Remzi ÖZKAN: Klasikleşmiş, genelde söyleşilerin hiç değişmeyen bir sorusuyla merhaba, hoş geldiniz demek istiyorum değerli hocam: Bize kendinizi kısaca tanıtmak ister misiniz?
Hasan AKAR: Hoş bulduk Remzi Bey. Röportajlara bizi de dahil ettiğiniz için çok müteşekkirim. İnsanın kendisini tanıtması da bir hayli zor olsa gerek. Ne kadar kısaltmaya çalışsam da kültür- sanat alanındaki Hasan Akar’ın en kısa biyografisi bu.
HASAN AKAR
1957 yılında Sivas’ta doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Tokat’ta tamamladı. Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünden mezun oldu. (1979) Türkçe ve Edebiyat Öğretmeni olarak mesleğinin ilk yıllarında Erzurum ve Artvin’de görev yaptı. Anadolu Üniversitesinde lisans tamamladı. Niksar ve Tokat’ta da yöneticilik ve Edebiyat Öğretmenliği yapan AKAR, 2017 yılında emekli oldu.
Yazıları ve şiirleri; Yeşil Niksar, Niksar Danişment Gazetesi, Tokat Gazetesi, Tokat Kültür Araştırma Dergisi, Kümbet, Gülpınar, Çınar, Uçan Türk, İLESAM İlim ve Edebiyat Dergisi, Bizim Ece, Heeri Liefe Dergisi, Truva, Kültür Çağlayanı, Sivas Sultan Şehir, Çıngı, Bizim Ece, Truva Gezi, Bayatı (Azerbaycan) Dergilerinde yayınlandı.
Türkiye Yazarlar Birliği, Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı, Mehmet Akif Ersoy Düşünce Derneği kurucu üyesi, Kümbet Dergisi sahibi, İLESAM Tokat İl Temsilcisidir.
2008 yılında konferanslar vermek için Evrensel Edebiyat ve Sanat Eğitim Vakfı ile TÜDAY’ ın davetlisi olarak Almanya ‘ya,2012 yılında da Azerbaycan Yazarlar Birliği’nin davetlisi olarak Azerbaycan’a,2016’da Plevne Muharebelerinin yerini görmek ve araştırmak için Bulgaristan’a,2019 ‘da bildiri sunmak üzere TİKA’nın koordinesiyle Kosova’ya giden AKAR’ ın yurt içinde ve dışında gazete ve dergilerde yayınlanmış beş yüzü aşkın yazı ve makalesi bulunuyor.
Ülke ve il genelinde pek çok kültür programının yapımcılığını sürdüren Araştırmacı Yazar, Şair; “Tarih ve Kültür Kenti Niksar”, “Tokat Bey Sokağı “belgesellerini yaptı.2013 Yılında Millî Eğitim Bakanlığı’nca “Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti “programına Tokat’ı temsilen gönderildi. Bazı üniversite ve sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenen sempozyumlarda, panellerde edebiyat ve tarih alanında bildiriler sundu. TRT ‘de ve bazı radyo programlarında kültür söyleşilerine katıldı.
Eserleri;
Niksar Belediyesi (Tanıtım, M. Özbay’la birlikte 1997)
Millî Mücadele Yıllarında Niksar (Araştırma-inceleme, M. Özbay’la birlikte 1998)
Niksar’da Vakıflar ve Tarihi Eserlerimiz (Araştırma, M. Necati Güneş’le birlikte 2002)
Gül Ağacı Değilem (Şiir,2004)
Niksar’dan Azerbaycan’a Bir Demet Hâr-ı Bülbül (Makaleler-şiirler 2005)
Niksar Şiirleri ve Şairleri (2007)
Temmuz Bulutlarını Bekliyorum (Şiir, 2018)
Divan-ı Emrah (M. Necati Güneş, A.T. Erdoğan, M. Özbay’la birlikte,2014)
Niksar Üstüne (Araştırmalar, makaleler 2017)
Tokat Mevlevîhânesi ve Son Şeyhi Abdulhâdî Efendi (Araştırma- R. Yılmaz ‘la birlikte 2018)
Tokat Valileri (Araştırma-inceleme 2018)
Cahit KÜLEBİ ve Niksar (Araştırma-İnceleme 2020)
Tarihi Süreçte Turhal (Araştırma, B.Kurddan, M.Hasgül ile birlikte 2019)
Sivas Yıldız Beldesi Tarihi (Araştırma-İnceleme,2022)
Cumhuriyet Döneminde Tokat Müftüleri (Araştırma, B.Kurddan, A.T.Erdoğan, D.Babacan ile birlikte 2023)
Remzi ÖZKAN: Araştırmacı yazarlığın diğerlerine oranla ne denli zor olduğunu bilakis yaşayarak öğrenenlerden biriyim ve sizin bu konuda oldukça güzel çalışmalarınız mevcut. Niçin en zor olanı seçtiniz değerli hocam?
Hasan AKAR: Üzerinde yaşadığımız bu güzel memleketimizin tarihi, kültürü ve sanatı küçük yaştan beri özellikle bana tarih sevgisini aşılayan öğretmenlerimin ve Rahmetli Halis Cinlioğlu’nun çalışmaları beni öyle etkiledi ki bu topraklara borcumun olduğunu düşünerek bir vefa duygusuyla tarih, edebiyat, kültür-sanat alanında araştırmalarda karar kıldım.
Remzi ÖZKAN: Yazarlığa nasıl başladınız? Bu konuya sizi teşvik eden itici güç neydi?
Hasan AKAR: Yazarlığa 1989 yılından itibaren gazete köşelerinde başladım diyebilirim. Yaşadıklarım, okuduklarım,oldukça aktif olarak içinde bulunduğum eğitim, kültür- sanat dünyamdaki biriktirdiklerim artık bana yazmalısın dedi. Sonrasında eser/kitap/ dergi çalışmalarıma başladım.
Remzi ÖZKAN: Yıldızeli’nden Türk edebiyat dünyasına katılmış önemli bir yıldız, önemli bir kalemsiniz. Bugüne dek yayınlanmış tüm eserlerinizin ilgiyle karşılandığını görmek inanın beni de oldukça mutlu ediyor. Çünkü araştırma kitaplarının doğumu çok uzun ve çok sancılı bir süreci kapsıyor. Kitaplarınızı incelediğimde özellikle Niksar ilçesini ele aldığınızı görüyorum. Bu kadim şehir sizi nasıl bir etki altına almış ki Niksar içerikli böylesine iddialı eserler yazdırmış size? Bunun bir sırrı var mı hocam?
Hasan AKAR: Ülkemizin her bir köşesi gibi Niksar’da oldukça zengin bir kültür-sanat hazinesine sahip. Bir devletin çeyrek asır başkentliğini yapmış, Anadolu’un ilk üniversitesi Nizamettin Yağıbasan Medresesini bünyesinde barındırmış, Roma, Selçuklu, Danişmendli ,İlhanlı, Osmanlı eserleri bakımından deprem felaketlerine rağmen çok sayıda tarihi esere sahip bir şehir. Keza Karadeniz Bölgesinde kurulan vakıflar açısından da önemli bir konuma haiz. Tarih, tabiat ve kültür merkezi olan böylesine güzel bir şehirde ömrünün yirmi yılını vermiş bir eğitimci olarak kayıtsız kalamazdım.
Remzi ÖZKAN: Yine çok beğendiğim bir kitabınız var. Tokat Valileri. Bu projenin hayat bulma sürecini aktarır mısınız değerli hocam? Kitapta adı geçenler hakkında sağlıklı ve doğru bilgilere ulaşabilmek adına kim bilir kaç kişiyle görüştünüz? Bunca insanı bir araya getirmek zor olmadı mı sizin için? Bu kitabınızın piyasaya çıkış aşamasını paylaşır mısınız bizimle?
Hasan AKAR: Alanında ilk sayılabilecek bu eser için çok uzun soluklu çalıştım. Diyebilirim ki bu çalışmayı yaparken ulaşamadığım bilgi ve belge kalmadı. Hayatta olan valilerimizle, evlatlarıyla torunlarıyla çok yakın irtibatlar kurarak istenen bilgi ve belgelere ulaştım. Cumhurbaşkanlığı Arşivleri, Türk Tarih Kurumu, TBMM Arşivi, Milli Kütüphane, Türk Dil Kurumu Kütüphanesi, İçişleri Bakanlığı Arşivi, Halis Cinlioğlu Kütüphanesi Ulusal ve mahalli gazeteler, koleksiyonlar dışında yüz yüze görüşmeler yaptım. Yılmadım yaşayan valilerimizin yaşadıkları şehirlere giderek bilgileri topladım. Eserin ilk tanıtımını Ankara Türk İdareciler Birliğinde yaptığımızda yaşayan valilerimizin pek çoğu ile birlikte evlatları, torunları ve yakınları bir araya geldiler. Bu benim için tanıtımın da ötesinde büyük bir mutluluk oldu. Çalışmalarım sırasında görev yapmış valilerimizden Ayhan Nasuhbeyoğlu ve Recai Akyel, Bakanlarımızdan Ali Şevki Erek ve Metin Gürdere daima yanımda oldular.
Remzi ÖZKAN: Özellikle dijitalleşme ile beraber yazarları bekleyen önemli belirsizlikler de çıktı gün yüzüne. Ülkemizde kitap alıp okuyan sayısı hayli az iken dijitalleşmenin etkisiyle bu rakam çok daha aşağılara düştü. Bunun doğal bir sonucu olarak piyasaya çıkan kaliteli yeni kitap sayısı da oldukça azaldı. Bir yazar olarak bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Hasan AKAR: Haliyle günümüzde dijital sistem okuma ve kitap alanında, özellikle kitap okuma açısından sıkıntılara sebep oldu. Yazar ve yayınevi okuyucusuyla eskisi kadar buluşamıyor. Ekonomik artışlar da bunun üzerine eklenince kitap okuyucu sayısında çok büyük bir düşüş oldu. Kütüphanelere giden okuyucu ve araştırmacı sayısı önemli ölçüde azaldı. Ne yazar ne de yayınevi bu konuda devletten gerekli desteği bulamıyor. Kitaptaki KDV oranıyla gıdadaki oranı bir kıyaslasanız ya da bir kitabın, derginin devletin resmi kurumu olan PTT’den gönderme giderini düşünseniz her şey ortaya çıkıyor. Hoş bir ifade değil ama bu gidişle artık okumayacağız, okutmayacağız galiba.
Remzi ÖZKAN: Okullarda zorunlu kitap okuma saatlerinin acilen konulması gerektiğini şiddetle savunan birisiyim. Bir eğitimci olarak bu konuda beni destekler misiniz, niçin?
Hasan AKAR: Evet, Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda ciddi çalışmalar yaparak, projeler hazırlayarak okullarda Zorunlu Kitap Okuma Dersi/saati koymalıdır. Bazı dönemler formaliteden öteye gitmeyen okuma etkinlikleri yapıldı ama asıl amacın dışında kaldı. Bir gösterişten, reklamdan öteye gitmedi maalesef.
Remzi ÖZKAN: Araştırmacı yazar olarak, araştırmalarınız sırasında karşılaştığınız en ilginç ya da şaşırtıcı bulgu ne oldu? Bu bulgu, araştırma sürecinizi nasıl etkiledi?
Hasan AKAR: Ben Sivas merkeze bağlı Yıldız Beldesi doğumluyum. Kendi doğduğum toprakları çalışmaya çok geç başladım. Ancak çalışmaların içine girdiğimde Başbakanlık Devlet Arşivlerinde yada Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivlerinde kendi memleketimle ilgili ortaya çıkan belge sayısı fazla değildi. Bunda da hayır oldu, öyle ki şimdi belge bolluğu içindeyiz. Çünkü aradan geçen zaman içinde bir hayli belge tercüme edilerek arşivlerde araştırmacıların istifadesine sunuldu. Doğrusu doğduğum Sivas /Yıldız Beldesinin tarihi zenginliği içinde oldukça mutlu bir şekilde kayboldum desem yeridir.
Remzi ÖZKAN: Kitaplarınızın, ilerleyen yıllarda yerel tarih bilincinin güçlendirilmesine büyük katkılar sağlayacağı aşikâr. Peki hocam, Niksar ve Tokat üzerine yoğunlaştığınız araştırmalarınızda, bölge halkının araştırmalarınıza yaklaşımı nasıldı? Eserler yayımlandıktan sonra ne gibi tepkiler aldınız?
Hasan AKAR: Evet çalışmalarım önce Niksar üzerinde sonra da Tokat ve kendi memleketim Sivas üzerinde yoğunlaştı. Arşiv çalışmalarının dışında saha araştırmalarına önem verdim. Bu alanda hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadım. Halk sizin neden geldiğinizi, ne yapacağınızı yüzünüzden, tavırlarınızdan, konuşmanızdan anlıyor zaten. Ona göre de Anadolu insanının misafirperverliği ile yardımcı oluyor. Şu ana kadar hayırla çıktığım bu alanda diyebilirim ki bana, devlet kurumları dahil açılmayan kapı olmadı. Bu çalışmaların da zamanla karşılarına, içinde kendi emeklerinin de olduğu bir eser olarak çıkması elbette onları da çok mutlu kılıyor.
Remzi ÖZKAN: Yeni projeler var sanıyorum. Çünkü son dönemde biraz köşesine çekilmiş, sessiz bir haliniz var. Bu sessizlik, fırtına öncesi sessizliği barındırıyor gibi. Yine gümbür gümbür gelecek olan yeni kitap çalışmaları var sanıyorum. Önümüzdeki süreçte Hasan AKAR karşımıza hangi projelerle çıkacak, bizi neler bekliyor değerli hocam?
Hasan AKAR: Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanlığı ve KÜMBET Dergisi sahipliğini malumunuz yakın zamanda 2024 nisanında yapılan kongremizde bıraktım. Genç ve daha yetenekli arkadaşlar bu alanda yollarına devam edecekler. Sizin de sezinlediğiniz gibi doğrusu derin bir sessizliğin içindeyim ama boş da durmadım. Dağarcığımızda birkaç eser var, tabii kültür- sanat şehri diye övündüğümüz memleketimizde bu gayretlerimize sahip çıkan olursa. Yakın şehirlerimizde bu alanda yapılması düşünülenler için teklif ve destek mülki ve mahalli yönetimlerden geliyor. Nedense bizim şehrimizde bu biraz daha farklı. Bir kültür insanı olarak kimseye mihnet borcum yok. Tokat ile ilgili alanında yine bir ilk olacak üç eser “Yüzyılda Tokat Taşhan ve Komisyoncular, Yüzyılda Tokat Behzat Çarşısı, Cumhuriyet Döneminde Tokat Belediyesi ve Belediye Başkanları“ ve Sivas ile ilgili iki eser gün yüzüne çıkmayı, okuyucusuyla buluşmayı bekliyor, yayınlanması konusunda hedeflenen takvim günün zor şartlarından dolayı tutmuyor, ne diyelim hayırlısı.
Remzi ÖZKAN: Soracak çokça soru, konuşulacak fazlaca konumuz vardı elbette ama röportajımızın sonuna gelmişiz bile. Sizinle sohbet güzeldi. Çok teşekkür ederim hocam katıldığınız için.
Hasan AKAR: Ben teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.