Aralarında Türkiye, Suudi Arabistan, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Katar, Fas, Mısır ve Ürdün'ün de bulunduğu 50'ye yakın ülkeden ilim adamları, astronomlar ve karar mercisinde bulunan yetkililerin katıldığı kongrede, Tekli Takvim kararı çıktı. İslam dünyasında takvim uygulaması konusunda oy kullanan katılımcılar oy çokluğuyla Tekli Takvimin uygulanması yönünde karar aldı. Sonuç bildirgesini dünya kamuoyuyla paylaşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kongre sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bu kongrenin İslam aleminde 60 yıllık bir tartışmanın nihayeti denilebilecek önemli bir toplantı olduğunu vurgulayan Görmez, “Çünkü bu toplantı sadece bu konuyu yeniden konuşmak ve tartışmak için düzenlediğimiz bir toplantı değildi. Bu toplantıya 3 yıllık bir ilmi çalışmayla iki takvim önerisi getirildi. İslam dünyasındaki bütün görüşler masaya yatırılarak ikiye indirgendi. Bu iki görüş buraya getirildi. Bu ikili bir takvim sistemi, özellikle Amerika kıtası için ayrı bir takvim. İkincisi de tekli bir takvim sistemi hem İslami açıdan hemde astronomi açısından her ikisininde mümkün olabileceği konuşuldu. Daha sonra bunlar tartışılarak oylamaya sunuldu” dedi.
“BÜTÜN DÜNYADA TEK BİR HİCRİ TAKVİM SİSTEMİ OLMALI”
Diyanet olarak öteden beri tekli bir takvim sistemini önerdiklerini anlatan Görmez, şunları söyledi:
“Bütün dünyada tek bir hicri takvim sistemi olmalı. Bayramlarımıza aynı gün girmeliyiz. Oruca aynı gün başlamalıyız diyorduk. Bugün burada yüzde 80'i aşkın katılımla yani İslam ülkelerinin tamamının katılımı var. Ama özellikle tekli takvim sistemini isteyen ülkelerin oranı yüzde 80'in üzerinde yüzde 90 civarında. Bu kararın çıkmış olmasından büyük bir sevinç duyuyoruz. Çünkü iki yanlış algı vardı. Bir tanesi dünyanın her tarafında yaşayan Müslümanlar parçalara bölünmüşlerdi. Aynı camide cemaat iki ayrı gün bayram yapıyordu. Aynı ailede iki kardeş ayrı günlerde oruca başlıyordu. Bu kabul edilebilir bir şey değildi. Diğer bir husus, Müslümanlar bu kadar astronomi ilmine hizmet ettiği halde tarihte bunu bir bilgi değeri olmayan bir şey olarak bazı ülkelerde görünmesi bu da yanlıştı. Burada her ikisi de kabul edildi."
Avrupa'da yaşayan Müslüman azınlıkların tarih boyunca bayram günlerinin tatil olması için mücadele verdiğini anlatan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "O ülkeler bu imkanı sundu bu sefer gün veremediler. Yani üç ayrı ülke, üç ayrı gün verdi. Çocuk okuldan izin alacak farklı günlerde izin talebinde bulundu. Bu açıdan da inşallah bütün zorlukları kaldıran, birliği oluşturan yeni bir süreç. Tabi bu her şeyin sona erdiği anlamına gelmiyor. Bizim diyanet olarak üzerimize daha büyük vazifeler düşüyor. Şimdi aldığımız karar gereği 10 yıllık bir takvim düzenleyerek yani tekli bir takvim basarak bütün dünyaya gönderme imkanına sahip olacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı marifetince gündeme getirerek bağlayıcı bir karar dönüşmesini sağlamak gerekiyor. Çünkü hâlâ biliyoruz ki çok az sayıda da olsa bazı ülkeler hâlâ bu konuda bizimle aynı düşünmüyor. Ama İslam alimlerinin ve astronomi alimlerinin neredeyse tamamına yakınının burada ittifak etmiş olması son derece sevindirici bir husus olmuştur.”