızı buradan götürdüğümüz suyla yıkıyoruz. Ama ben, artık yaşlandım. Eskisi gibi götüremiyorum. Hayvanlarla, eşeklerle, katırlarla içme suyumuzu evimize götürüyoruz. Su sorunumuz çok, devletimizden bir yardım bekliyoruz. İhtiyaçlarımızı gidermek için bu çeşmeyi kullanıyoruz. Buradan su alıyoruz, başka bir yerde su yok. Hep rezillik, pislik içerisinde yaşıyoruz” diye konuştu.
ÇAMAŞIRLARINI ÇEŞMEDE YIKIYORLAR
Çeşme yaptıkları suyun daha önceden dereden aktığını belirten Ali May ise, “Suyumuz, önceden dereden akıyordu. Bu çeşmeyi kendi imkanlarımızla yaptık. Katırlarla, kum ve çimento çektik. Bu çeşme, köyümüze iki kilometre uzaklıkta, her gün buraya sabah, akşam ve öğleyin içme suyu almaya geliyoruz. Annem, burada kalıyor. Yaşlı kadın, çamaşırlarını güçlükle yıkıyor. Biz yokken evine içme suyunu güçlükle getirebiliyor. Gerektiğinde çamaşırları eşeğe sarıp götürüyorlar. Devletten bir yardım bekliyoruz. Devir olmuş 2015, bu şartlarda yaşamaları zaten normal değil. Sadece 1-2 kişi değil, köyümüzde 15-20 hane var, hepsi bu şekilde ihtiyaçlarını gideriyor. Zor durumda yaşıyoruz şu anda. Bizler de her zaman annemizin yanına gelemiyoruz” şeklinde konuştu.
Havva May da, şunları söyledi: “Köyümüzde su yok, çamaşırlarımızı evden götürüp çeşmede yıkıyoruz. Hayvanlarla içme suyumu da bu çeşmeden sağlıyoruz. Köyümüzde yeterli suyumuz yok”