Gaziantep Atatürk Anı Müzesi'nde sergilenen ve Kurtuluş Savaşı'nda Gazianteplilerin silah aracı olarak kullandıkları, 'taktakı' ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor. Tarihte Fransızların Gaziantep'i işgal etmesine karşılık direnmeye çalışan Gaziantepliler, kentin dört bir tarafının çevrilmesi ve bütün yolların kapatılması nedeniyle, farklı çarelerin peşine düştü. Cephanesi tükenen Gaziantepliler, Fransızları kandırmak ve ellerinde cephane olduğu algısı oluşturmak için silaha benzer taktakıyla silah sesi çıkarıyordu. Gürgen ağacından yapılan taktakının sesini duyan Fransızlar bunu silah sesi zannedip, Gaziantep'te mahalle aralarına giremiyordu.
"FRANSIZLAR TAKTAKININ SESİNDEN KORKUYORLAR"
Fransızların sesinden korktuğu taktakının, Antep'in harbinde mücadele veren Tüfekçi Yusuf Usta tarafından yapılıp, kadınlara dağıtıldığını dile getiren Gaziantep Atatürk Anı Müzesi Sorumlusu Serdar Şeritçi, kadınların bunu Fransız baskınlarına karşı çevirerek mitalyos sesi çıkardıklarını belirtti. Şeritçi, "Fransızlar da dışarıdan bombardımana tutarak, 8 bin evi yok ediyorlar. İçindeki sivil halk da hayatını kaybederek, 6 bin 317 şehit veriliyor. 10 ay 9 gün süren bir savaşın ardından, Gaziantep açlığa yenilerek teslim olmak zorunda kalıyor. Bu direniş Fransızların gözlerini korkuttuğu için, Ankara'da kurulan ilk meclis tarafından yapılan Ankara Anlaşmasıyla, Fransızlar, Gaziantep'i terk ediyorlar. Fransızlar bu taktakının sesinden korkuyorlar. Mitalyos sesi çıkarıyor. Bunun özelliği Gürgen ağacıdan yapılmış olmasıdır. Başka bir ağaçtan yapıldığı zaman bu sesi vermiyor" şeklinde konuştu.
"SİLAH ALMAK İÇİN KIZINI EVLATLIK VERMİŞ"
Elindeki taktakıyı çeviren Gaziantep Atatürk Anı Müzesi Sorumlusu Serdar Şeritçi, Fransızların sesten korkarak baskın yapmaktan vazgeçtiklerini söyledi. Serdar Şeritçi, "Silah sesi zannederek mahalle aralarına giremiyorlar. Gaziantep halkı silah olmadığı için böyle bir çareye başvuruyorlar. Çünkü Fransız işgalinden önce İngilizler burayı işgal ederek, halktan zorla 15 at arabası dolusu silah topluyorlar. İngilizler, Gaziantep halkından 15 at arabası silah aldığı için, ellerinde silah kalmıyor. Daha sonra Gaziantepliler çareler arıyorlar. Mesela Karayılan'ı duymuşsunuzdur. Karayılan bin 600 koyununu satarak, çetelere silah dağıtıyor. Aynı zamanda bir vatandaşımız Suriye tarafına giderek, kızını evlatlık veriyor, yerine bir tüfek alarak bu savunmaya katılmıştır. Bunun gibi çareler aranmış. Sahan bombası denen bir bomba yapılmış. İki sahan birleştirilerek, içine cam taş kırıkları konulup, Fransızların üstüne atılmak için bomba yapılmış yani, çaresizlikler içinde, 10 ay dokuz gün içerisinde teslim bayrağı çekiyorlar ama burayı Fransızlara vermemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Gaziantep'e Kilis tarafından gelecek yardımlar da Fransızlar tarafından engellendiği için, ellerinden geldikçe çok zor durumlarda dayanmaya çalışmışlar, çareyi böyle şeylerde bulmuşlar" ifadelerini kullandı.