Merhaba Dostlar...
Son zamanlarda Çarşamba Organik Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Dursun Güney'in, fındığın rekoltesini düşürmek için Gürcistan'dan rekoltesi düşük fındığın ülkemize kaçak yollarla sokulduğu feryatlarını takip etmekteyiz...
Sayın Güney, ülkeye kaçak yollarla Gürcistan'dan fındık sokulduğunu iddia ediyorsa, kaçak fındığı hangi tüccar kılıklı vatan hainlerinin yurda soktuğunu biliyor yada tahmin ediyordur...
Anlaşılan Güney, "Ben kaçak fındık girdiğini ihbar ediyorum, kimlerin soktuğunu bulmak devletin işi. Ben niye isimlerini verip kendimi ateşe atayım" mantığı ile hareket etmektedir...
Fındıkta bu günlerde oynanan Gürcistan oyunu, bana 90'lı yılların sonu ile 2000'li yılların başını hatırlatmakta...
O yıllarda vatan haini fındık kurtları, fındık üreticisini kontrolleri altına almış, ürünü para etmediği için kendilerine muhtaç kalan fındık üreticisine, fındık bahçelerinde esrarın ham maddesi "Dişi Hint Kenevirini fındıkların arasına ekmek zorunda bırakmışlardı...
Dişi Hint Keneviri ekmemekte direnen çiftçiler, ürettikleri fındık para etmediğinde, bu fındık kurtçuklarından faizle para olmak zorunda kalıyorlar, aldıkları paraları ödemekte zorlandıklarında ise ya tarlalarına kenevir ekmek zorunda kalıyor ya da ellerinde ne kadar tabulu malı mülkü varsa bunlara vermek zorunda kalıyordu...
2000'li yılların başları, Çarşamba'daki fındık rekoltesinde artışlar göze batmakta ve rekoltesi artan fındık para etmeye ve kontrolde tuttukları fındık üreticisinin kontrollerinden çıkmaya başladığı yıllardır... Rekoltenin artması ve üreticisinin ürünlerinin para etmesi üzerine fındık kurtçukları, üreticiye karşı gübre oyununa başvurdukları görülmekte...
O yıllarda rekoltesi artan ve üreticinin cebine para girmesiyle birlikte, fındık kurtçukları, üreticinin kullandığı gübreye katkı maddeleri katarak tekrar fındığın rekoltesinin düşmesini sağladıkları biliniyor... Sayın Güney'in göstermiş olduğu Gürcistan tepkisi ile anlaşılıyor ki rekoltesi tekrar artan fındığı, eski yıllarda gübre oyunu ile rekoltesini düşürenler şimdi de Gürcistan oyununu sahneye koymuşlar!.. Gürcistan'dan, her önüne gelen yurda yüksek miktarda kaçak fındık sokması mümkün değildir...
Rekolte ayarı 10 ton, 20 ton fındıkla değil binlerce ton fındıkla oynatılabilir...
Binlerce ton fındığı kaçak olarak ülkeye sokabilecek güce sahip insan sayısı bir elin parmağını geçmez ve herkeste bu güce sahip fındıkçıları bilmektedir...
Fındık gerçekten Gürcistan'dan kaçak olarak sokuluyorsa, Çarşamba Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Yılmaz'ın konu ile ilgili bilgisi olmalı!..
Çünkü, Ahmet Yılmaz Gürcistan vatandaşlığını geçtiğimiz yıllarda alarak çifte vatandaş olmuştur...
Aynı Ahmet Yılmaz geçtiğimiz Yıllarda eski Gürcistan Başkanı'nı, Türkiye'ye getirme başarısını sağlamıştır...
Gürcistan ile ilişkileri oldukça iyi olduğu anlaşılan Yılmaz'ın, binlerce ton kaçak fındık yurda giriyorsa bu konu hakkında bilgisi olmalı ve devlete bu konuda yardımcı olması gerekmektedir...
Bugün, Çarşamba ve çevresinde 50-60 kişi çalıştırdıkları ufak fındık fabrikaları işleten 5-6 kişi fındık işinden yapılması imkansız bir servete sahip oldukları görülmektedir...
Bu insanların kimler olduğunu hepimiz çok iyi bilmekteyiz...
Bu insanların yapmış oldukları servet devlet tarafından incelenmiş olsa, tefecileri de, uyuşturucu sorunu da, Türkiye ekonomisinin önemli kalemleri arasındaki fındık ta oynanan rekolte oyununu oynayan kansızların da ortaya çıkarıldığı görülecektir...
Tefecilik, uyuşturucu ve rekolte hainliği ile servetlerine servet katan bu kansızların fabrikalarında 600 TL karşılığında sigortasız işçi çalıştırdıkları ileri sürülmektedir...
Söz konusu gariban işçilere her ay düzenli evrak imzalattıkları ve ileride şikayetçi olmaları durumunda imzalattıkları evraklarla devletle sıkıntıya düşmemenin yolunu açtıkları ileri sürülüyor...
İşçileri geçici işçi veya mevsimlik işçi olarak lanse ederek sigorta yaptırmayıp, asgari ücretin altında yani 600 Lira'ya çalıştırdıkları ileri sürülmekte...
2015 yılında Çarşamba'da ağalık düzeni veya kölelik düzeninin bu şekilde devam ettirildiği anlaşılıyor... Sanırım bu kadar yeterli...