Hani bizim ŞEN ORTAKLARIMIZ var ya! O Şen ortaklardan ilgisi olmayan birisinin ortak olduğunu iddia etmişler. Gerçi farkı yok diyeceğim ama. Siz bakın şimdi ŞEN ORTAKLARIN Ne maharetleri varmış ki ne...
Bu gün gazetemizde bu hikayeye benzer bir olayın haberi de mevcut.
Malum bizim Çarşamba'da yıllarca eski ilçe başkanı ile uyum sağlayamayan böyyük Dere beyi ne edip etmiş üst mertebede ki beylerine ağlamış, sızlamış ve onu bir şekilde diskalifiye ettirmiş.
Ama öncesinde oya nakışı gibi adım adım işlerini de yoluna sokmuş sonunda...
Adam önce eski ortağını Derebeyi konutunda bir dönem yeniden küçük derebeyi olarak yanına almış. Dedikodular üreyip artmaya başlayınca ortaklığı görsel olarak bıraktırmış.
Sonra ansızın gelen bir Cemaat heyetini kucaklamış çıkartmış Derebeyi konutuna...
Orada her ne konuşuldu ise çok kısa süre sonra malum başkanı İYC yani İlim Yayma Cemiyeti Çarşamba Yetkili İmamı olarak atanmasını sağlamış.
Ya da o görüşme neticesinde bazı bağlantılarla malum İYC Çarşamba Yetkili imamı yapılmış. Durun hele iş yeni başlıyor. O da oranın küçük Yetkili İmamı olur olmaz hemencecik böyyük Derebeyinin Meclis gündemine Adliye'nin yanında ki gözde araziyi beleşe (hibe) olarak İYC' ye oy birliği(!) ile verilmesine karar alınmış.
Verilmiş ya da verilmemiş, teslim edilmiş veya edilmemiş kimseyi ilgilendirmez. İlgilendiren eski derebeyi meclisi üyelerinin sözleri...
Sonra mı?
Eski ilçe başkanı böyyük Derebeyimizin yerine aday adayı olunca. Ki arsa tahsisi de hemen hemen o vakte denk geldiği iddia ediliyor. Oradaki Yetkili İmam anında imamlıktan, yetkili olmaktan çıkartılmış...
Önce Petrolcü sevdiğim genç bir senyör göstermelik ilçe başkanı olarak atanmasını sağlamışlar.
Sarayda ki üst makamda ki yetkililer o dönemde böyyük Derebeyinin net, dürüst olmadığını görmüş ve senyör petrolcümüzü görevden alarak yerine başka bir bayan saray yetkilisinin mahareti ile Hayat Sigortası ile partiyi sigortalayacak başkanı atamışlar.
Sonra eski Offf'lu Derebeyi ile bir şekilde bizim HD uyumlu Irmak Derebeyi aniden ırmak kenarında buluşup "Barış çubuğu tüttürünce" ( arada ki büyük imamın ismini yazmamakta inad ediyorum) bizim eski halkın sigortacısı görevden alınmış ve eski İmam işaret edilmiş.
O görevden alınan HD'li Irmak derebeyimiz bu defa kendisi gibi HD olan Yetkili İmamı bu defa Şövalye ilan ederek Sarayın yetkililerine önermiş.
Şövalye böyle olmalı?
Şövalye cesaretli, imam yönü ağır, eski ortak, Irmak Derebeyinin sağ kolu olabilecek kabiliyette KURTARICI bir ruhta olmalıymış. Yani tam anlamıyla sadece kafasını sallayan bir şövalye olmalı. Başını kaldırmayacak ve eski ortak olması daha elzemmiş...
Ha Genel Merkezde halkın sigortası olan yönetici içinse, onu kötülerken yeni Şövalyenin, "Irmak Derebeyini bürosundan yönetmeyecek, halkın içinde olacak, maddi gücü olacak, kurucularla barışı sağlayacak, eski yeni ayrımı yapmayacak, genç ve Milli Görüş tabanından(!) gelen bir başkan olmalı" sözü üzerine malum başkanı şövalye ruhlu HD'nin görev verilmesini sağlamışlar...
Sonrası malum...
Şövalye öylesine zaten kendisini Irmak Derebeyine adamış ki!? O ne derse onu harfiyen uyguluyor. Böyyük derebeyinin zenginliği kadar ortak şövalyenin de mal varlığı yavaş yavaş artmaya başlamış bile...
Elit, zenginler ülkesinin derebeyi, Sırça köşklerde oturacak, şövalye olur olmaz bilmem kaç bin liraya bina alıp içine de yarısı kadar paralar akçeler(!) harcayarak derebeyi ve şövalyenin kullanabileceği elit bir mekan hazır eylemiş. Boynuz kulağı yani Irmak Derebeyini geçmeye başlamış bile...
Ama iş karışık...
Ancak onlara göre; Eski başkandan, halkın sigortasından eser kalmamalıymış? Onun el sürdüğü, oturduğu, hatta tokalaştığı partililer bile kalmamalı, hatta onların oturduğu koltuk, onlarla birlikte yediği yemek tabağı, hatta hatta oturduğu tuvalet bile...
Onlarda il' deki bazı Offf'lu İmamların bolluğunda ki cemaatte ki abileri pardon ya!.
Şövalyelerle oturup konuşmuş yeni ilçe mekanı bulmuşlar. Zavallı yeni yardımcı şövalyeler (konu mankenleri) ne dese onu yapmak zorunda kalan senyör iş adamına ne dediyseler veya yaptıysalar, denileni yapmak zorunda kalmış. İmamın oğulları olarak anılmaya başlamıştı bile o senyör işadamı ...
Yoksa İmamın oğullarının zararı büyük olacaktı? Zaten böyyük Irmak Derebeyi imamın oğullarına bulunduğu ülkenin dik dere boyu ve kanunların öğretildiği alanın yakınlarında eza vefayı çok çektirmişti. O nedenle Böyyük Irmak Derebeyi bu senyör imamın oğullarına darbe üstüne darbe vuruyordu.
Ve gelinen kaçınılmaz son...
Derebeyi emri verdi mi, eski İmam, yeni Şövalye el etek öpüp "Emreyle Irmak Derebeyim" diyerek yerine getirmeye başladı. Farkında mısınız?
İyi bakın bir, bunların arasında, içinde, yanında, yöresinde halk'ın "H" si bile yok. Çünkü onlarda ki "HD" kalitesi oldukça halka da, devlete de gerek yok...
Nasıl olsa Irmak Derebeyi demek bir memleketi yöneten kişi demek değil mi? Kanunda o, adaleti uygulayanda, uygulatanda o. Kanunları kendi kafasına ve istediği gibi uygulasa, halka zulüm çektirse de, nasıl olsa yanında bir eski yetkili İmam var. Nasıl olsa birbirlerinin günahları ve cezasını arındırırlar. Hele hele arsa da bedava olunca, Gel keyfim gel.
Sırat köprüsü mü? Onu eski Yetkili İmam bir şekilde ayarlar, hızla geçeriz sanıyorlar. Ama geçen dedim ya!.
AVUCUNUZU YALARSINIZ...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...