Çarşamba İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen İftar yemeği Adapark tesisleri Göl Restoran’da yapıldı. Düzenlenen iftar yemeğinde iftardan önce konuklara Ramazan konulu bir sinevizyon gösterimini yapıldı.
İlçe Müftülüğü Tarafından düzenlenen iftar yemeğine, Samsun İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, İlçe Müftüsü Sıtkı Kaya, Ağır Ceza mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Kemal Subaşı, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, MHP ilçe Başkanı Baki Demirtaş ve çok sayıda din görevlisi katıldı.
Düzenlenen iftar yemeğinin ardından konuşma yapan Samsun İl Müftüsü Hayrettin Öztürk, “ ramazan ayı bildiğiniz gibi oruç ayı, teravih ayı, mukabele ayı, Kuran’ın doğum gününü kutlandığı bir ay, Kuran’ın yeryüzüne inmeye başladığı bir ay, kadir gecesini içinde barındıran bir ay böyle faziletlerle dolu bir ay. Bu ayda elimizden geldiği kadar orucumuzu tuttuk. Ne kadar ki kendimizi harama karşı koruduysak o derece mükafatını alacağız inşallah” dedi.
Yaklaşan bayram konusunda da bir uyarıda bulunan Öztürk, “Bayram yaklaşıyor bayramda dikkat etmemiz gereken hususlar var. Özellikle din görevlisi arkadaşlarımdan istirhamım şudur; bayrama gelecek olan vatandaşlarımız var ve onları vaazlarında uyarsınlar, Cuma’da uyarsınlar. Uykulu bir şekilde yola çıkmasınlar bir trafik kazasına sebebiyet vermesinler. Sadece kendilerini değil karşı tarafı da düşünsünler. Bu huşulara dikkat edelim çünkü her ramazanda birçok vatandaşımızı trafiğe kurban veriyoruz. Bu konuda bu sefer daha duyarlı olursak hiç olmasa Samsun ilimizde böyle durumla karşılaşmayalım vatandaşlarımızı bu konuda uyaralım” diyerek önemli konuya değindi.
Bayram namazı sonrası köylerde atılan silahlara müsaade etmeyin!
Bayram konusunda uyarılarına devam eden Öztürk, “belki merkez camilerde olmuyor ama köylerde silahlar atılıyor. Köylerde namazdan çıktıktan sonra silaha sarılıyoruz silah alıyoruz yani bunu dinle hiçbir alakası yok. Böyle bir örf de olmaz. İnsanların öldüğü bir örf olmaz. Tekkeköy’ de biliyorsunuz Havva isimli bir kız çocuğumuz dışardan gelen bir misafirin çocuğu idi o maganda kurşunu ile öldü. Dolayısıyla farkına varmadan atmış olduğumuz kurşunlar gidiyor bir başka balkonda oturan çocuğun başına düşüyor ve o onun ölümüne sebep veriyor. Bir insanı öldürmek kurana göre bütün insanlığı öldürmek gibidir. bir insanı yaşatmak bütün insanlığı yaşatmak gibidir. Eğer geriye gözü yaşlı bir ana yıllarca baba hasreti ile yanıp tutuşacak bir evlat üzüntüsü çekmek istemiyorsak, silahları artık kullanmayalım, kullandırtmayalım. Biz Dünya’ya öldürmek için değil yaşatmak için geldik. İnsanlığı yaşatalım ki insanlık yaşasın. Bu konuda duyarlı olup cemaatimizi bu konuda uyarırsak bu daha güzel olur” din görevlilerini bu konuda dikkatli olmaya davet etti.
Konuşmasının son bölümünde engelli ve yetimler ile alakalı konuşan Müftü Öztürk, “Peygamberimiz der ki ramazan gelince bayram gelince yetimlerin saçlarını okşayalım. Peygamberimiz yetime demiş baban ben olayım, annen Hatice olsun Hasan Hüseyin senin kardeşlerin olsun demiş. Onun saçları adetince sevap kazanıyorsun. Yetimler konusunda hassas olalım. Bir de engelli ve özürlü kardeşlerimizle ilgili bir cümle söyleyeyim; engelli kardeşlerimize aslında engelli demek, gözü görmeyen, kulağı duymayan, ayağı tutmayan engelli olur, engelli olan bu gözleri, elleri, ayakları olup da bu gerçekleri göremeyendir. Kuran’da da böyledir gözler kör olmaz gönüllerdir kör olan. Engelli kardeşlerimize özürlü kardeşlerimize ilgi gösterelim alaka gösterelim. bir rivayette söyle geçer Allah bir memlekete musibet göndereceği zaman önce delileri oradan alırmış öyle musibet yollarmış Selçuklu ’da ve Osmanlı’da bir adet vardır deli çalma adeti bir memleketin delisi öldüğünde yedeği yoksa başka memlekette deliler dermiş ki bereket kazansın bereket kazansın efendim . dolayısıyla delilerimize deli gözüyle bakmamız lazım” diyerek sözlerine son verdi.
Son olarak herkesin bayramını kutlayan müftü herkese teşekkür etti.