Çarşamba Organik Tarım Birlik Başkanı Dursun Güney, 2014 ılı fındık hasadı öncesinde polemik haline gelen fındık rekoltesi ve fiyatları konusunda ağır konuştu. Güney, Maymun gözünü açtı. Fındık pazara Yılbaşına kadar inmeyecek ve fiyatı 15 lira ve üzeri olacak. Bu yıl köylü kar edecek" dedi.
Fındık rekoltesi ve taban fiyatının polemik konusu olduğu bu günlerde son olarak Giresun da gerçekleştirilen İhracatçılar Birliğinin yaptığı basın açıklaması ile Özyılmazlar Fındık Fabrikası sahibi Azmi Yılmaz'ın rekolte ve fiyat açıklamalarına tepki gösteren Dursun Güney, gazetemize ve sekerhaber.web.tv'ye çarpıcı ve çarpıcı olduğu kadar da ağır konuştu. Organik Fındık Üreticileri Birlik Başkanı Dursun Güney, "Fındığın planlı programlı pazarlanması, iletim boyutu, arada ki entegrasyonu sağlayacak kurumları var olabilirse bunun üreticiye yani köylüye yansımasının mümkün olduğunu söylemiştik. 2005 yılından bu yana fındık konusunda muzdaribiz. Oysa biz diyoruz ki fındık Türkiye'nin petrolüdür. Bir gün petrol biter ama fındık sağlık ve yiyecek grubuna girdiği için hiç bir zaman kolay kolay bitmeyecektir. 2004 yılında Organik Tarımla uğraştığımız zaman fındık konusunun içinde bire bir bulundum. Türkiye’de fındık politikası tamamen tüccarın inisiyatifine, alıcının kaderine bırakılmıştır. Devlette bu konuda olumsuz gidişe çanak tutmaktadır. Fındık konusunu rakamlarla boğmak istemiyorum ama Türkiye’de fındık üretimi ortalama 650 bin ton. Bu rakam yıldan yıla değişiyor. Bu durumda da istikrarsız bir fiyat politikamız olmuş oluyor".
Çok enteresan bir şey paylaşmak istiyorum. Dünyanın her yerinde bir ürünün fiyatını üretici belirlerken, Türkiye’de fındığın fiyatını alıcı belirliyor. Aslında fiyatın oluşumu şu şekilde oluşuyor. Alıcı ile satıcının çakıştığı nokta, fiyatın verildiği nokta olmalı ifadelerini kullanan Güney, Fındıkta rekolte ve fiyat polemiğine cevap verdi. Başkan Dursun Güney, “Her sene olduğu gibi bu senede üreticinin sırtından geçiniliyor. Tüccar yıllardır ne kar edecekse üreticiden, köylünün sırtından ediyor. 29 Mart’ta yaşanılan don felaketi üreticinin sonunu getirmiştir. Don felaketi nedeni ile 200 rakımlı kesimlerde hiç fındık olmadığı gibi birkaç sene ürün alınamayacak şekilde hasar bıraktı. Bu bakımdan bu yıl en şanslı il Samsun ve ticcar bu yıl Samsun fındıkçısına mahkum. Bu problem müdahale edilmesi gereken bir konu. Devletin de bu konuya el atması zorunlu."
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ
Dursun Güney, "‘Devlet köylü don, fırtına gibi felaket geldiğinde devlete gidiyor devlet ise, TARSİM Sigortacılığını getirdim, Sigorta yaptırsaydınız’ mantığını ortaya koyuyor. Bu böyle olmamalı. Devlet TARSİM’li olsun yada olmasın afet yaşanılan bu noktalara mutlaka müdahale etmeli. TARSİM’de henüz oturmuş bir sistem değil zaten. Bu sistem işler bir duruma gelir, üretici TARSİM’i tanır ondan sonra bu yola başvurulur".
Yine fındıkta devletin uyguladığı alan bazlı desteğin uygulanmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Alan Bazlı destek demek; üretme demektir. Alan Bazlı destek demek; Kayıt dışı olanı desteklemek demektir. Alan Bazlı destek demek; kalitesiz ürünlerin ülkeye getirmek demektir. Türk fındığı itibarsızlaştırılarak, 3-5 sene sonra yurt dışında ki Türk fındığı algısını yıkmak demektir. Bu başlı başına bir ihanettir ifadeleri ile ağır sözlerle açıklamalarına devam eden Başkan Güney,"Dünyaya bakıldığında fındık fiyatlarında zikzaklar yok. Türkiye’de uçurumlar var. Burada üreticiyi tüccarlar kandırmaya çalışıyorlar. Rekolte az olduğunda üreticiyi kandırabilmek için fiyatlar biraz yükseltiliyor. Ülkede katma değer adına bir şey katılmamış oluyor. Fındık Stratejisi denilerek 2009 yılında bir proje başlatılmak istenildi. Eğer başlatılsaydı; şuanda yurt içinde ki sarf edilen 300 bin ton fındık rekoltemiz 500-600 bin ton olacaktı. İddia ediyorum".
Rekolte konusuna gelince; ismi geçen kurumların tanımını yapmak istiyorum. Fındık Tanıtım Grubu, İhracatçılar Birliği ve bunun gibi kurumlar emperyalizmin uşaklığını yapıyorlar şeklinde ki sert ve ciddi ithamlarla açıklamasını sürdüren Başkan Güney, "Bugün, Fındık Tanıtım Grubu görevini yapamıyor. Fındık ülke için dünya için önemli bir stratejik bir üründür. Petrol kadar önemli. Ama şu polemik var. Ülkemizde Üretici Örgütsüz. Örgütsüz üretici fiyatını belirleyemiyor. Odalar görevini yapamıyor. Bizlerin bile görevini tam yaptığını söyleyemem. Çünkü tüzel kişilikler sorumlu olduğu kesimin sorunlarına kulak vermek zorunda. Rekolte yüksek demenin esprisi nedir. Fındık fazlasıyla var havası verilerek fiyat aşağıya çekilmenin peşindeler. Ama bu fiyatlar 8 milyon üreticinin ekmeği, alın teri, umudu. Üretici temsilcileri, ziraat odaları, üretici örgütleri, FİSKOBİRLİK müspet bir biçimde yapabiliyordu. Yeterli olanaklar vardı. Şimdi baktığımız da parçalanmış bir üretici temsilciliği var. Bu da fındık fiyatlarında yönetimi kolaylaştırıyor. Bizler fındık üreticileri olarak tek ses olsak kesinlikle bu durumda olmayız".
Organik Fındık Üreticileri Birlik Başkanı Dursun Güney, Fındık Kaçakçılığının olduğunu iddia ederek, “Ülkemize Gürcistan’dan, Azerbaycan’dan kalitesiz, verimi düşük, ucuz fındık getirtilerek fındığımız itibarsızlaştırılıyor. Bu sene rekolte tartışması gündemdeyken devlet sınırlarına sahip çıkılmalı. Fındığın nasıl 300 bin tonda kaldığını hepimiz görelim. Bizlerde fındığımızın 700-800 bin tonda olmasını isterdik. Hatta üretici temsilcisi olarak bunu en çok ben isterdim. Çok üzgünüz ama bu sene fındık 300-400 bin ton kadar bile yok. Tüccarlar ve İhracatçılar Birliği bu sene fındığı 514 bin ton rekolte belirlemişler. Bunları açıklayanlar yalan konuşuyorlar. Belki yanlış bilgilendirilmişte olabilirler. Rakamları açıklayanlar arazilerde değiller. Ben üreticilerle birebir irtibat halindeyim. Üreticiler birliğimizin üyesi, Organik Fındık Üreticileri Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanıyım. 1400 yöneticimiz var. Ve bugün 5 bin üreticiden haberdarız" .
Rekolte tahminleri yapan birlikler ÇKS Kaydı olmayan tarlaların rekolte de etkili olduğunu belirtiyorlar. Böyle bir şey mümkün mü? Bugün Devletin sistemi o kadar hassas ki; Fındıklıkta bir çakmak düşse bunu devletin sisteminden görebilirsiniz. Benim ne kadar fındığımın olduğunu devlet biliyor. Tüccar fındığın fiyatını 15 TL ve üstü olarak planını yaptı. Üreticiye fındık bu sene 15 lira etmez denildiğinde üretici tüccara, Uygun fiyata fındığını verenlerden alın o zaman desin. Onlarda Gürcistan’dan getirdiği fındığı satsın. Mesela gazetenize açıklama yapan Azmi Bey sizin gazetenize vermiş olduğu demeçlerde üreticiye ilaç ve gübre gibi konularda yardımcı olacağız demiş. Şimdi Azmi Yılmaz bey bu soruma cevap vermeli. 2011 yılında Kırsal Kalkınma Desteklerinden, Makine Ekipmanları Desteklerine ayrılan bütçeden Çarşamba’ya ayrılan 300 bin liranın 100 bin lirasını kim aldı. Bakanlığın kayıtlarında var. Bunu açıklasınlar".
Biz üreticilerin kesinlikle ihanet projelerine uymamalarını istiyoruz. Üretme reflekslerini kaybetmeden, savaş bile olsa, üretim devam etmeli. Köylü ne olursa olsun üretime bırakmamalı. Bu ülkenin fındık üretimine ihtiyacı var. Şahsım olarak ölümüne üreticileri savunacağım. Fındık Tanıtım Grubu, Ulusal Fındık Konseyi emperyalizmin tüccarlığını ve uşaklığını yapıyorlar. Çeşitli tahminlerle fındık olmayacak diyenler var. Allah’ın takdirinin önüne kimse geçemez şeklinde devam eden Güney, "Köylere baktığımızda üreticilerimiz geçen yıl fındıklarını 8 liradan sattı ancak fındığın bu sene 9-12 Liradan değer değil daha yüksek 15 liradan daha fazla fiyattan değer bulacağını düşünüyorum . Bu fiyatları n devam etmeyeceğini düşünen köylü hemen erkenden fındığını elden çıkarmayı planlıyor. Ama üretici kendi malını ne zaman satacağını iyi bilir. Takip ettiğimiz üreticilerin köylülerin yarısının fındığı hiç yok, diğer yarısının da fazlaca fındığı bulunmakta. Bizde bu zorda kalan üreticimizin geçimini sağlayabilmesi adına bir proje bir sistem kurmayı geliştirmeyi düşünüyoruz. Fakat bunu bizden başka düşünen yok. Madem tüccarlar köylüyü çok düşünüyorsa gelecek yıl için köylüye 5 bin lira avans versinler".
Geçtiğimiz günlerde Çarşambalı bir tüccarımız mevcut Tarım İl Müdürümüzle bir televizyon programına çıktılar orada tüccarımız, Tarım İl müdürümüzü Muhtar gibi oturtturdu yanına ve dedi ki "Üreticiler yani köylüler bizi geçen yıl kandırdı yüksek fiyattan fındık almak zorunda kaldık. Bu yıl zararı üreticiye ödeteceğiz bu sene fındıkları ucuz alacağız zararımızı telafi edeceğiz. Bu sene de biz ucuza alacağız dedi" ve başardı. Suç burada devlet adına çiftçiyi temsil eden Tarım İl Müdürümüzün. Ama çiftçi, Köylü 'maymun gözünü açtı' yani. Köylü bu sene yılbaşına kadar fındıklarını pazara indirmiyor."
Tüccar ucuza alıp fazla fiyata satar, ucuza satmaz. Yılbaşına kadar biz fındıkta 15 lira ve yukarısını bekliyoruz. Bu fiyatlar gelecek artık. İlçelerde borsalar var. Ne iş yaparlar. Fiyatları nasıl tespit ederler bilen var mı?. 3-5 Firma fiyat gönderiyor bunları toplayıp bölüyor ve fiyatı tüccar belirliyor. Satıcı ile alıcının çakıştığı ortalama fiyat taban fiyatıdır. Kimse buna müdahale etmemelidir. Türkiye de fiyatı köylü belirliyor demişler ama teşekkür ederim biraz bizim gururumuzu okşamışlar ancak, dünyada fiyat değişmiyor, orada 7 dolardan alıyorlar bu fiyat değişmiyor doğru. Ama ülkemizde tüccar belirliyor. Bu yıl bir kere daha söylüyorum fındığı 15 liradan aldığı zaman tüccar ilk defa helal yani asıl karını alacak. Eskisi gibi büyük kar elde edemeyecek, çiftçilerin sırtından geçinemeyecekler."
Biz buradan duyuruyoruz. Köylü bu yıl borcu da olsa fındığı pazara indirmeyecek boşuna beklemesinler. Tüccar 15 liradan alana kadar bekleyecek. Artık birlikler, STK lar var. Biz bu yıl direneceğiz. Bizim istediğimiz Tüccarın, Ziraat Odaları, Birlikler gelsin oturalım ve anlaşalım. Biz 15 lira ve üstünü istiyoruz. Onların bize olduğu kadar onların da bize ihtiyacı var. Yeter artık maymun gözünü açtık dedim ya. Çünkü artık zararı köylü çekmesin biraz da köylü kar etsin. O nedenle Yılbaşına kadar fındık pazara inmeyecek yetki bu sene köylü de ve bizlerde.
Çarşamba Organik Fındık Üreticileri Birlik Başkanı Dursun Güney, "2005 ve 2006 yılında bu yana bu proje üzerinde çalışıyoruz ama kimse bizi kaale almıyordu ama bu yıl köylü ve birlik olarak "Sessiz devrimi" gerçekleştireceğiz. Köylü yılbaşına kadar bekleyecek ve mutlaka 13 lirası garanti ama biz 15 liradan ve daha yukarısını alacaklarını iddia ediyoruz. Bizler tüccarı düşünüyoruz yurt dışı bağlantılarını biliyoruz. Fiyatta onlarla anlaşalım illegal fiyatlar olmasın. Ama önce köylü sonra tüccar kazanacak ve kazanmalıdır. Kimsenin fındığı elinde kalmaz. Borcu olan varsa da yabancı ülkeye değil kendi tüccarına, esnafına borcu var. 2 ay daha beklerler. Tüccar da köylü üzerinden değil Avrupa'da ki raflarda ki karını almaya çalışsın. Biz boşuna Maymun gözünü açtı demiyoruz. Köylü akıllandı ve bu etken güç, biziz. Yarın tüccar ekim yapmayacak ama köylü, çiftçi en zor günde de ekim yapacak. Köylü kazansın neden tüccar köylüden daha az kazanıyor" diyerek çok çarpıcı ve bir o kadar da ağır sözlerle dolu açıklamasını sona erdirdi.
HABER-FOTO: Nuri Oğuzhan ŞEKER- Ayhan GONCA