Çevredeki göktaşlarını satan bölge halkının vergi mükellefiyetleri merak ediliyor. Vergi hukukuna göre, göktaşı alım-satımı ancak ticari faaliyet niteliğindeyse gelir vergisi kapsamında değerlendiriliyor.
Göktaşının üzerindeki mülkiyet hakkının konusunu açıklayan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Leyla Ateş, göktaşının bilimsel değer taşıması durumunda devlet malı niteliğinde olduğunu aktardı. Tabiat varlığını bulan kişilerin 3 gün içinde bildirim yapmak zorunda olduğu bilimsel olarak değerli olduğu anlaşılan bu varlıkların Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında yer alacağını ekledi.
GÖKTAŞI: BİLİMSEL DEĞERİ OLAN SAHİPSİZ MAL
Göktaşının hukuken bilimsel değeri olan sahipsiz bir mal niteliğinde olduğunu belirten Doç. Dr. Leyla Ateş,
“Bingöl’deki olayda bu göktaşlarının yurt dışında araştırma merkezlerine satıldığı ortaya çıktığına göre, bulunan göktaşı bilimsel değeri olan doğal bir varlıktır. Medeni Kanun, bilimsel değeri olan doğal varlıkların özel kanun hükümlerine tabii olduğundan bahseder. Burada bahsedilen özel kanun ise, Kültür ve Tabiatları Koruma Kanunu’dur” dedi.
GÖKTAŞININ MÜLKİYETİ KİME AİT?
Bilimsel değeri olan sahipsiz bir malın söz konusu olduğunu ve bu değeri tespit edildiği için devlet malı niteliğinde kabul edileceğinden söz eden Doç. Dr. Ateş, bu süreci anlattı:
“Tabiat varlığını bulduktan sonra en geç 3 gün içinde en yakın Müze Müdürlüğü’ne ya da, köyde muhtara ve diğer yerlerde mülki idari amirine durumu bildirmeniz gerekiyor. Bildirimden sonra bu durum değerlendirilecek, korunması gereken bir tabiat varlığı olup olmadığı tespit edilecek. Bu tespitin akabinde devlet malı haline getirilebilir”.
Kültür ve Tabiatları Koruma Kanunu’nda göktaşı ibaresinin doğrudan geçmediğini ve tabiat varlıkları kapsamında yer aldığına dikkat çeken Leyla Ateş,
“Bilimsel değeri olan sahipsiz doğal şey ibaresi de Medeni Kanun’da geçer. Yurt dışında bilimsel merkezlere satılmış olması bilimsel değeri olan ve korunması gereken bir tabiat varlığı olduğuna ilişkin bir karine oluşturuyor” ifadelerine yer verdi.
GÖKTAŞI, VERGİLENDİRİLİR Mİ?
Vergi hukuku boyutuna odaklanarak gelir vergisi açısından göktaşı satışlarını değerlendiren Ateş, bu noktada Medeni Kanun’dan bağımsız olarak Gelir Vergisi Kanunu’na bakıldığını söyledi.
“Gelir Vergisi Kanunu’nda 7 gelir unsuru tahdidi olarak sayılmıştır. Bunun anlamı, eğer elde ettiğiniz gelir bu 7 gelir unsurundan birine giriyorsa gelir vergisi mükellefiyetiniz doğacaktır. Eğer bu 7 unsurdan birine dâhil değilse, özünde gelir niteliği taşısa bile gelir vergisi mükellefiyetiniz doğmayacaktır”.
GÖKTAŞI SATIŞI, TİCARİ FAALİYET MİDİR?
Göktaşının satışı sonucu elde edilen gelirin 7 gelir unsuru açısından hangi kapsamda olduğunu açıklayan Ateş,
“Bingöl’e düşen herhangi bir gök taşını alıp sattığınızda elde ettiğiniz gelir tek başına Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan 7 gelir unsurundan biri kapsamında yer almıyor. Ancak, bu işte para var deyip emek ve sermaye unsurunuzu birleştirip bir organizasyon içinde göktaşı aramaya girişirseniz, bir ticari faaliyet söz konusudur . Bu durumda elde ettiğiniz kazanç bu 7 gelir unsurundan ilkini yani ticari kazancı oluşturuyor ve gelir mükellefiyetiniz doğuyor” diye konuştu.
Göktaşı aranmasının ticari faaliyet sayıldığı durumları aktaran Leyla Ateş,
“Teknik boyutunu çok ayrıntılarıyla işin uzmanları belirtebilir ancak bizim haberlerden gördüğümüze göre bir detektör aracılığıyla göktaşı aranabilir, göktaşı aramak için eleman tutabilir ve birkaç kişi birden arayabilir. Emek ve sermaye unsurlarını birlikte kullanarak devamlı bir organizasyon yaratmış olabilir. Bu andan itibaren faaliyet ticari faaliyete dönüşmüştür ve gelir mükellefiyeti söz konusu olacaktır” dedi.