Şu kısacık ama uzun İl başkanlık atama kriz dönemini sizlerle bize ulaşan kuşların dediği kadarını paylaşalım dedik.
***
Son birkaç haftadan beridir Türkiye’de yaklaşık 40 il başkanlığı gibi Samsun İl Başkanlığı da büyük bir merakla bekleniyordu.
En büyük merak ise Milletvekili aday adayı olacak isimler arasında idi.
Bu isimler arasında güçlü isimlerin bulunması özellikle Samsun Merkez dışında ki ilçelerden adaylık için umut bekleyen çoğu Milletvekili aday adayları arasında ve partililerce de merak ediliyordu.
Çünkü eğer ki Parti yönetimi dışından bir isim seçilirse kimler olabilirdi;
Yok, dışarıdan olmayacaksa içerde ki isimler kim olmalıydı?
İçeriden Kadir Kılıç, Osman Çetinkaya ve en son olarak Mustafa Acar isimleri ön plana çıktı.
Bu isimler üzerinde mükemmel bir çalışma başlatıldı ve en sonunda Kadir Kılıç adı ortadan kısa sürede kaldırıldı.
Geriye kalan Mustafa Acar en fazla teşkilat içinden oy aldığı dillendirilen isim olarak ön plana çıkarken, şanslı diğer isim ise Milletvekillerinin de çoğunun desteğini arkasına alan Osman Çetinkaya ismi oldu.
Mustafa Acar’ ı teşkilat yani taban desteklerken, Çetinkayanın ise Milletvekili ve diğer güçlü grupların desteklediği iddiaları konuşulmaya başlandı.
Mustafa Acar’ ın kendisine güveni Başbakan’ ın tabana kulak vereceğine olan inancı idi.
Ama bazı çevreler ise 2007 yılında ki seçimlerde Milletvekili aday adayı da olan ama istediğini alamayan Acar’ ın Başbakan tarafından bu defa da onaylanmayacak dedikoduları çoğalmaya başladı. Oysa taban Acar diyordu.
***
Bu cephe böyle giderken birde teşkilatın yani il yönetiminin dışından isimler gündeme geldi. İşte aslına bakılırsa burası tam cadı kazanı idi…
Bu bölgede tam bir güç gösterisi oluyordu.
Kimisi Hüseyin Dereli’ de, Kimisi Erdoğan Tok adı üzerinde, Kimisi ise onların hiç biri olmazsa Osman Çetinkaya adı üzerinde buluşulsun diyerek partinin çok zarar görmeden toparlanmasını dillendirmeye başladı.
Zaten atamanın en büyük sorunu da bu bölgede oldu.
Burada en çok atama konusunda iki isim öne çıktı.
Birisi AK Partinin kurucularından, MYK Üyesi ve Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, bir diğer isim ise gün geçtikçe gücüne güç katan, herkesimin hem sevgisini, hem de muhalefetin tepkisini çekerek kısa sürede Grup Başkanvekilliğine sıçrayan ve geleceğin Başbakan Yardımcısı olacağı artık kesin göz ile bakılan Suat Kılıç isimleri.
Bu iki isimde aslında aynı noktada birleşiyordu.
Ama ilk adımları ayrı, son adımda bir yere bir noktaya işaret ediyorlardı.
Ve dananın kuyruğu dün akşamüzeri AK Parti Genel Merkezinden gelen haber ile adeta koptu.
AK PARTİ SAMSUN İL BAŞKANLIĞINA OSMAN ÇETİNKAYA atandı.
Bu haber ile herkes rahatladı. Şimdi herkes isme göre Milletvekilliği aday adaylığını açıklamaya başlayacak.
Kimileri ise partiden belki de alenen küsüp uzaklaşmayacak ama kalbi kırılıp ya kenarda duracak, yada partiden uzaklaşacaktır.
Çünkü herkesin hedefi 2011 Genel Seçimlerine odaklanmıştı.
Bu nokta dün akşam itibarı ile son buldu.
“Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu”
Şimdi Samsun’ da AK Parti içinde çetin bir başka yarışa yelken açılıyor.
Bu yarışın adı “MİLLETVEKİLİ ADAYI”
Kim aday olacak, kim olamayacak. Asıl AK Partide sancı, kırgınlıklar, küskünlükler şimdi başlıyor.
Hadi hayırlısı.
Kim gelirse gelsin biz gazeteciler için en dikkat çeken yönleri basınla olan diyaloglarıdır.
Sever mi, sevmez mi, sıcak yaklaşır mı, yaklaşmaz mı hep birlikte göreceğiz.
Büyük adamlar her zaman zor dönemlerde ki zor savaşları iyi yöneterek savaş alanından yara alsa bile dimdik çıkandır.
Bizlerde bu savaş meydanında Çetinkaya ve onun belirleyeceği yönetim kurulu ( veya başbakanlık belirleyip blok isim listesi gönderilebilir) ya büyük il başkanı olacaktır.
Ya da ebediyen hataları ile anılacak isimler olacak.
Bu ateşten gömleği giymek ne kadar güzel ise, onu üzerinde tutmakta o kadar zordur.
Halkın iyiliğini unutmadan yönetmek,
Hz. Ömer adaleti gibi adaletli olmak...
İşte mesele burasıdır!..
Ne diyeyim. Bizlerde Osman Çetinkaya’ya ve AK Parti camiasına…
Hayırlı uğurlu olsun diyoruz.