Fındığını depoya koyan üretici İki ayda %15 kazanıyor…
Tarım Kredi Kooperatifleri Samsun Bölge Birliği Müdürü Mesut ATAV Fındık üreticisini lisanslı depoculuğa destek vermeleri ve bu depoları kullanmaları hususunda uyardı.
Hasat döneminde fındık fiyatları düşük.
Bölge Müdürü Mesut ATAV “Fındık üreticisi sağlıklı ve güvenli depolama imkânlarına sahip olmadığından her yıl hasat ettiği ürününü kurutur kurutmaz, emanet olarak tüccara bırakıyor ya da tüccar ne fiyat verirse hemen satarak nakde çeviriyor. Tabii olarak da tüccar, yoğun olarak fındık arzı olan hasat dönemlerinde en uygun fiyatla fındık alımı yapıyor, diyerek aşağıdaki açıklamalarda bulundu;
Emanet Fındık Uygulaması Piyasayı Bozuyor.
Ürün hasat dönemlerinde fındık fiyatlarının düşük olması gayet normal zira Tüccarın tek hedefi kârını maximize edebilmektir. Çünkü satıcının bol olması tüccarı alım konusunda belirleyici yapmaktadır. Ancak buradaki Tüccarı güçlendiren en önemli konu emanet fındıklardır. Emanet ürünlerde tüccarın herhangi bir mali kaynağı olmamasına rağmen çiftçimizin ürününü sermaye olarak kullanmaktadır. Bu ürünün sermaye olarak getireceği kazancı üretici elde edebilecekken sadece stoklama imkanının olmamasından tüccara malını teslim etmek zorunda kalmaktadır
Bu sorunların çözümü Lisanslı depoculukta
Üreticinin sağlıklı ve güvenli depolama yapamamasından kaynaklanan kayıplarını asgariye indirebilmek için Devlet Lisanslı Depoculuk Sistemini kurmuş, bu sisteme (TMO ile) doğrudan öncülük etmiş ayrıca lisanslı depoculuğu geliştirebilmek adına ürün teslim edenlere de bir çok güvencenin yanında bazı muafiyetler de uygulamıştır.
Lisanslı Depo ya ürün veren iki ayda %15 Kazanç sağladı.
Borsa Verilerine göre Bu yıl Eylül Ayı başı itibarıyla 5,75 TL olan fındık fiyatı bu gün 6,6 TL ye (Fatsa Borsası, Giresun Borsasında 7,05 TL) ulaşmıştır. Fındığını depoya koyan üretici İki aylık sürede %15 Kazanç Elde etmiştir. İki aylık sürede bu kadar yüksek bir kazanç tesadüfî değildir. Hemen hemen her yıl hasat döneminin birkaç ay sonrasında % 10 ile % 20 arasında fiyat hareketliliği olmaktadır.(2012 de 3,85 TL den 4,30 TL ye %12)
Üretici Lisanslı depoya yönelirse bu kazanç ikiye hatta üçe katlar
Lisanslı deponun yaygınlaşması demek emanet fındığın ortadan kalkması demektir. Bu gerçekleştiğinde fındık piyasalarında şimdiki sistemin tam tersi alıcının istekli satıcının az olduğu bir Pazar meydana gelecektir ki bu fiyatların ürün hasat döneminde bile yüksek seyretmesine imkan sağlayacaktır. O nedenle ben çiftçimizin Emanete fındık verme yerine lisanslı depolara yönelmesini tavsiye ediyorum.
Lisanslı deponun çiftçiye ağladığı imkan ve avantajlar
Depoya teslim edilen ürünlerin randıman ve kalite garantisi,
Ürün senedi ile dilediğinde ürünü Borsada satabilme imkanı, Gelir ve Kurumlar vergisi muhafiyeti, Ürün senedinin borsada alınıp satılmasında KDV muhafiyeti, Sözleşme ve ürün senetlerinde Damga Vergisi Muhafiyeti, %2 Zirai stopaj muhafiyeti, Dilediğinde ürününü alabilme, Ürünün sigortalanması, İki yıl depolayabilme imkanı, Ürün senetlerini teminat vererek kredi kullanabilme imkanı.
Yedi ay depoda bekletme işlemi bedavaya geliyor.
Depolama bedeli Ton başına aylık 12,9 TL Civarında bir ücret ve 15 TL/Ton depoya alım ücreti uygulanmaktadır. Yaklaşık 40,8 TL/Ton maliyetle iki ay saklanabilen 6.000TL Bedelli 1 Ton ürünün sadece (120 TL) Stopajdan sağlayacağı muhafiyet dikkate alındığında 1 Tonluk bir ürünün yaklaşık 7 ay depolanması bedavaya gelmektedir.
Bölge Müdürü Mesut ATAV sözlerini şöyle tamamladı “Lisanslı depoculuk Depolanabilir tüm tarım Ürdünleri için çiftçimizin pazarda daha güçlü olmasını sağlayacak bir sistemdir. Ancak bu hususta acil olarak sisteme giriş yapması gerekenler fındık üreticileridir. Çünkü fındık Pazar kontrolünün tek taraflı olduğu bir üründür. Üreticinin ürününe verilecek değerde etkili olmasının yolu lisanslı depoculuktur. Ordu bölgesi bu hususta şanslıdır çünkü Ünye de 25.000 Ton Kapasiteli bir depo mevcuttur. Çiftçinin, Fındık Üreticisinin yanında olduğunu iddia eden tüm kurum, kuruluş ve şahıslar el birliği ile lisanslı depoculğu fındık üreticisine anlatmalıyız.”