Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ağustos ayında gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatarak, “7 yıllık görevim bitti. Ben çocukluğumdan beri vatan ve millet meseleleri ile ilgilendim. Şüphesiz ki bundan sonra da milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Millete hizmet etmenin çok yolları vardır. Bunun nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, TOBB’da düzenlenen iftar programına ve 70. Genel Kurul Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Gül, Ağustos ayında gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerini işaret ederek, “7 yıllık görevim bitti. 7 yıl boyunca cumhurun başı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletini temsil etmek gibi çok büyük onurlu ve şerefli bir görevi yaptım. Milletimizi kucaklamak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hatta seçildiğim 2007 yılını düşünürseniz ve o günkü olayları düşünürseniz seçildikten sonra hepsini arkamda bıraktım ‘Aman bu adam cumhurbaşkanı olmasın’ diye sokaklara dökülenlere bile hep kapılarımı açık tuttum ve hepsinin geldiği kapı oldu cumhurbaşkanlığı. Devletimizi ve milletimizi kaynaştırmak mümkün oldu diye düşünüyorum” dedi.
“Ben çocukluğumdan beri vatan ve millet meseleleri ile ilgilendim” diyen Gül, “Şüphesiz ki bundan sonra da milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Millete hizmet etmenin çok yolları vardır. Bunun nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. Bu vesile ile sizlere veda konuşması yaptım. Rıfat Bey bize veda yemeği vermiş oldu. Hepinize başarılar diliyorum. Hepinizin başarıları ile gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yapılan reformların Türkiye’nin zeminini düzelttiğini belirterek, “Tamamen belirsizlikler içerisinde olan bir ülkeyi öngörülebilir bir ülke haline getirdi ve böyle bir ülkede siz kendinizi gösterdiniz, sel gibi çağladınız. Kendi şirketlerinizi büyütürken Türkiye'yi de büyüttünüz. Türkiye’nin taşı toprağı altın haline geldi” dedi.
Ramazan’ın hayırlar getirmesini dileyen Gül, “Sadece ülkemiz, milletimiz için değil; bütün bölge, Müslümanlar, insanlar, dünya için huzura vesile olması Allah’tan niyaz ediyorum. Biz bugün rahat bir şekilde dışarıdaki nefis Ankara havasında iftarımız açtık. Ama gerek Türkiye içerisinde gerek Türkiye’nin çevresinde zorluklar içerisinde olan insanların bulunduğu biliyoruz. Onları da unutmadık. Dolayısıyla onların da ağzının tatlı olması hepimizin en büyük arzusu. Çünkü bizim mutlu olabilmemiz çevremizdeki insanların da mutlu olmasıyla biraz ilgili. Bundan dolayı Türkiye olarak hep beraber elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“NETİCEDE SİZ KAZANDINIZ. SİZİN SAYENİZDE TÜRKİYE KAZANDI”
“Size ne kadar önem verdiğimi eminim biliyorsunuz” diyen Gül, “2002 yılında Başbakan olduğum dönemden, Dışişleri Bakanı olduğum süre içerisinde ve Cumhurbaşkanı olduğum 7 yıl boyunca da sizlerle birçok vesilelerle birlikte olduk. Sizlerle yurtdışı ziyaretlerine gittik. Bazen sizlere çok önemli görevler verdik. Sizlere diplomasi yaptırdık. Gazze’de ilişkilerin normalleşmesi için çabalar göstermenizi istedik. Odalar Birliği olarak siz sadece mensuplarınızın zenginleşmesi için değil Türkiye'nin dertleri ve Türkiye’nin dostlarının meseleleriyle de ilgilendiniz. Türkiye dışındaki işlerinizi hep beraber takip ettik. Öyle oldu ki sadece bir proje için onu Türk işadamlarına almak için gittiğimiz ülkeler oldu. Neticede siz kazandınız. Sizin sayenizde Türkiye kazandı” ifadelerini kullandı.
7 yıllık görev süresinin dolmak üzere olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Bununla ilgili çalışmalar yapılırken 'acaba cumhurbaşkanımızın mektupla telefonla bizzat giderek konuşarak müdahil olduğu ve Türkiye'nin, Türk işadamlarının kazandığı projelerin toplam değer nedir' diye bir çalışma yaptılar. 35 milyar dolarlık işi Türk iş adamları, Türk müteahhitleri ve sizler aldınız. Sizin bu başarınız, bu kapasiteniz olmasa ben hiçbirinizi tanıtamazdım. Dolayısıyla esas maharet sizdeydi. Siz gücünüzü koydunuz, o büyük işleri başarabileceğinizi söylediniz, biz de arkanızda durduk” dedi.
“2001 YILINDAKİ KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİK”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de son 12 yıl içinde çok büyük değişimler olduğunu, çok büyük başarılar elde edildiğini belirterek, “2001 yılındaki krizi fırsata çevirdik. Ama bu sadece ekonomik değil. Bu, Türkiye’de yapılan köklü reformların, yapısal değişikliklerin sayesinde oldu ve bunun neticesinde Türkiye bu noktaya geldi. 250 milyar dolarlık GSMH’den 850 Milyar dolarlık GSMH’ye ulaşmış bir ülke olduk” dedi.
“REFORMLAR TÜRKİYE’NİN ZEMİNİNİ DÜZELTTİ”
Türkiye’nin kronik problemleri olduğunu ve bu problemden kurtulduğunu söyleyen Gül, “Bütün bunlar yapılırken Türkiye’nin bu değişiminin önündeki lokomotif Türk özel sektörü oldu. Şüphesiz ki bu yapısal reformları, hukuk, ekonomik, siyasi reformları hükümetimiz yaptı. Bunlar, Türkiye’nin zeminini düzeltti. Tamamen belirsizlikler içerisinde olan bir ülkeyi öngörülebilir bir ülke haline getirdi ve böyle bir ülkede siz kendinizi gösterdiniz, sel gibi çağladınız. Kendi şirketlerinizi büyütürken Türkiye'yi de büyüttünüz. Türkiye’nin taşı toprağı altın haline geldi” şeklinde konuştu.
“SON BİRKAÇ YIL İÇİNDE KENDİ İÇ KONULARIMIZLA UĞRAŞTIK”
“Son birkaç yıl içinde kendi iç konularımızla uğraştık ve enerjimiz bunlara gitti” ifadesini kullanan Gül, “Şimdi ise tekrar toparlanma, tekrar yeni bir yörüngeye oturtturma, adeta roketlerimizi ateşler gibi Türkiye’yi ileriyi taşıma mecburiyetindeyiz. Son 10. kalkınma planında bunlar yazılı. Türkiye’nin birçok tabuları nasıl yıkıldı, birçok kronik meseleleri nasıl halledildi, en önemli meselesi Kürt meselesinde hangi noktalara gelindi bunları göz önüne aldığınızda bundan sonraki konuları da başarmamak mümkün değil. Siyasi ve ekonomik reformları güçlü bir şekilde devam ettirmek, eğitimin kalitesini en iyi şekilde yükseltmemiz gerekir” diye konuştu.
İki gün önce çok önemli bir kanunu imzaladığını kaydeden Gül, “Araştırma, geliştirme ve bütün bunlara özel sektörü dahil etmeyle ilgili çok detaylı ve çok güçlü bir kanun… Belki de son yıllarda çıkarttığımız en önemli kanunlardan biri idi. Göreceksiniz 3-4 sene sonra Türkiye'nin başarıları, buluşları, araştırma, geliştirme ve verimlilikte çok büyük artış olacaktır” dedi.
“MEMLEKETİMİZİN, ÜLKEMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM”
Türkiye’nin bölgede güvenli bir ada olduğuna dikkat çeken Gül, “İnsanlar evini barkını terk edip Türkiye’ye geliyorlar. Suriye'de, Irak'ta olanları görüyoruz, bunların çoğu komşularımız, akrabalarımız. Binlerce, yüzbinlerce insan Türkiye’ye geldi, milyonlarca insan evini terk etti. Tanıdığımız, bildiğimiz şehirler, mahallelerin halini ekranlarda görünce nasıl içiniz kan ağlıyor. Memleketimizin, ülkemizin kıymetini bilelim. Diyarbakır, Yozgat, Erzurum, Adana'dan, Türkiye’nin her tarafından insanlar burada. Türkiye'nin her tarafının da kendine has güzellikleri, farklılıkları var. Bunlar zenginliğimizdir. Farklılıkları anlayışla karşıladığımızda çatışma unsurları problem olan noktalarda konuşularak halledilmekte ve bütün bunların zenginlik olduğu anlaşılmaktadır. İşte bunu Türkiye gerçekleştiriyor. Bunları daha güçlendirdikten sonra doğacak büyük sinerji Türkiye’yi 10 sene içerisinde gelişmiş ülkelerin arasına sokacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de sanayicilerin azaldığını gördüğünü kaydeden Gül, “Sanayisi güçlü olmayan ülke büyük bir ülke olamaz, gelişmiş ülkelerin arasına da katılamaz. Sanayiyi muhakkak daha çok teşvik etmemiz gerekir” dedi.