Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Ağustos ayı ihracat verilerini Düzce’nin Akçakoca ilçesinde açıkladı. Buna göre; Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 düşüşle 10 milyar 482 milyon dolar oldu. İhracat bu yılın ilk sekiz aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 gerileyerek 95 milyar 135 milyon dolar olurken, son 12 aylık süreçte de yüzde 5,7 azalışla 147 milyar 947 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ağustos ayında tarım ve sanayi ihracatı kilogram bazında yüzde 5,8 artış gösterirken toplam ihracat kilogram bazında yüzde 11,7 artış gösterdi. İlk 8 ayda ise toplam ihracat kilogram bazında yüzde 0,8 artış gösterdi. Bu rakamlar, birim fiyatlarındaki düşüş nedeniyle gerileyen ihracatın aslında kilogram bazında artış gösterdiğini ortaya koyduğu bildirildi.
TİM verilerine göre Ağustos ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 547 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü yaparken, bunu 1 milyar 363 milyon dolarla otomotiv endüstrisi ile 1 milyar 192 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamülleri sektörleri takip etti. Ağustos ayında en fazla ihracat yapılan ilk beş ülke sırasıyla; 1 milyar 11 milyon dolar ile Almanya, 709 milyon dolar ile İngiltere, 685 milyon dolar ile Irak, 509 milyon dolar ile ABD ve 463 milyon dolar ile Fransa oldu.
İHRACAT ÜRDÜN’E YÜZDE 223 ARTTI
Ağustos ayında en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı yüzde 223 ile Ürdün’e oldu. Diğer yandan Libya’ya ihracat yüzde 80, Fas’a ihracat yüzde 18, İspanya’ya ihracat yüzde 10, Irak’a ihracat yüzde 9 artış gösterdi.
Ağustos ayında ihracat artışında öne çıkan diğer ülkeler de; yüzde 210 ile Gana, yüzde 182 ile Kongo, yüzde 103 ile Katar, yüzde 85 ile Norveç ve Tayland şeklinde gerçekleşti. Ağustos ayında ayrıca Ortadoğu ve Kuzey Amerika’ya yüzde 2, Afrika’ya yüzde 10 oranında ihracat artışı gerçekleşti. Avrupa Birliği ve BDT ülkelerine ihracat yüzde 5 düşüş kaydetti.
TİM verilerine göre ağustos ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 il sırasıyla; İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Gaziantep, Ankara, Manisa, Denizli, Kayseri ve Hatay oldu. Hatay’ın ihracatı yüzde 13, Gaziantep’in ihracatı yüzde 10, Bursa’nın ihracatı yüzde 1 artış gösterirken, İstanbul’un ihracatı yüzde 4, Kayseri, Manisa, İzmir ve Ankara’nın ihracatı yüzde 8, Kocaeli’nin ihracatı yüzde 13 ve Denizli’nin ihracatı yüzde 17 düşüş kaydetti.
“TERÖR VE DÜŞMANLIK ÇARE DEĞİL”
İhracat verilerinin yanı sıra gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye genelinde yaşanan ve herkesi üzen menfur saldırılarda vatan topraklarının bütünlüğü için hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, tüm ulusa baş sağlığı dileğinde bulundu.
Büyükekşi, “Türkiye’ye ve milletimize yönelik saldırılar, hangi kaynaktan gelirse gelsin, terörün ve düşmanlığın hiçbir zaman çare olmadığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Terörle mücadelede, ortaya koyduğumuz, kararlı tutum sürecinin, barış ile sonuçlanmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” dedi.
FINDIK SEKTÖRÜ HEDEFİNİ ARTIRDI
Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini, dünya ihracatının da yüzde 80’ini gerçekleştirdiğini hatırlatan Büyükekşi, fındık ihracat sezonunun açılışı nedeniyle önemli fındık üretim merkezlerinden Akçakoca’da buluştuklarını hatırlattı.
Türkiye’de 17 çeşit fındık yetiştirildiğine değinen Büyükekşi, “Fındık sektörü ihracatta da 2023 hedeflerinin üzerinde bir performans izliyor. İhracat hedeflerinin gerçekleştirilmesinde, devletimizin 2009 yılından bu yana uyguladığı yeni fındık stratejisi büyük önem taşıyor. Buna göre, fiyatlar serbest piyasa kurallarına göre belirleniyor, fiyat oluşumuna herhangi bir müdahale yapılmıyor. Bunun da etkisiyle 2015’in ilk sekiz ayında fındık ihracatı yüzde 42 arttı. Fındık sektörü, son dönemde gösterdiği iyi performans sonucu 2023 ihracat hedefini 3,5 milyar dolara çıkardı” dedi.
Fındık sektörünün hedefe ulaşabilmesi için de bu alanda araştırmanın ve yenilikçiliğin teşvik edilmesini çok önemli bulduklarını kaydeden Büyükekşi, yakın zamanda Giresun’da açılması planlanan fındık borsasının da, sektöre büyük faydası olacağına inandığını söyledi.
Dünyadaki ekonomik gelişmelere de değinen Büyükekşi, dış piyasalardaki rüzgarın hiç dinmediği bir süreçten geçildiğini, küresel piyasaların FED’in faiz kararına odaklandığını, Çin’de büyümenin yavaşlamasının da tüm dünyada etkisini gösterdiğine dikkat çekti.
Dünya ekonomisinde büyüme beklentisinin yüzde 2,6 seviyesine indiğini kaydeden Büyükekşi, “Bu yıl dünya ticaretinde yüzde 5 ila 6 arasında küçülme bekleniyor. Keza mal ticaretinde ilk yarıyılda yüzde 10,6 gerileme var. Ancak buna rağmen faiz artışı beklentisi ile yeni küresel mali koşullar oluşuyor. Daha değerli dolar, emtia fiyatlarında gerileme ve faizlerde artış yeni küresel mali koşulların dinamiklerini oluşturuyor. Emtia fiyatlarında Son 12 ayda brent petrol yüzde 48, bakır yüzde 26, alüminyum yüzde 23, nikel yüzde 46, çinko yüzde 23 geriledi. Emtia fiyatlarında bu düşüşler de, birim ihraç fiyatlarına aşağı yönlü baskı yapıyor” diye konuştu.
Diğer yandan Avrupa Birliği’ndeki ekonomik büyümenin ivme kazanmasının sevindirici olduğuna da işaret eden TİM Başkanı, bu büyümenin yılın geri kalanında kademeli olarak daha da hızlanmasının beklendiğine değindi. Büyükekşi, 2015 yılı ilk yarısında, AB’nin ithalatı euro bazında yüzde 4 artarken, Türkiye’nin AB’ye ihracatının yüzde 12 yükselmesinin, bölgedeki pazar payı artışını gösterdiğini vurguladı. Yunanistan sorununun şimdilik rafa kalktığını, paritenin de yukarı yönlü ivme gösterdiğinin altını çizen Büyükekşi, AB’ye ihracat beklentilerinin de pozitif yönde etkilendiğini ifade etti.
“SEÇİM SÜRECİYLE KISA VADEDEKİ BELİRSİZLİK KALKTI“
Türkiye gündemini de değerlendiren Büyükekşi, 1 Kasım erken seçim kararı ile kısa vadedeki belirsizliklerin ortadan kalktığını belirterek, seçim sürecinin ekonomi için minimum maliyetle geçirilmesi temennisinde bulundu. Seçim hükümetinin görevini başarıyla yapacağına inandıklarının altını çizen Büyükekşi, “Yeni kabinenin ülkemiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” dedi.
Ekonomik yönden bakıldığında ise ihracatçıların küresel risklerle boğuştuğunu vurgulayan TİM Başkanı, “İçeride döviz kurlarında da ciddi bir dalgalanma ile karşı karşıyayız. Buna ek olarak euro/dolar paritesindeki ani düşüş, ihracatçılarımız için büyük sıkıntılara sebep oldu. Her ne kadar son günlerde toparlansa da ortalama euro/dolar paritesi ilk 8 ayda geçen seneye göre yüzde 18,3 geriledi. Bu gerilemenin ihracatımıza faturası ise ilk sekiz ayda toplam 8,9 milyar dolar oldu. İhracatçılarımızın kur risklerini hedge etmeleri gerektiğine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“İRAN ÖNEMLİ FIRSAT”
Yeni pazarlara yönelik faaliyetlerine de dikkat çeken Büyükekşi, “İhracatçımız yılmadı. Yeni okyanuslara yelken açtı. Risk aldı, fırsat kolladı. Özellikle İran ile imzalanan P5+1 anlaşması sonrası firmalarımızın yüzde 63’ü İran’a ihracatımızın olumlu gelişmesini bekliyor. Bizler de bu anlamda ihracatçılarımızı her fırsatta daha proaktif davranmaya teşvik ediyoruz. İran pazarına sağlam adımlar atarak girebilmek adına ihracatçı birliklerimiz harekete geçti. 5-8 Ekim 2015 tarihleri arasında İran’a ticari heyet düzenliyoruz. Çünkü İran 82 milyonluk nüfusuyla büyük fırsatları bünyesinde barındıran bir ülke. Diğer taraftan biz de çevremizdeki fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde Filipinler, Nijerya, Botswana ve Namibya gibi bir çok ülkeye ticaret heyeti düzenleyeceğiz.
Bu şartlar altında bu yılı her şeye rağmen Türkiye ekonomisinin yüzde 3’ün üzerinde büyüme rakamı ile kapatacağına inanıyoruz. Temennimiz belirsizliklerin en kısa sürede sona ererek, siyasetin kısa vadede ekonomi üzerinde sebep olduğu dalgalanmaların azalması” diye konuştu.