Bu hafta sonu dinlenmek mümkün olmadı.
Nedenine gelince bu hafta sonu dolu dolu geçti.
Çarşamba Belediye Başkanlığı ve Aydınlar Ocağının organizasyonunda Cemil Şensoy Kültür Merkezinde 3. Ali Fuad Başgil Sempozyumu ile başladı hafta sonu.
Sempozyum için Cemil Şensoy Kültür Merkezinin dolup taşması beklenirken her ne oldu ise salon boş kalmış.
Kalmış diyorum biraz rahatsızlığımdan biraz başka konulardan Cemil Şensoy Kültür Merkezine gidemedim.
Davetliydik oysa. Önce katılamamamdan dolayı özür diliyorum. Ancak Başkan Dündar’ın dediği gibi salon 600 650 kişilik. Ayakta duran olursa toplamda 1000 kişiyi aşan bir kalabalığı rahatlıkla alabiliyor.
İlçenin yeni köprüsüne, Caddesine, Hukuk Fakültesine adını vermiş, büyük bir insanın anma törenleri ve o kadar emeğin karşılığı bu olmamalı idi.
Her neyse orasını biz değil katılmayanlar veya ilgi göstermeyenler düşünsün.
Biz sempozyuma damgasını vuran Köşe Yazarımız Hasan Topuz Hocam ile Kent Konsey Başkanı Av. Sefa Temiz’ in Haber Expres Gazetesi adına verdikleri bizleri de onurlandıran sohbet ve konuşmaları gündeme adeta bize göre bomba gibi düştü.
Koskoca Dekanlar bile haftalardır gazetemizden yayımladığımız 1834 nüfus sayımının Çarşamba’daki sonuçlarını masaya yatırmışlardır.
Bir ara bir konuşmacı Tarihçi Haznedar oğullarının Çarşambalı olmadıklarını aslında Ünye kökenli olduklarını iddia etmiş.
Bizim Hasan Topuz hocam durur mu?
Tarihin iyi araştırılması ve belgelerin iyi tetkik edilmesi gerektiğini, Haznedar oğullarının Çarşambalı olduğunu belgeleri ile sununda işler Arap saçı olmuş bir anda.
Gel gör ki ilk anda tarihçiler bu tezi savunmasalar bile ertesi gün Hukuk Fakültesi açılışında Hasan Topuz Hocama ve Av. Sefa Temiz’ e “Siz haklısınız. Sizin yayımladıklarınız ve araştırmalarınıza göre siz doğru söylüyorsunuz” demesi yeterlidir sanırım.
Demek ki birilerinin görmekten imtina ettiği Haber Expres Gazetesi bünyesinde bulundurdu Hasan Topuz hocam ile onun ve Sefa Temiz Başkanın özverili çalışma ve mücadelesi ile bir kere daha Samsun’ a ve tarihe ışık tutmuş ve damgasını vurmayı başarmıştır.
Hani görmeyen gözler bir gün mecbur görecek demiştik ya:!
İşte görmek istemeyen gözlerde mutlaka ve mecburen görecektir.
Biz biliyoruz da bilmek ve görmek istemeyenlerinde görmeye başlaması umudu ile…
***
Diğer hareketlilik Hukuk Fakültesi açılışı idi. Konu hakkında çok yorum yapmayacağım ama tek yorumum şu olacak. Geçtiğimiz aylarda Rektörümüz Hüseyin Akan ile OMÜ dek i bir toplantıda ayaküstü sohbet etmiştik. Hukuk Fakültesinden sonra Çarşamba’ya bir Ziraat veya Tarım Fakültesi veya başka her hangi bir Fakültenin daha verilmesini düşünüyor musunuz? Demiştim.
Akan, Çarşamba bu güne kadar çok şey istedi ve aldı. Biraz da başka İlçelere yönelmek istiyoruz. Çarşamba Meslek Yüksek Okulunu, Hukuk Fakültesini aldı ve büyük uğraş verdi. Bu yeterli sanırım demişti.
Dün bir kere daha gördüm ve hissettim ki:
Rektörümüz Sayın Akan, Çarşamba’ya Yakın Gelecekte Sanırım Bir Fakülte iznini daha vermek durumunda kalacak gibi görünüyor.
Çarşamba ‘da bu yönde büyük bir istek var. Rektör Akan’ da buna artık alışmış görünüyor. Umarım bu hislerimde de yanılmam. Bu İlçede neden bir tane Tarım yani Ziraat ve Hayvancılık üzerine Fakülte kurulmasın. Türkiye’nin sayılı ovalarından birinde bu iki Fakülte az mı iş yapar. Gelişme sıralamasında da en önde olduğumuza göre.
Gerisini siz düşünün.
****
Son bir not daha…
Siyaset, seçimler gündemi o kadar ortamı ısıtıyor ki. Bu yıl seçim yılı. Hafta sonu Dikbıyık’ta da çok güzel ortamda bir sayım geldi geçti. Mustafa Batdal Başkan yeniden seçildi kongrede. Tek liste ve blok oylarla hem de... Sever yâda sevmezsiniz bilemem ama çalışan ve çevresinde sevilen insanları koltuk sevdası değil de hizmet sevdasında olanları kim ne yaparsa yapsın yıkamıyor. Koltuk sevmek iş bitirmiyormuş…
Makam ve mevki isteyenler yeter ki çalışsınlar ve sevilsinler. Bu geçmiş seçimlerde olduğu gibi hafta sonunda da koltuk sevdalısı değilim, koltuğa hiç oturmadım diyen ve hep çalıştık diyerek 2006’dan beri mücadele vererek iyi bir yere getirdim dediği DİSB Başkanlığına Batdal yeniden seçildi.
Şimdi bakalım gelecek ne gösterecek. Dedim ya. Hafta sonu çok dolu idi ve kafam karmakarışıktı. Gelecek günler aydınlığa doğru gidiyor gibi.
Ya siz ne diyorsunuz?