Yenilenebilir enerji kaynakları olarak bilinen, güneş, rüzgar, biyokütle, jeotermal, hidrolik, hidrojen ve okyanus enerjisinin dünyanın çevre ve hava kirlenmesinin önüne geçebilecek kaynaklarının olduğu belirtilerek, küresel ısınmanın da önüne geçilebilmesi için uygulanabilir ve uygun maliyetli seçenekleri de içerdiği bildirildi.
Kısa adı IRENA olan Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın yayınladığı son raporda, Paris Anlaşması’na dayanarak ortalama küresel sıcaklık artışını 2 derecede sınırlandırma çağrısında bulundu.Buna göre de ülkelerin iklim taahhütlerini yerine getirmesi ve küresel sıcaklık artışını sınırlandırılabilmesi için uygulanabilir ve düşük maliyetli çözümler önerildi. Bunun da yenilenebilir enerji ile daha düşük maliyetle yapılabileceği bildirildi.Kullanımı giderek artan yenilenebilir enerji ile yoğunlaştırılmış elektrifikasyonun birleştirilmesinin 2050 yılına kadar küresel iklim hedeflerine ulaşmada belirleyici bir rol oynayabileceği ifade edilen IRENA raporunda şöyle denildi:
“Ülkelerin iklim taahhütlerini yerine getirmesi ve küresel sıcaklık artışını sınırlandırması için uygulanabilir ve uygun maliyetli seçenekler gerekiyor. Öngörülen enerji geçişi, maliyetlerin azalması, ekonomik büyümenin artması, yeni iş kollarının oluşması ve genel refaha katkısı gibi belirgin sosyoekonomik faydalar sağlayabiliyor. Elektriği, yenilenebilir enerjiyle birleştirerek küresel enerji tüketiminin yarısından fazlasına çıkarmak, seragazı emisyonunun büyük bir bölümünden sorumlu olan fosil yakıtların kullanımında azalmasına neden olabiliyor.”
IRENA’nın analizine göre iklim hedeflerine ulaşmak için, enerji kullanımına bağlı karbondioksit emisyonlarında mevcut oranlara kıyasla 2050 yılına kadar %70 oranında azaltım sağlanabilir. Elektriğin bir numaralı enerji kaynağı haline gelmesiyle birlikte, küresel güç kaynağı iki katına çıkabilir. Güneş ve rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere yenilenebilir kaynakları enerji talebinin % 86’sını karşılayabilir.
Yeni iş kolları ve istihdam artışı
Raporda; enerjideki dönüşümünün 2050 yılında, gayri safi yurtiçi hasılayı % 2,5; toplam istihdamı ise küresel ölçekte % 0,2 oranında artırması öngörüldü. Aynı zamanda daha geniş sosyal ve çevresel faydalar sağlayacağına da işaret edildi. Raporda ayrıca, sağlık, sübvansiyon ve iklimle ilgili tasarrufların, 30 yıllık bir süre boyunca kümülatif olarak 160 trilyon dolar değerinde olacağı bildirildi. Bu nedenle, küresel enerji sistemini dönüştürmek için harcanan her doların, dışsallıkların nasıl değerlendirildiğine bağlı olarak en az 3 dolar ve potansiyel olarak 7 dolardan fazla bir getiri sağlayacağı kaydedildi.Yenilenebilir enerjinin fosil enerjiye kıyasla yeni iş kolları yaratabileceği de vurgulandı.