Genel seçimler artık iyiden iyiye kızışmaya başladı. YSK seçim takvimini açıkladı.
Buna göre bürokratlardan milletvekili aday adaylığı için istifa etme tarihi 10 Mart son gün.
Şimdi Türkiye tam bir seçim atmosferine girecek. Bizden şimdiden uyarması... Önümüzde ki günlerde önce Milletvekili aday adaylarının araçları başlayacak sokaklarda tur atmaya. Bangır bangır müzikler eşliğinde.
Adaylar belirlendikten sonra adaylarla birlikte bu defa partilerin de araçları devreye girecek. Yani curcuna başlıyor. Kulaklarına güvenen için sorun yok.
Küçük çocukları olmayan, hastası bulunmayan veya gürültüye aldırış etmeyenler için meselede yok. Ama uyarması bizden…
Bu gürültüye şimdiden ya hazırlanan ya da sessiz bir yer bulun bu dönem sona erene kadar.
***
Sonra seçim süreci her dönem yaşandığı gibi şaşalı ve bir o kadar da karalama dolu geçeceğe benziyor.
Hele ki 2 defa üst üste ezici çoğunlukla iktidara gelen AK Parti’nin oylarının düşmesi ve mutlaka Milletvekili seçilerek TBMM’ ye gitmek isteyen muhalefetin sesi bu sefer daha gür çıkacak gibi geliyor.
Yani kazanın altı bu defa kaynayacak FOKUR, FOKUR…
Rahmetli Erbakan hocanın dediği gibi:
Kadayıfın altı yanmasın…
Kim kime ne diyecek merak ediyorum. Fakat en dikkat çeken sorun ve sıkıntılı günler sanırım bu günlerde;
Aday adayı olmaya hazırlananlar için olsa gerek.
Çünkü herkes kendisi aday olmak için veya kendi istediği isimin aday olabilmesi için yapmayacağı iş yok. Süreç başladı bile.
Ne mi?
Şimdiden duyuyoruz. Filan aday adayı olacak. Cevabı hemen yapıştırılıyor. Olamaz.
Neden? Siz onun bilmem şu lider için dediklerini, partisi için geçmişte söylediklerini biliyor musunuz?. CD, ses kayıtlarından bilginiz var mı?
Şu teknoloji çıkalı artık gizli saklı hiçbir şey kalmadı, kalmasına da… Keşke bu kadar basit işler için veya insanın gururunu inciten cinsten işler için yapılmasa daha iyi olacak kanısındayım.
Ne olmuş?.
Bu siyasettir. Bu gün beğenmediğin siyasi bir parti ile ileride yolunuz kesişebilir.
Geçmişte söylediklerini adam düzeltemez mi? Geçmişte ki gömleğini çıkartamaz mı?
Laf ağızdan çıkana kadar kendinizindir tamam. Çıktıktan sonra bunu silah olarak veya bilmem ne olarak Genel Merkezlere yollamak ne kadar dürüstlüktür? İşte bunların iyi irdelenmesi gerekir.
Bu gün dinlenmeyen telefon kalmadı deniliyor. Ne olacak o zaman bu adayların hayatları boyunca hiç konuşmaması mı lazım, fikirlerini özgürce söyleyememesi mi lazım.
Ben yarın bir yerden aday olursam, bana da mı aynısı olacak?
Ne kadar basit, hile, gayri meşru düzen bu düzenler.
Oysa siyaset siyaset gibi yapılsa, tertemiz, ciddi, dürüst ve yalansız… Mesele kalmayacak gibi.
Şimdiden aday adayı olacaklar ile ileride aday olacaklara Allah önce sabır versin. Sonrada başarılar…
Sonrası malum.
Burada ne ekersen öbür dünyada da onu biçeceksin demektir. O zaman ne yapmak gerekli.
DÜRÜST, DOBRA VE KASETSİZ, FURYASIZ SİYASET YAPILMALIYMIŞ…
Anladı mı birileri bilmem ki.
Genel Merkeze CD falan göndermeye kalkışanlara veya o CD ler üzerinden aday belirleyecek Genel Merkezde ki siyasetçilerimize…
Kolay gelsin.