Yazıcı, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Kolay Ticaret Büyük Türkiye'' projeleri tanıtım toplantısına katıldı.
Burada konuşan Bakan Yazıcı, Türkiye'nin, ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye'de 3 milyonu aşkın ticari işletmenin, 1 trilyon doların üzerinde mal ve hizmet ürettiğini belirten Yazıcı, 400 milyar dolara yaklaşan dış ticaretin, gümrük kapılarından gerçekleştiğini bildirdi.
Yazıcı, 76 milyon tüketicinin bu mal ve hizmetlerden yararlandığını dile getirerek, ''Sınırlarımızdan her yıl milyonlarca insan ve araç, giriş ve çıkış yapmakta. Bütün bunlarla ilgili işlemler ve süreçler Bakanlığımızca takip edilmekte, güvenli ve kolay ticaretin yol alacağı kanallar, hızla ve büyük bir titizlikle inşa edilmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı iç ticaretin tüm yönlerini, gümrükler aracılığıyla da dış ticaretin tüm akışını düzenlemektedir'' diye konuştu.
2012 yılının, gümrüklerde ve iç ticarette büyük bir yenilenmenin ve değişimin yılı olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
''Örneğin, ihtiyaçlara cevap veremeyen 55 yıllık Türk Ticaret Kanunu'nu yeniledik ve 1 Temmuz 2012 itibarıyla da yürürlüğe soktuk. Ticari kodların yenilendiği devrim niteliğindeki bu kanun ile ticari hayatımıza çağdaş bir anlayış getirdik. 2013 yılı ise tüm bu çalışmaların uygulamaya dönüştüğü ve sonuçların görülmeye başladığı yıl olacak. Günümüzde ticaretin kolaylaştırılması, ekonomik kalkınma için hayati önem arz etmekte. Ürünlerin piyasaya daha ekonomik, daha hızlı ve daha güvenli taşınması için işlem maliyetlerini düşürüyoruz.''
Uluslararası Lojistik Performans Endeksi genel sıralaması
Türkiye'nin, 2010 yılı Uluslararası Lojistik Performans Endeksi genel sıralamasında 3,22 puanla 39'uncu sırada yer aldığını bildiren Bakan Yazıcı, şöyle konuştu:
''Ülkemizin puanı 2012'de 3,51'e yükselmiş ve ülke olarak lojistik performansımız, Çin'in ardından 27'nci sıraya çıkmıştır. Uluslararası araştırmalar gösteriyor ki temel gümrük işlemleri, tüm ülke gruplarında birbirine oldukça yakın. Fiziksel kontroller, hatta farklı kurumlar tarafından aynı sevkiyatın defalarca kontrolü gibi durumlar, ülkeler arasındaki farklılığı oluşturmakta. Yine Lojistik Performans Endeksinde Türkiye, 'Gümrük İşlemlerinin Verimliliği' alanında 2012'de 3,16 puanla 155 ülke arasında 32'nci sırada yer almıştır.''
Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması
Gümrüklerde bekleme süresini daha da azaltan ''yetkilendirilmiş yükümlü'' uygulamasının, kurallara uyan, kayıtları düzenli ve izlenebilir olan, kendi öz denetimini yapabilen, mali yeterliliğe ve yeterli güvenlik standartlarına sahip firmalar ile gümrük idaresi arasında stratejik bir işbirliği girişimi olduğunu anlatan Bakan Yazıcı, firmalardan kurallara uymalarını, şeffaf olmalarını ve kendi kendilerini kontrol altında tutmalarını istediklerini vurguladı.
Yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının, başta Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Güney Kore ve Japonya olmak üzere dünyanın 46 ülkesinde geçerli olduğunu belirten Yazıcı, ''Biz dünyada bu uygulamanın var olduğu ülkeler ile karşılıklı anlaşmalar yaparak, her iki tarafın firmalarının yetkilendirilmiş yükümlü statülerini diğer ülkede kullanabilmesini sağlayacağız. Böylece Türkiye'de vereceğimiz yetkilendirilmiş yükümlü belgeleri Almanya'da, Fransa'da, Amerika'da, Güney Kore'de ve bu uygulamanın yapıldığı diğer tüm ülkelerde geçerli olacak'' dedi.
''Ülke ekonomisine senede 900 milyon lira getiri''
Bakan Yazıcı, yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının, gümrükleme işlemleri için firmalarca yapılan ortalama 954 lira masrafın yüzde 90'ını ortadan kaldırdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Böylece ticaret erbabı sevkiyat başına ortalama 861 lira tasarruf sağlamakta. Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına sahip bir firma için bir konteyner ürünün gümrükleme ve nakliyesini ortalama yüzde 17,5 ucuzlatıyoruz. Bu tasarrufun ülke ekonomisine senede yaklaşık 900 milyon lira veya döviz bazında 500 milyon dolar getirisi olacak. Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması, gümrük idarelerimiz açısından da birtakım fayda sağlamakta. Bu uygulamayla güvenilir firmaların eşyası gümrüklerimize gelmeyecek. Böylelikle gümrüklerimizde sadece güvenilir olup olmadığını henüz tam bilemediğimiz diğer firmaların eşyasını inceleyeceğiz. Bu sayede güvenilir olmayan firmaları tespit etmemiz çok daha kolay olacak.''
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, konuşmasının ardından uluslararası ticarette başarı yakalayan firmalara ödüllerini takdim etti.
Daha sonra basın mensuplarıyla bir araya gelen Yazıcı, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de 30 yıldır güvenlik güçlerinin terörle hukuk içinde mücadelesinin olduğunu anlatan Yazıcı, bu mücadeleyle ilgili önemli kaynaklar tahsis edildiğini belirtti.
Terör sorununun çözümü için 2009 yılında Milli Birlik ve Beraberlik Projesi başlattıklarını anımsatan Yazıcı, yakın bir zamanda da bu projenin alt başlığı olan çözüm sürecinin başladığını söyledi.
Çözüm sürecini provoke etmek isteyenlerin bulunduğunu dile getiren Yazıcı, ''Çözmek istemiyorsanız bahane çoktur. Çözmek istemiyorsanız, çözüme katkı vermek istemiyorsanız, 'bu iş böyle devam etsin' şeklinde bir saplantı içindeyseniz, çok bahane bulursunuz. Bu bahanenizi haklı görenler de olur ama böyle bir lüksümüz yok. Bahane arama lüksümüz yok, bahane üretme lüksümüz yok'' diye konuştu.
Burada konuşan Bakan Yazıcı, Türkiye'nin, ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye'de 3 milyonu aşkın ticari işletmenin, 1 trilyon doların üzerinde mal ve hizmet ürettiğini belirten Yazıcı, 400 milyar dolara yaklaşan dış ticaretin, gümrük kapılarından gerçekleştiğini bildirdi.
Yazıcı, 76 milyon tüketicinin bu mal ve hizmetlerden yararlandığını dile getirerek, ''Sınırlarımızdan her yıl milyonlarca insan ve araç, giriş ve çıkış yapmakta. Bütün bunlarla ilgili işlemler ve süreçler Bakanlığımızca takip edilmekte, güvenli ve kolay ticaretin yol alacağı kanallar, hızla ve büyük bir titizlikle inşa edilmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı iç ticaretin tüm yönlerini, gümrükler aracılığıyla da dış ticaretin tüm akışını düzenlemektedir'' diye konuştu.
2012 yılının, gümrüklerde ve iç ticarette büyük bir yenilenmenin ve değişimin yılı olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
''Örneğin, ihtiyaçlara cevap veremeyen 55 yıllık Türk Ticaret Kanunu'nu yeniledik ve 1 Temmuz 2012 itibarıyla da yürürlüğe soktuk. Ticari kodların yenilendiği devrim niteliğindeki bu kanun ile ticari hayatımıza çağdaş bir anlayış getirdik. 2013 yılı ise tüm bu çalışmaların uygulamaya dönüştüğü ve sonuçların görülmeye başladığı yıl olacak. Günümüzde ticaretin kolaylaştırılması, ekonomik kalkınma için hayati önem arz etmekte. Ürünlerin piyasaya daha ekonomik, daha hızlı ve daha güvenli taşınması için işlem maliyetlerini düşürüyoruz.''
Uluslararası Lojistik Performans Endeksi genel sıralaması
Türkiye'nin, 2010 yılı Uluslararası Lojistik Performans Endeksi genel sıralamasında 3,22 puanla 39'uncu sırada yer aldığını bildiren Bakan Yazıcı, şöyle konuştu:
''Ülkemizin puanı 2012'de 3,51'e yükselmiş ve ülke olarak lojistik performansımız, Çin'in ardından 27'nci sıraya çıkmıştır. Uluslararası araştırmalar gösteriyor ki temel gümrük işlemleri, tüm ülke gruplarında birbirine oldukça yakın. Fiziksel kontroller, hatta farklı kurumlar tarafından aynı sevkiyatın defalarca kontrolü gibi durumlar, ülkeler arasındaki farklılığı oluşturmakta. Yine Lojistik Performans Endeksinde Türkiye, 'Gümrük İşlemlerinin Verimliliği' alanında 2012'de 3,16 puanla 155 ülke arasında 32'nci sırada yer almıştır.''
Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması
Gümrüklerde bekleme süresini daha da azaltan ''yetkilendirilmiş yükümlü'' uygulamasının, kurallara uyan, kayıtları düzenli ve izlenebilir olan, kendi öz denetimini yapabilen, mali yeterliliğe ve yeterli güvenlik standartlarına sahip firmalar ile gümrük idaresi arasında stratejik bir işbirliği girişimi olduğunu anlatan Bakan Yazıcı, firmalardan kurallara uymalarını, şeffaf olmalarını ve kendi kendilerini kontrol altında tutmalarını istediklerini vurguladı.
Yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının, başta Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Güney Kore ve Japonya olmak üzere dünyanın 46 ülkesinde geçerli olduğunu belirten Yazıcı, ''Biz dünyada bu uygulamanın var olduğu ülkeler ile karşılıklı anlaşmalar yaparak, her iki tarafın firmalarının yetkilendirilmiş yükümlü statülerini diğer ülkede kullanabilmesini sağlayacağız. Böylece Türkiye'de vereceğimiz yetkilendirilmiş yükümlü belgeleri Almanya'da, Fransa'da, Amerika'da, Güney Kore'de ve bu uygulamanın yapıldığı diğer tüm ülkelerde geçerli olacak'' dedi.
''Ülke ekonomisine senede 900 milyon lira getiri''
Bakan Yazıcı, yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının, gümrükleme işlemleri için firmalarca yapılan ortalama 954 lira masrafın yüzde 90'ını ortadan kaldırdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Böylece ticaret erbabı sevkiyat başına ortalama 861 lira tasarruf sağlamakta. Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına sahip bir firma için bir konteyner ürünün gümrükleme ve nakliyesini ortalama yüzde 17,5 ucuzlatıyoruz. Bu tasarrufun ülke ekonomisine senede yaklaşık 900 milyon lira veya döviz bazında 500 milyon dolar getirisi olacak. Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması, gümrük idarelerimiz açısından da birtakım fayda sağlamakta. Bu uygulamayla güvenilir firmaların eşyası gümrüklerimize gelmeyecek. Böylelikle gümrüklerimizde sadece güvenilir olup olmadığını henüz tam bilemediğimiz diğer firmaların eşyasını inceleyeceğiz. Bu sayede güvenilir olmayan firmaları tespit etmemiz çok daha kolay olacak.''
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, konuşmasının ardından uluslararası ticarette başarı yakalayan firmalara ödüllerini takdim etti.
Daha sonra basın mensuplarıyla bir araya gelen Yazıcı, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de 30 yıldır güvenlik güçlerinin terörle hukuk içinde mücadelesinin olduğunu anlatan Yazıcı, bu mücadeleyle ilgili önemli kaynaklar tahsis edildiğini belirtti.
Terör sorununun çözümü için 2009 yılında Milli Birlik ve Beraberlik Projesi başlattıklarını anımsatan Yazıcı, yakın bir zamanda da bu projenin alt başlığı olan çözüm sürecinin başladığını söyledi.
Çözüm sürecini provoke etmek isteyenlerin bulunduğunu dile getiren Yazıcı, ''Çözmek istemiyorsanız bahane çoktur. Çözmek istemiyorsanız, çözüme katkı vermek istemiyorsanız, 'bu iş böyle devam etsin' şeklinde bir saplantı içindeyseniz, çok bahane bulursunuz. Bu bahanenizi haklı görenler de olur ama böyle bir lüksümüz yok. Bahane arama lüksümüz yok, bahane üretme lüksümüz yok'' diye konuştu.
kaynak:akasyam.com