Çatışmanın olmadığı evlilik olamaz. Gündelik hayatın stresi, zorlukları bireylerin değerleri ve düşünceleriyle birleşince, çiftlerin kimi zaman fikir ayrılıkları, tartışmalar ve hatta ilişkideki kişilerden birinde veya her ikisinde ayrılmayı istemeye varan sonuçlar doğurabilir. Ailedeki çatışma tırmandığında bundan ailedeki herkes olumsuz etkilenir ve nihayetinde çocukların uyumları da bozulur. Çocuklar, özellikle bireysel uyumda zorluk yaşarlar ve yaşıtlarıyla ilişkileri bundan olumsuz etkilenir. Bu yüzden birçok çift kendileri ve çocuklar uğruna ayrılma veya boşanma yolunu seçmektedirler.
Evlilik çoğu kez kaçınılmaz olarak karşılaşılan zorluklar düşünüldüğünde, aslında bu, kadar az sayıda kişinin ilişkilerini kurtarmak adına yardım aradığını görmek çok şaşırtıcıdır. Boşanmak isteyen bireylerin sadece dörtte biri bir şekilde profesyonel yardım aramaktadırlar ve üstelik bunu da ciddi sorunların ortaya çıkmasından ortalama 6 ay sonra yapmaktadırlar.
Boşanmak istemenin birçok nedeni olabilir. Boşanmayı isteyen eşlerin sorunları uzun bir sürede oluşmuş sorunlardır ve kişilerin ilişkiyi sonlandırmayı isteyecekleri kadar şiddetli noktaya varmışlardır. Bunun dışında aslında evlenme nedenleri veya çift terapisi almak istemenin nedenleriyle boşanmanın nedenleri benzerdir. Evlilik stresi bireylerde kaygı bozuklukları, depresyon, madde kötüye kullanımı veya sağlık sorunlarına neden olacak kadar yoğun hale gelebilir. Bu zorluklar genel mutsuzluğa, kişinin kendisini, başkalarını, yaşamı olumsuz algılamasına ve en korkutucu olanı da eşlerden birinin ötekine fiziksel saldırıda bulunması noktasına kadar birçok soruna yol açabilir. Ayrılmak isteyen çiftlere iki şekilde yardım edilebilir. Bunlar boşanma terapisi ve arabuluculuktur.
Boşanma Terapisi, Arabuluculuk
Boşanma terapisi, çiftlerle psikolojik terapi çeşitlerinden biridir ve çiftlere fiziksel,
psikolojik ve yasal olarak ayrılmalarına yardım etmeyi ifade eder. Boşanma durumlarıyla
danışmanlar kişisel, ailevi ve diğer boşanmadan kaynaklanan sorun ve zorluklarıyla danışanlarının etkili baş edebilmesi için gerekli kuramsal donanım ve pratik-klinik stratejilere sahip olmalıdırlar. Boşanma terapisinin amaçları şunlardır:
- Evliliğin sona erdiğini kabul etme
- Boşanılan kişi ile boşanma sonunda sağlıklı bir şekilde ilişki kurabilme
- Duygusal destek bulmak suretiyle makul düzeyde duygusal uyum sağlama
- Dinsel ve tinsel kaygı ve huzursuzlukla baş etme"
- Sonlanmakta olan evlilikte kendi payının farkına varma
- Varsa, söz konuşu evlilikten olan çocukların yaşayacakları "kayıp" duygusuna uyum
sağlamalarına yardım etme - Boşanmanın sebep olduğu kriz durumundan yararlanarak bunu kendi hakkında farkındalık kazanma ve gelişimi için bir fırsat olarak görme
- Makul ve kabul edilebilir bir yasal anlaşmaya varabilme
- Yeni sağlıklı alışkanlıklar geliştirme
Yukarıda belirtildiği gibi, çiftler ilişkilerini güçlendirme ve boşanmadan kaçınmak için birçok yol kullanırlar. Boşanmayı düşünen çiftlerle çalışan evlilik danışmanları hem kuramsal hem de kuramsal olmayan kökenlere dayanan çeşitli teknikler kullanırlar. Bunlar, kişilerin içinde büyüdükleri ailelerden kaynaklanan ve hala çözülmemiş sorunları ele almak bunlardan biridir. Örneğin, bir kadın eş, büyümekteyken hiçbir zaman fikrinin önemsenmediğini söyleyebilir. Dolayısıyla, eşi kendisini yeterli bir dikkatle dinlemediğinde kendisini değerli görülmediğini hissederek üzüldüğünü ifade edebilir. Böylesi bir farkındalık, acılara yol açan bir örüntüyü kırabilmenin ilk adımıdır. Çift, evliliğin devamını istesin veya ayrılmada kararlı olsun bunun yerine daha sağlıklı yeni etkileşimlerde bulunmaya olanak yaratacaktır.
Çiftler, psikologlarla boşanma ile ilgili sorunlarda çeşitli şekillerde çalışabilirler. Bunların bazıları; okuma, yaşantılarını irdeleme veya yapılandırılmış alıştırmalar olabilir. Evlilik terapistinin boşanmayı düşünen çiftlerle uygulayabileceği diğer teknikler şunlardır:
l. Duygular bireyin değerlerini yansıttığından, diyaloglarda duygulara yönelik dinlemek
2. "Sen" sözcüğü karşıdakinde savunmacılığa yol açan suçlayıcı bir ifade olduğundan bu ifadeye moratoryum uygulama ( ara verme, bir süreliğine müsaade etmeme )
3. Çift ilişkilerine ilişkin sorun yaratan durumlara zaman ayırmalı; çünkü bu gibi meselelere el atılmadığı takdirde sonraki zamanlarda da var olmaya devam edeceklerdir.
4. Çatışma durumunda bile partnerin sözünü kesmeden dinleme
5. Geçmişin çözümlenememiş sorunlarını gündeme geldiğinde topyekûn "içini boşaltma" şeklinde ele alınmasına engel olma
6. "Ben dili" kullanarak ifade edilen duygu ve düşüncelerin sahiplenilmesi
7. Öneri getirmek veya fiziksel etkinliklerden kaçınmak
8. ihtiyaç halinde çözümü ertelemek, böylelikle hem partnerler düşünmeye zaman ayırmış olur hem de konuyu ele almaya daha uygun hale gelebilirler
Evlilik ve Aile Terapisti/ Uzm. Psikolog Ergin UNUTMAZ
Randevu İçin: 0362 432 1022