Son bir haftadır İlçemizde bazı yatırım veya hizmetleri gündeme taşımaya uğraşıyoruz.
Bu yatırımların bazılarını İlçe Kaymakamımız Caner Yıldız, bazılarını ise Belediye Başkanı tarafından yapıldığını aktarıyoruz.
Bu yatırımlardan bazıları belki de herkesi heyecanlandırırken yine her zaman olduğu gibi bazı kesimleri de tedirgin veya bananeciliğe itiyor. Yani hizmet geliyor dedikçe HAYAL olarak niteleyenler bu konularda da hemen aynı pozlara giriyorlar.
Başka konu ise mesela geçtiğimiz günlerde Ticaret Lisesi önünde ki arazi ile kapalı Pazar yeri konusunu yani arazi davasını gündeme getirdik. Bu arazide belki art niyet yok ama biz ne yapıldığını, kimlerin ne yaptığını açıklamasını istedik. Çünkü okulun arazisi Pazar yeri oldu, o çalışma yapılan arazinin bir bölümü veya tamamının ise Okula verileceğini biliyorduk. Bu arazide ne yapıldığını Okul ve MEM den de kimse bilmeyince haber değeri olması hasebi ile haberleştirdik.
Ooohooo bilgisi olan da olmayan da hemen mangalda kül bırakmadı. Hakkımızda öylesine dedikodular üretildi ki sormayın gitsin.
Takmıyorum. İşimi yapıyorum. Açıklama yapma ihtiyacı da hissetmiyorum. Konu ortadadır. Belediye bu alanda bir yatırım yapıp Okul idaresine tapusu ile devredecekse onu da haber yapar Başkanımıza teşekkür ederiz. Kaldı ki o okulun spor tesisine büyük ihtiyacı var. Başka sıkıntıları da var ama şimdilik bu konu daha vahim. Ondan işledik.
Sonra yine muhabirimiz Müftülükte Kaymakamımız Yıldız ve İlçe Başkanımız Köse’nin ziyaretinde ski hal yerinde bulunan Hal Camisi alanının yıkılarak yerine yeni Müftülük binası yapmayı düşünüldüğü ve başkanla da bu konuda Müftü Kaya’nın kısa süre önce baş başa görüştüğünü öğrendik. Bu haber olmayacaksa ne haber olacaktı?
Yani bizim işimiz üzüm yemek, işimiz bağcı ile hiç değil. Bu İlçede yatırımı, hizmeti kim yapıyorsa elini öperiz. Ama yeter ki kim yapıyor, ne yapıyor, nasıl yapıyor bunlar önemli açıklansın. Başbakan Erdoğan bile bangır bangır her yerde her yapılanı şeffaflık diyerek açıklıyor. Bizim memlekette bunlar neden yapılmıyor. Başbakandan da mı büyük bizimkiler. Yapılsın açıklamaları bakın neler oluyor. Siz yeter ki Çarşamba için bir şeyler yapın biz onu en iyi ve en güzel bir şekilde yazmasını da biliriz.
Bizim işimiz haber yapmak, Kaymakam lığın işi görevi İlçeyi resmi ve kanuni yollardan idare etmek, Müftülük Diyanet İşlerinin de görevi belli, Milli Eğitimin, Belediyenin görevleri yine belli. Sonuç olarak herkes görevini yapıyor yapmak zorundadır.
Bir fark var.
Çoğu kurum devlet kurumu ve mecburen yapıyor.
Belediye halkın yani benim, sizin oy verenlerin oyları ile göreve gelen kişilerin idaresinde halka yönelik, halkın yararına yapılacak işleri yapan kurumdur.
Tıpkı bizim de halka haber verme görevimiz olduğu gibi. Bizleri de halk okumazsa hiçbir değerimiz olmaz.
Yani ikimizin de ortak noktası HALK…
İkimizde halka hizmet veriyorsak, ikimizde halkı bilinçlendirmek, bilgilendirmek ve yararlarına olanı yine onlara sunmakla görevliyiz demektir.
Yani halkı unutanı halk çok çabuk unutuyor. Bizlerin halka sırtını dönem lüksü hiç yok. Birimiz yeniden oy alabilmek ve göreve bir kere daha gelebilmek adına, bir diğerimiz ise daha çok okunup, dürüst olduğunu gösterip yıllarca bu gazeteyi çıkartabilmek için halkı görmezden gelemeyiz.
İşte birlikteliği, kesişen noktayı bu nokta oluşturuyor. Bundan kimse gocunmasın. Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…