1970'lerin ve 1980'lerin meşhur ayakkabısı kunduralar artık günümüzde bitmek üzere 1986'dan beri Samsun'un İlkadım ilçesinde baba mesleğini yürüten Yaşar Güleryüz, özellikle gençlerin bu mesleğe ilgi göstermemesi ve ekonomik sıkıntıların işlerini zorlaştırdığını ifade etti.
“Yeni Nesil Geleneksel Ayakkabıları Tercih Etmiyor”
Güleryüz, ayakkabıya olan ilginin geçmişe göre büyük değişiklik gösterdiğini dile getirdi: “Şimdiki insanların ayakkabıya bakış açısı değişti. Eskiden olduğu gibi artık ayakkabı alıp vermek, tamir ettirmek yok. Yeni nesil, farklı modelleri tercih ediyor; özellikle sivri burunlu Çarşamba ayakkabıları rağbet görüyor ama yumurta topuklu ayakkabılara bile talep kalmadı.”
“Gençler Bu Mesleği Yapmak İstemiyor”
Mesleğe olan ilginin azalmasında ekonomik nedenlerin de büyük bir rol oynadığını söyleyen Güleryüz, bu durumun ayakkabıcılık mesleğinin geleceğini tehlikeye attığını belirtti: “1986'dan beri bu işi yapıyorum. O zamanlar çıraklar vardı ama maalesef geçim sıkıntısından dolayı bıraktılar. Eğer dükkan benim olmasaydı ben de büyük ihtimalle bırakırdım. Ekonomik krizle bu işi sürdürmek çok zor. Gençler artık garanti meslekler arıyor, bu meslek ölüyor.”
“Bizim Yaptığımız İşte Alın Teri Var”
Geleneksel ayakkabı üretiminin el emeği ve ustalık gerektirdiğini ifade eden Güleryüz, seri üretimle yapılan ayakkabıların bu emeği taşımadığını vurguladı: “Bizim yaptığımız işte bir emek var, alın teri var. Ayakkabıyı ilmek ilmek işliyoruz, büyük mağazalarda ise o kadar uğraş yok.”
Ayakkabıcılık Sanatı Yok Oluyor
Yaşar Güleryüz, mesleğin unutulmasından ve el emeğiyle üretilen kaliteli ürünlerin yerini seri üretime bırakmasından endişe duyduğunu belirterek, ayakkabıcılık sanatının yaşatılması gerektiğini dile getirdi. Ancak mevcut ekonomik şartlar ve yeni neslin ilgisizliği, mesleğin geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.