Hidrojenin enerji sistemine dahil edilmesi fosil kaynak kullanımını önemli ölçüde azaltabilir

Uluslararası Enerji Ajansının Küresel Hidrojen Görünümü 2023 raporuna göre, küresel enerji krizinden çıkış, ülkelerin enerji güvenliği ihtiyaçlarını iklim hedefleriyle uyumlu hale getirecek politikalara bağlı görünüyor.

Ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında hidrojeni etkili şekilde sisteme dahil etmesiyle, 2030'a kadar yıllık 14 milyar metreküp doğal gaz, 20 milyon ton kömür, günlük 360 bin varil petrol kullanımının önüne geçilebilecek.

AA muhabirinin Uluslararası Enerji Ajansının Küresel Hidrojen Görünümü 2023 raporundan derlediği bilgilere göre, küresel enerji krizinden çıkış, ülkelerin enerji güvenliği ihtiyaçlarını iklim hedefleriyle uyumlu hale getirecek politikaların uygulanmasını gerektiriyor.

Hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2030'a kadar hidrojeni etkili şekilde sisteme dahil etmesiyle, küresel olarak yıllık 14 milyar metreküp doğal gaz, 20 milyon ton kömür, günlük 360 bin varil petrol kullanımının önüne geçilebileceği hesaplanıyor.

Öte yandan, rapora göre, uluslararası bir hidrojen pazarının geliştirilmesi, potansiyel enerji tedarikçilerinin çeşitliliğine mevcut durumdan farklı olarak daha fazla katkıda bulunabilir, özellikle enerji ithalatçısı ülkeler için enerji güvenliğini artırabilir.

Bu bağlamda özellikle demir, çelik, otomobil üretiminin yer aldığı ağır sanayi, ağır hizmet kara yolu taşımacılığı ve nakliye sektörleri, hidrojen kullanımının artırılması ve yaygınlaşmasıyla, fosil yakıt ve emisyon tasarrufu sağlayacak önemli alanlar olarak ortaya çıkıyor.

Hidrojen talebi oluşturulması yatırım için kritik önemde

Son yıllarda, hidrojen, enerji sektörü stratejilerinin temel direği olarak ön planda yer alıyor. Rapora göre, Eylül 2021'den bu yana 9 yeni ulusal strateji daha kabul edilerek toplamda kabul edilen ve onaylanan strateji sayısı 26'ya çıktı.

Bazı ülkeler, Ortak Avrupa Çıkarına Yönelik AB Önemli Projeleri, ABD Enflasyonu Düşürme Yasası ve Alman H2Global Girişim'i gibi proje ve yaklaşımlarla, düşük emisyonlu hidrojen üretimi ve altyapısına yönelik ticari ölçekli projeleri desteklemeye odaklanarak somut politikalar uyguluyor.

Tüm bunlara rağmen, küresel anlamda alım anlaşmalarının güvence altına alınması açısından kritik önem taşıyan hidrojen talebinin yaratılmasına yönelik yeterli politika faaliyeti hala mevcut değil.

Raporda, hidrojen talebi yaratma eksikliğinin, nihai yatırım kararlarını engelleyeceği vurgulanıyor.

AA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri