Atalarımızın bir sözü vardır, "İyilikten maraz doğar" diye.
Akan kan ve göz yaşı dursun ve insin diyerek, Güneydoğu ve Doğu'ya yapılan yatırımlar, yaptırımlar, verilen haklar, reformlar yeterli gelmedi ki 30 yıldır içinde bulunduğumuz kan ve göz yaşı tekrar başladı.
Şunu açık ve net anlayalım ki, karşına muhatap aldıkları adam olacak, insan olacak ki bana göre pkk da kendi arasında farklı bölümlere bölünmüştür. Abdullah Öcalan’ın hiçbir fonksiyonu kalmamıştır. Pkk’nın dağa kadrosu da burada meclisteki uzantılarını dinlemez, dikkate almaz konuma gelmiştir.
Çözüm süreci altında yapılan tüm işlemler pkk’nın bu sürece adapte olamadığından bozulmuştur. Zaten MHP genel başkanı sayın Bahçeli’nin başından beri bu sürece karşı çıkmasının neden anlaşılmış oldu. Hani bir söz vardır ya; "Taviz tavizi doğurur" şeklinde.
Bu sözde gerçekleşmiş olmuştur. İnsanın meşrebi neyse odur denir. Amaçlarını gizleyen takiyye yapanların gerçek yüzü görünmüş oldu. Bu süreçte bana göre HDP denilen partinin bölücülük yaptığı kesinleşmiş olup kapatılması, idarecilerin de ömür boyu siyasetten men edilmesi gerekmektedir.
Organizeli çalışarak doğu ve güneydoğuda kısa sürede olağanüstü hal ilan edilmeli. İstihbarat çalışmaları son safa da yapılmalıdır. Çünkü karşında belirli düşman yok. pkk haince, sinsice, kahpece vurup kaçmaktadır haince saldırmaktadırlar. Anlaşılıyor ki bu süreçte pkk ve yapılanmaları yurt içinde ve dışında silahlanmalarını yapmış yığınaklarını mühimmatla doldurmuştur.
Doğu ve Güneydoğu bölgesine yapılan yatırım durmuş konumda olup bölge halkına zararı milyon doları aşmıştır. Bugün Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde can güvenliği yoktur diyebilirim. 10 günde 16 şehidin gelmesi uzun süredir böyle acının yaşanmaması ve kısa sürede 16 canın gitmesi bizlerin de tahammül sınırını açmıştır.
Peki bu sessizlik süresinde pkk ‘nın ne iş yaptığı, ne ile uğraştığını hiç mi araştırmadık? Yurt içi ve dışındaki kamplarını son durumları neden analiz edilmedi? Silahları toprağa gömün denilmesine rağmen bunlar gerçekleşmedi. Devlet kendine düşeni yapmasına rağmen pkk ve uzantılarının iyi niyet göstergesi yapmadığı ortaya çıkmıştır. Çünkü terörle masaya oturulmayacağı karşındaki muhatabın çok önemli olması gerektiği bir kez daha anlaşılmıştır. Terör iyi niyetle samimi niyetle bitmemiştir.
Artık onların anladığı dilden konuşma zamanı gelmiştir. Şu ana kadar 300’e yakın terörist öldürülmüştür, buda yeterli değil kökleri kazınana kadar devam etmelidir diyorum. Özellikle meclisteki uzantıları ve vatan haini olan vekillerin dokunulmazlıklarının da kaldırılması ve adalet önünde hesap vermelidir.
Başka bir konu da vatandaşlarımızın binlercesini TSK ve Genel kurmaylığa askerlik için başvuru yapmasıdır. Bu haberi siteden okuyunca duygulandım. Dedim ki işte biz buyuz, bizi kimse bölemez. Bizim bileğimizi kimse bükemez dedim. Bir kez daha Türklüğüm ile gurur duydum. TSK ve Genel Kurmaya başvuru yapan tüm kardeşlerimin anlından öpüyorum. Şehit cenazelerinde veya ulusal bir olay olduğundaki birliktelik bizleri kanıtlıyor diyorum. Gerçi bu olayın olmadığını Genkur resmi dille açıkladı ama böyle bir duyguya gerçek olmasa bile ülke vatandaşlarının sarılması manidardır.
Bu terör yıllar önceki 80’li yıllarda ki sağ sol çatışmasında farklı boyutları olduğunu da söyleye bilirim. Görüş ayrılığı temelde görülse de pkk terörünün direk ülkeyi bölme amaçlı olduğu görüşündeyim. Bu konuyla ileride görüşlerimi farklı boyutlarını da ele alacağım. Terörün hepsini lanetleyerek hoşça kalın diyorum.