Tunuslu mevkidaşı Loutfi Ben Jeddou ile İçişleri Bakanlığı’da bir araya gelen Bakan Ala, görüşme öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Ala, Irak’ta kaçırılan 49 Türk vatandaşına karşılık, Süleyman Şah Türbesi’nin terör örgütü İŞİD’e verileceği iddialarına sert tepki gösterdi. "Türk devletine sorulacak sorunun da belli bir kalitesi olmalıdır" diyen Ala, İftiraları, uydurmaları, akla hayale gelmeyecek şeyleri dezenformasyon süreci içerisinde kendilerini Türkiye’nin itibarını zedelemeye görevlendirmiş çevrelerin böyle spekülatif, mantıksız, akıl dışı, Türk tarihiyle bağdaşmayan değerlendirmelerini soruya dönüştürmeyelim. Bunlar bizim cevap vereceğimiz kalitede sorular değildir. Böyle şeylerin ’meselası’ bile olmaz. Yazıktır" ifadelerini kullandı.
"EMNİYET TEŞKİLATI YENİDEN YAPILANDIRILACAK"
Bakan Ala, emniyette 4 bin 387 büro amirliğinin kapatılacağı haberlerini doğruladı. Bir gazetecinin "Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yeniden yapılandırma çalışması mı var?" sorusuna Ala, "Doğrudur, daha az maliyetle daha çok hizmet sunabileceğimiz şekilde yeniden reforme çalışmalarını sürdürüyoruz. Yakında da sonuçlarını elde edeceğiz. Temel hedefimiz büro başında, bina içerisinde çalışan polislerimizin sahaya çıkması, sokakta olmaları onların yerine daha az sayıda sivil birimlerimizin, memurların o işleri yapmalarını sağlayacak düzenlemeleri yapmaktır. Daha çok alanda bu reformları göreceksiniz" cevabını verdi.
"LİCE’DEKİ OLAYIN AMACI BELLİ"
Bakan Ala, İçişleri Bakanlığı’nın Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki PKK’lı Mahsum Korkmaz’ın heykelinin yapım aşamasından tamamlanana kadar Jandarma tarafından bilgilendirildiği yönündeki iddialara da cevap verdi. İddianın kendi içerisinde mantıksız, tutarsız, spekülatif, lüzumsuz bir değerlendirme olduğunu belirten Ala, "İçişleri Bakanlığı, Jandarma ve Emniyet’ten oluşur. İçişleri Bakanlığı’na bir şey gelirse birbirlerine bildirirler onu yapacak olan jandarmadır. Öyle değil mi?" diye sordu.
"İndirmeyi jandarmayla yaptık, önlemeyi de jandarma yapacaktır" diye konuşan Ala, Lice’deki olayın bir provokasyon olduğun belirtti. İstihbarat birimlerinin bir haber aldığında somut olarak, bu haberleri merkeze bildiklerini dile getiren Ala, şunları kaydetti: "Alandaki bu işleri engellemekle görevli olan zaten jandarma birimimizdir. Bir duyum almak başka bir şey, bir de spesifik olarak ’şurada şu iş yapılıyor’ diye haber aldıysa o zaman onu önlemek birinci göreviydi. Ben İçişleri Bakanıyım kiminle yapacağım o işi. İndirmeyi jandarmayla yaptık, önlemeyi de jandarma yapacaktır. Yani jandarma bir işi zaten kanunlardan aldığı yetki ve görevle engellemekle görevlidir. Jandarma Teşkilatımızı da İçişleri Bakanlığımızı da Türk devletini de lüzumsuz bir şekilde töhmet altında bırakma çabalarıdır, ince kurnazlıklardır. Bir haber gelir, ’Şurada şu yapılıyor’ şeklinde ama o haberin spesifik olarak nerede, ne zaman yapıldığı nasıl olduğu asıl istihbarattır. Duyum ile istihbaratı vatandaşlarımızın çok ayırt edemeyeceğini düşünerek böyle kurnazlıklarla güven bunalımı yaratmaya çalışıyorlar. Bunların asıl hedefleri belli. Bunlar, kendilerini çözüm sürecini engellemek ve baltalamakla görevlendirilmiş sayanlardır ya da başkaları tarafından görevlendirilmiş olanlardır. Amaçları çözüm sürecini ortadan kaldırmak, bunu çeşitli işbirlikleriyle engellemek ve Türkiye’nin gidişatına bir ket vurmaktır. Bunu başaramayacaklar."