Gündem malum. 15 Temmuz Darbe Kalkışması ve akabinde FETÖ/PDY Terör Örgütü operasyonları.
Bir ara adeta bıçak gibi kesildi. Operasyonlar denilirken, ani bir operasyonla adeta FETÖ'nün Samsun kalesinin içine doğru ilerleme başladı gibi.
Gibi diyorum, Kale diyorum. Kim ne derse desin...
FETÖ/PDY Yapılanmasının kalesi, Samsun ve dolayısı ile Çarşamba...
Buna inanıyor ve ilk günkü gibi dillendiriyorum.
Türkiye' de her ne kadar büyük isimler, İmamlar, Ablalar, bilmem kimler alınsa, tutuklansa da...
Bence asıl gövde ve güç burada hala inadına dimdik duruyor.
Bunun için de sanırım geçtiğimiz günlerde tutuklanan, avukat en ince ayarı verecek ve net isim.
Önce ki gün gözaltına alınan 21 iş adamı hedefe ince ince gidildiğinin, fotoğrafıdır.
Bu saatten sonra iki ayak kalmıştır.
Bir ayak daha iş adamları ve küçük ölçekli siyasetçilere dokunulduktan sonra sıra,
Siyasete gelecektir.
Siyasette ise durağanlaşırsa şaşırmam.
Siyasette ki gücü zaten, FETÖ'ün gerçek gücüdür.
AK Parti bu gücü yani siyaseti,
Ekim ayı bitmeden temizlemediği takdirde,
AK Parti diye hiç bir şey kalmaz.
Önemli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyimi ile,
"İnlerine girilip, kökü kazınmalıdır."
Cumhurbaşkanı ne demişti:
"Babamın oğlu dahi olsa..."
Bu söz çok önemli.
Cumhurbaşkanını dinlemedikleri takdirde dinleyip,
Dikkate alacağınız yeni ve tehlikeli bir ifade daha,
Ergenekon kumpasında hapis yatan,
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı sorgulayan isim olarak tanınan,
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur,
Oyunun bozulmaması halinde 2’nci darbenin kasım ayını geçmeyeceğini,
Daha kanlı olacağı uyarısında bulunarak,
“Zafer sarhoşluğu içindeyiz, paramparça oluruz” uyarısı yapmış...
Ben de Atatürk'ün şu cümleleri ile yazımı sonlandırmak istiyorum:
" Türk Milletinin karakteri yüksektir, Türk Milleti çalışkandır, Türk Milleti zekidir."
Ve diyorum ki;
Türk Milleti zekidir...
Cevabını net verecektir...
Bu çıkışla soruyorum.
FETÖ'nün kalesine giriliyor mu?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...