Kerimeler temessük (tutunarak) uzun yol kıraçta gitmek için hazırlık tedarik etmek istedi.
Cenab-ı Hakka bundan hacet ve elemli azabından halas (kurtuluş) olacağı nebiyette takarrub etmeyi (yaklaşmayı) ve bu takarrub sebebi ile bu vakfiyeyi hazırladı.
Sözü edilen vakfiye kavli şerefinde vaat buyurduğu azim ve sevabını ve bol rahime ve cennetinin ortasında iskân ve ivaz (karşılık) buyurmasına mütesettik ve tanrısına karzı hasenede bulunanlarını arzu eder.
Bu sebeblere binaen vakıf için tesbit ve tasarrufta bulundu.
Şöyle ki; en temiz emlak ve emalinden (malından) olup vakfın duru zamanına kadar elinde ve tasarrufu altında, tarafından biri CARVAV (cayvan köyü) kariyesi arazisinde muttasıl (hiç durmadan, aralıksız). Diğer tarafı ahalisi meşhur ve diğer tarafı büyük nehire (yeşil ırmağa) bakan BASE (ordu köyü olabilir) karyesinin tamamını bütün hukuk ve tevabi ve levahıkı arazinin meyvalı, meyvasız ağaçları ile üzüm kütüklerini EMANETLÜ kariyesinin ahalisinin indinde hududu malum bahçelerin bil cümle hepsini hakları ile birlikte VAKF etti.
Hasan Bey hibe temlik (mülk olarak verme) muammelerini tamamladı.
Yerler ve gökler durdukça usulü üzere bu vakıf cari olacaktır.
Mezkûr (sözü edilen)Vakıf merkum karyeyi bu terekede bina ettiği mescide VAKFETTİ.
Bu mescid de Cuma namazı, beş vakit namazlar ve diğer namazlar ikame ve ifa olunacaktır.
Mezbur (zikredilen) vucuhu ve istiklalin her hangi bir şekli ile karşılaşsa bile vakıf istikrarla varlığı sürdürecektir. Şer’an da böyledir.
Akdi evvel olmadan gerek sonrada da olsa mütehadien (tekrar) akitler yapılacaktır. Akitler üç seneden ziyade ya da müddet olunmayacak ve her zaman CENAB-I HAKKIN ihsan buyurduğu gelirlerden evvela MESCİDİN tamir ve düzenlenmesine harcanacaktır.
Mütevelliye mah sülün humusu ve müezzine öşrü sarf olunacaktır.
Müezzin beş vakitte mescid de bulunacaktır.
Bunlardan sonra kalan mahsül mescidin asıl ihtiyaçlarına sarf edilecektir.
Kandil yağı ve zeytinyağı, vesair ihtiyaçlara, bunlardan da geriye kalan gelirler istihkakları nisbetinde görevlilere sarf edilecektir.
Mezkur yani vaki temerküm, sadaka-yı mülkiyeden ayrıldı, elinden çıkardı.
Merhum imam hacı İSA oğlu Mahmut Efendinin yedinde (emanet) teslim ve amirliğine ve hıfzına ve şerati üzere icrasına mütevelli kılındı.
Mezbur (sözü edilen) sadakayı mani ve munasu bulunmamak şartı ile ona teslimi şahidin huzurunda yapıldı.
Hali hayatında mezbur vakfa vilayeti amme ile mütevelli kıldı.
Vefatından sonra bu tevliyatı (teslim) onun evladına ve veladın evladına (torunu) şart kıldı.
Evladı ve neslinin inkizarından (son olması) tevliyatı (tesellüm) işini kendisinin neslinden gelen aslının zürriyetinden ise CANİK Vilayetinde emir olan zata verilir. Değilse ehli takva ve hanifi mezhebinden olmak şartı ile KADI, ya verilmesi şart kılındı.
Mezbur mütevelli tevliyatı (teslim) ve kabul mezbur sadakayı teslüm edip eline aldı.
Tanrıya ve ahrete iman eden Kadı ve VALİ ve SULTAN ve vasiyete ve şair kimselere bu sadakayı ve şartlarından bir şartı ihlal edene HELAL değildir.
Kim ki, TAĞYİR (Bozma) eder ve ya tağyire murat ederse şüphesiz HARAM İRTİKAP (yiyicilik) etmiştir.
Vakfiye yazılan ayet-i kerimin sırrı zuhur ettiği günde vakfın taltif ve tasvibi Allahtan mercudur.(umulan rica olunan) Bu VAKFİYENİN mazmununun (ödeme, verme) bidayetinden, nihayete kadar ikrar ve itinaf etti.(itiraf) Bende şer’an cevaz verdim. Şartlarına riayetten sonra bu vakfın ve şartlarının sıhhatini hükmettim. Hükmümüz emin şahitlerce tasdik olundu. Bende hükmü kabul ettim. Bu hadisenin ceryan tarihi hicri 827 yılında vuku bulmuştur. Ayrıca vakfın kuruluşu, miladi 1424 olarak tesbit edilmiştir.
Gazi HASAN BEY
Vakfının vakfiyesi aslına uygundur tarafından tercüme edildi..
Tercüme tarihi Ali Sami YÜCESOY
921946
Mühür ve imza
Mühür
Ve imza
Bu vakfiyenin yazdığım gibi Ordu Köyündeki tarihi caminin kapısına asılması çok isabetli olur. Yetkililere duyuruyorum…
Saygı ve Dualarımla.
Hasan Topuz
10.1.2011