Geçtiğimiz hafta Perşembe günü Kum ve Çakıl Operasyonu sonrasında iki yazımda sorular sormuştum. Bu sorulardan birisi de “Irmak yatağından Kum ve Çakıl almak kimlere serbest” diğer deyimle “Belediyelerin Kum ve Çakıl alma izni var mı?” diyerek sormuştuk. Yani sonuç olarak soruları dolaylı sormuştuk bu defa direk soralım.
Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz hafta Perşembe günü yapılan Operasyon yapılmış ve 38 kişi gözaltına alınmıştı. Pazar gününe kadar gözaltında ki kişiler ya jandarma da, ya Savcılıkta ya da Mahkemeden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardı.
Ancak öğrendiğimiz kadarı ile Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara itiraz ederek dosyanın devam etmesini isteyeceği öğrenildi.
Bu Operasyonda sadece bu şahısların alınıp alınmamasına söz hakkımız ve haddimiz olmayacağı için bizi o yönü değil, asıl konu sadece neden şahıslara dokunuldu da Belediyelerin alınmasına ses çıkartılmadı demiştik. Kaldı ki her belediye aldığı kumu nasıl belgeliyor ve kamu hizmetine kullandığını nasıl belgeleyebiliyor?. Irmaktan alınan kumlara İzin verilmemiş ise belgeyi kim, nasıl ve hangi kanun ve maddelere göre veriyor.
MHP Çarşamba İl Genel Meclis Üyesi ve Eski MHP Milletvekilinin gündeme getirdiği “İzinsiz Kum ve Çakıl alma” konusunun Savcılıklara “SUÇ DUYURUSU” olup olmayacağını soruyoruz. Bunlar nasıl olur da araştırılmaz veya hiç umursanmaz. Suç varsa bunu yapanların resmi veya özel kişi, kurum ve şahıslar olarak nasıl ayırt edilebilir mi?. Kanun önünde herkes eşitse resmi kurumlar nasıl muaf tutulabiliyor?. Ya da yasaklar döneme ve kişilere göre mi olabiliyor!. Biz bu noktayı da geçelim. Köşe yazımızda dile getirdiğim izin ve belge muhabbetine bir Okuyucum yorum yapmış. Yorum ismi bizde kalın aynen şöyle:
“ Zannetmiyorum
belediyenin kayıt dışı işi olmaz. nereden ne alınmışsa ve nereye verilmişse kaydı muhakkak vardır. sana neyin hangi belgeleri lazım. iste ilgili kurumdan verirler, sende okuyucu vatandaşlarla paylaşırsın. başkanın camilere bile çakıl vermede çok dikkatli davrandığı söyleniyor. bu kadar temkinli davranan başkanın suistimale göz yumacağını düşünmek haksızlık olur. muallak olduğunu düşündüklerini resmi evraklarla netleştirebilirsin. belge lazımsa, devlet hepimizin mecbur verecekler. sen iste yeter ki.”
Şu cümle çok güzel ve her şeyi anlatıyor: “belediyenin kayıt dışı işi olmaz. Nereden ne alınmışsa ve nereye verilmişse kaydı muhakkak vardır.”
Kayıt olması için karşınız da resmi bir kurum ve evrakı olmalı. Allah’ın ırmak yatağından alınan kum için kim veya kimler BELGE VERİR Kİ? Düşünebiliyor musunuz?. Irmaktan kum aldık diye belge düzenlenecek. Hadi inanalım. Peki 1 kamyon alındı diyerek belge düzenleyip, 10 kamyon alınınca kim sorabilecek bu arada ki kum farkını!: Sonra, izinsiz alınan bir malın belgesi olur mu?
Hem bu konu da bilgi isteseniz ne olur ki. Ona da şöyle cevap vereyim. DSİ ve İl Özel İdaresinden 2011 sonu ve 2012 yılı başında bilgi istedik verilen sözlü cevap şuydu: 31.12.2012 tarihi itibari ile ne her hangi bir Belediyeye, ne de özel bir kurum veya şahsa kesinlikle kum izni verilmemiştir.
Sadece DSİ şunu belirtti. Kum alma iznini biz ırmak yatağından verme şartımız şudur. Sedde yapımı için gereken kum ve sedde üstü düzenlemesi adına ırmak yatağının kenardan 3-5 metrelik bölümünden düzenleme, sedde yapımı, ırmak yatağını düzenleme için izin veriyoruz. Gerisi izinsiz kum alımına girmektedir.”
Bir de ırmak yatağı düzenleme adı altında alınıyor ki o da başka muhabbet. Onda da bir belediyeye izin verilir ve zemin düzenlemesi yaptırılır. Oradan çıkan kum ve diğer malzemeler dışarı atılır. Ama bizimkilerin maşallahı var zemini düzeltirken kepçelerini 10-15 metre derinlikte düzeltiyorlar. Bu işi layığı ile yapılmasını görmek isteyenler görmelidir. Görmeyenlerin ise mutlaka nedenleri vardır ki memleket ne çekiyorsa bu nedenleri olanlardan çekmiştir.
Bu konu da buraya kadar…
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…