Düne kadar yok toydu, yok efendim dedesi CHP’liydi laflarını yedi… Sonra AK Partiye nasıl girer muhabbetleri yapıldı. Ama o yılmadı ve dün bir kere daha geldiği Çarşamba ilçesinde akşama kadar İlçe Başkanı Mehmet Köse ve yönetimi ile önce kahvaltıda buluştu akabinde köyleri ziyaret edip bilgi aldı.
Evet, Çağatay Kılıç’ tan bahsediyorum. O Çağatay Kılıç, dün Çubukçu Petrol’de verilen kahvaltıda o kadar samimi ve bir o kadar da sevgi ile ortama anında ayak uydurdu ki!. Çünkü siyasete yeni girdi sanılsa bile o siyaseti Başbakan Erdoğan’ın yanında 8 yıldan bu yana en yakınında birisi olarak en tepede yaptı. Belki birileri kadar halkın içine girdiğinde ateşli konuşamıyor. Ama o konuştuğunda ortamda ki insanlar onun tavır ve konuşmalarında kendilerini görüyor hissediyor. Yani siyasetçiden çok daha fazla halk adamı profilini mükemmel çiziyor. Eksikleri yok mu?. Elbette ki var. O açığını da yavaş yavaş kapatacaktır. Ancak kendi deyimi ile çokta aceleci değil. Halk bizi seçti yani onlar asıl bizler vekiliz.
O sözünün en güzel örneğini kahvaltıda bir kere daha gösterdi. Mütevazi kişiliği, efendiliği ile kahvaltı sonrasında yeniden seçilen İlçe Başkanı Mehmet Köse’nin konuşmasından sonra yöneticileri tanımaya sıra gelmişti. Adettir ya!. Milletvekili ile konuşulurken ayağa kalkılır, ceketin önü düğmelenir ve konuşmaya başlanır. Çağatay Kılıç kendisini tanıtmak üzere ayağa kalmaya hazırlanan yöneticilere şöyle bir söz söyledi. “Lütfen oturduğunuz yerden kendinizi tanıtın. Ayağa kimse kalmasın”
Bu söz üzerine tüm yöneticiler kendilerini oturdukları yerden kısaca tanıttıktan sonra ayağa kalkan AK Parti Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç, tam konuşmaya başlayacaktı ki!. Yöneticiler hep bir ağızdan “Milletvekilim bize oturduğumuz yerden kendimizi tanıttınız. Ama siz ayağa kalkıp ceketinizi düğmeleyip konuşmaya hazırlanıyorsunuz. Siz neden kalktınız bizi oturtup” dediler.
Bu söz üzerine Kılıç, “Siz asıl yani halksınız bizi seçen TBMM ye gönderen sizlersiniz. Bizler sizlerin vekilleriyiz. Biz elbette ki halkın yani asıllerin önünde ayağa kalkıp konuşmak zorundayız”
Buyrun gol diye ben buna derim.
Keşke partisi her ne olursa olsun tüm partili Milletvekilleri TBMM ye kendisini gönderenin ASIL olanın HALK olduğunu unutmasa da hep böyle davransa…
Demek ki bir insan geldiği yeri asla unutmayacak. Çünkü bir gün gelecek kendisi de sade bir vatandaş, halk olup başkalarını seçecek. Bu gün bana, yarın sana muhabbeti anlayacağınız.
Neyse, kahvaltıda bir ayrıntı ise Kılıç konuşmasında dedi ki; Teşkilat çok önemlidir. İlçe Başkanı Köse bunu mükemmel yapıyor. Küskünler seçim dönemlerinde darılabilirler, kendi düşünceleri ile hareket edebilirler ama seçimler bittikten sonra barışmalı ve birlik olmalılar. Olmayanlara ise onlar gelmese de İlçe Başkanları yani Başbakanın temsil eden kişi olarak yanlarına gidip bu küskünlükleri giderecektir. Başkan Köse’yi de seçimlerde gece gündüz çalışmaları ile nasıl bir başkan olduğunu çok iyi biliyorum ve bunu başaracağına da yürekten inanıyorum. Küskünler de AK Partiyi ve BİZ olmayı, birlik ve beraberliği istiyorsa mutlaka ama mutlaka bu barışa, birlikteliğe gelmek durumundadırlar” diyerek Başkan Köse’nin omzuna elini koyup teşkilatçılığa ve BİZ olmaya dem vurdu.
Dedim ya ben taktım bu teşkilatçılık olayına. Mesele teşkilatçılıkta ise gerisi teferruat değil de nedir?
Ve siyasetin son GOLÜNÜ Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç bir kere daha attı. Hem de 90 dan. Ha kalede kim mi var. Orası beni ilgilendirmez. Golü yiyenler düşünsün. Tebrikler ve golü hayırlı olsun Sayın Kılıç’ın…
NOT: Yarın köşe yazım olmadığı için şimdiden yeni yılınız kutlu olsun dileklerimi iletiyorum.