Hangi parti oy sandığına gömülecek?..

Erol ŞEKER

 

Siyasetin her zaman ısınmaya başladığı dönemler en sıkıntılı dönemleridir. Bu dönemlerde siyasete soyunanlar aklına geleni vaat ederler. Yeter ki seçilip o TBMM çatısı altında ki ceylan derisi koltuklara otursun. Gerisi Allaha kalmış.

Akıllarına gelirseeee bir şeyler yapılır, ya gelmezse ne olur? Kocaman bir hiç.

Süleyman Demirel’ in meşhur sözüne benzeyen şekilde bir tabirler seçilen bu vekillerin çoğu:

“Vaat verdikte sırtımıza da binin demedik ki”.

Bir kısmı ise demedi mi; Biz 5-8 bin lira maaş alıyoruz zaten onu da sizin ayağınıza gidip gelirken bu maaşı zaten harcıyoruz.  Hatta yetmiyor cebimizden ödüyoruz!!!...”

Gitmeseydin kardeşim, seçilebilmek için gece gündüz ağlamadınız mı?

Her neyse; Kim merak ediyorum parasının delisi olur ki? Hiç kimse bir başkasının yanında veya arkasında beş kuruş almadan yıllarca bekler, bırakın beklemeyi bir gün bile çalışır?.

Hele ki bu dönemde…

Benim yanımda beş kuruşsuz çalışanı bu güne kadar hiç göremedim. Ben beklerim diyeni,  hatta çıkacağını da sanmam!.

Gelen 3 gün bile çalıştı ise paramı ver dedi, sokağa çıkınca da paramı vermedi bile dedi.

Hatta daha da ileri gidip yanımızda çalışmaya başlayanlara: “Erol Şeker paranı vermez çalışma” diyerek telkinlerde bulunup elemanların kafasını karıştırdıklarını bile biliyoruz.

Her neyse;

Sonuç olarak Milletvekili seçileceklerin vaatleri bitmez. Ama gördüğüm kadarı ile madalyonun bir başka yüzü daha var. Bu yüzden de bazı adaylar diyor ki;

“Ayağı yere basan, adam gibi proje üretmek gerekir. Sadece şunu yapacağım, bunu yapacağım demekle olmuyor. Ezber bozmak gerekiyor. Alışılmış siyaset değil artık halkı kucaklayan, yalan dolanı olmayan eski siyaset anlayışı dışında siyasetçiler olmalı.

Kısacası; halkın kendisi gibi olup onların düşüncelerini meclisteki ceylan derisi koltuklara her oturduğunda onların adına onların oyları ile gittiğini, halkın vekili olduğunu unutmadan onların istekleri için haykıran siyasetçiler olmalı.

Halk artık siyah camlı araçlarla bölgesine gelip, birkaç işadamı ile sohbet edip, bir kaç siyasetçi ve kendine güç katan insanlarla sohbet edip, işlerini halledip meclise dönen vekil olmamalı diyor.

Devam ediyorlar; Eğer adımızın koyulduğu gibi MİLLETİNVEKİLİ olacaksak, milletin dert ortağı olmalıyız. Eskiler gibi mal, mülk, iş, vesaire alanlarında birliktelik yerine;

Halkımızın geçimi ile dertlenen, halkın yokluğu ile ağlayan, çiftçinin ürettiği ile kar zarar eden, üzüldüğünde üzülen, sevindiğinde sevinen, memurun görev bilinci içinde evine götüreceği ekmeğinin parasına sarılışı gibi görevine sarılan vekil olmalıyız.”

 Eh böylesi güzel sözlere ne demeli ki.

Bu sözleri hangi vekil mi dedi.

Onu söylersem vallahi billahi tüm rakipleri seçtirmemek için elinden geleni yapar.

Ya yukarısı biz böyle miydik ki bunları anlattın der asla listeye bile almaz. Biz duyduk, konuştuk ve söylediklerini pür dikkat dinledik.

Gerisi önce o vekil aday adaylarının şansına, sonra genel merkezlerin böyle isimleri buluşup kadroya almasına ve son olarak ta Allahın iznine kalmıştır.

En önemlisi de Allaha kalmalarıdır. Çünkü onlar hiç yalnız kalmayacaktır.

Ha bu vekiller keşke Gazetemize de uğrasalar da bizlerde gerçek dünyalarını, fikirlerini paylaşabilsek. Bu söylemler hayal den öte değil. Bunu kaç aday adayı yapar. Ben söyleyeyim. Partileri önemli değil ama bu tip isimler 1 bilemediniz 2 vekil aday adayı. Onlar da aday olup seçilebilirseler.

***   

Başka konu ise son günlerde aday adaylarını yıpratma politikası yerelde başladı.

Genel Merkezleri düşünemiyorum.

Aday Adaylarından güçlü olan isimler bir bir ekarte edebilmek için ne haberleri, haklarında ne iddiaları çıkıyor. Hayret etmemek mümkün değil? Adamların neleri çıkmıyor ki?

Hortumcular, yalancılar, dolandırıcılar, partisine geçmişte hakaret edenler, Başbakana, Genel Başkanlara demediklerini bırakmayanlar, ailelerinin geçmişinde ki hataları vs, vs, vs…

İnsanlar merak ediyorum. TBMM ye vekil adayları mı seçecekler, seçtirecekler,

Yoksa Libya’ da, Tunus’ ta, Mısır’ da veya düşman ülkelerde savaşıp mücadele edecek tim mi hazırlıyorlar…

Sonuçta Milletvekili olacak isimleri seçecek yâda seçtirecekler. Bilmem kimin adamı olanı değil, bilmem kimin yakını olanı değil; Halkın içinden gelen, halkı kucaklayan ve adam gibi adamı seçtirmektir asıl amaç.

Güçlü olan daima kazanır. Ancak, önemli olan vefakâr, cefakâr, dost, dürüst ve halkın kafasında ki hayatında ki sorun ve sıkıntıları kendine dert edenleri oraya göndermektir erdemlilik. Değişen veya değişecek siyasette söylemler değil

Tam aksine yapacağı işler için canını, vaktini harcayacakları bulmak ve seçtirmektir.

Yoksa ki bu ülke hep kendine çalışanları seçti sonuç bu gün net olarak ortadadır.

Halk istemeyince kim olursa olsun, OY SANDIĞINA GÖMMÜYOR MU, GÖMMEDİ Mİ?

Bu defa da hangi parti olursa olsun MİLLETİNVEKİLİ olmayacakları bu halk çok iyi biliyor ve onları bekliyor.

Milleti temsil etmeyip zümreleri temsil edecekleri listeye koyacak partiler şimdiden sandıkların dibinde gömülmüş durumda olduklarını çok iyi bilmelidirler.

2011 SEÇİMLERİNDE HALKI UNUTACAK PARTİLERE ŞİMDİDEN UYARIMDIR.

Halk adamlarını bulun seçin. Aksi takdirde kim olursa biteceğini bilmelidir.

Bakalım bu seçimde hangi parti sandığa gömülecek bekleyip hep birlikte göreceğiz.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.