Serra Otel’de düzenlenen etkinlik, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası(TSO), Samsun İl Kadın Girişimciler Kurulu ve Samsun Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işbirliğinde gerçekleştirildi.
Etkinliğe, Samsun Vali Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırım, Türkiye İş Kurumu(İŞKUR) Samsun İl Müdürü Hasan Kılıçaslan, Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Bülbüloğlu, Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Samsun İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Dr. Gülay Atik, Program Moderatörü Samsun İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Kurulu Üyesi Şehnaz Dereli, konuşmacı olarak, Çarşamba Kumköy İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmeni (Varkey Gems Vakfı Dünyadaki en iyi 500 öğretmenden biri olarak seçtiği) Dilek Livaneli, Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Danışman-Yazar Fırat Ataklı ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantının açılışında Samsun Vali Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırım ve İŞKUR Samsun İl Müdürü Hasan Kılıçaslan birer konuşma yaptı.
BÜLBÜLOĞLU: “BAŞARININ ŞİFRESİ VİZYON SAHİBİ OLMAKTAN GEÇİYOR”
TSO Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Bülbüloğlu ise yaptığı konuşmada, “Sizler yani kadınlar takım çalışmasına yatkın, duygusal zekası yüksek, empati kabiliyeti üst düzeyde çok yönlü düşünce becerisine sahip insanlarsınız. Başarını şifresi benim için insanın ne yapacağını çok iyi bilmesinden geçiyor. Başarının şifresi vizyon sahibi olmaktan geçiyor. Kadınlarımız doğuştan girişimci ancak istatistikler bize kapasitenin atıl durumda kaldığını söylüyor. Sonuç itibarıyla girişimcilere ihtiyacımız var. Hayatın her alanında. Kamuda da özel sektörde de, sosyal alanlarda da fark oluşturmak gerekmektedir. Bugün burada bizimle başarı hikayelerini paylaşacak olacak arkadaşlarımız için kendinize inanın” dedi.
Açılış konuşmalarından sonra programa geçildi.
ÖZYOL: “ ‘SİZ GİDİN ÇAMAŞIR YIKAYIN’ DEDİLER”
Başarının şifresinin; inanmak, hedef koymak, yaptığınız ve yapacağınız işi sevmek sevmeye çalışmak olduğunu söyleyen Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, “Hayatım boyunca her yaptığım işi, verilen görevi, isteğimin dışında da verilen görevleri hep sevdim sevmeye çalıştım. Belediye başkanlığımda da bunu sürdürdüm. Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanlığı görevini yürütüyordum, istifa ettim belediye başkanı aday adayı oldum. 12 erkek aday adayı arkadaşımın arasından seçildim. ‘Aday olacağım’ dedim inandım, belediye başkanı olacağım dedim inandım ve Belediye Başkanı oldum. Ben seçim çalışmalarındayken dediler ki bana, ‘siz gidin çamaşır yıkayın, bulaşık yıkayın, ne işiniz var’ dediler. Ben de ‘bulaşık yıkarız, çamaşır yıkarız, ahırda inek sağarız, tarlada çalışırız, kalem tutarız hakim oluruz, başbakan oluruz, belediye başkanı oluruz 30 Mart’ta görüşürüz’ dedik böylece başardık” ifadelerini kullandı.
LİVANELİ: “TEKNOLOJİDEN UZAK OLMAK ÇOCUĞU KİTABA YAKLAŞTIRIYOR”
Öğrencileriyle birlikte gerçekleştirdiği projelerden bahseden Dilek Livaneli, “İlkokul öğretmeni hiçbir zaman unutulmaz. İlkokul öğretmeni iz bırakır. Olumlu ya da olumsuz. Mesleğinde fark oluşturabilmek için bir öğretmen ne yapabilir, mesleğini nerelere taşıyabilir bunu paylaşmak adına ve özellikle de köyde bir öğretmensiniz, tek başına bir kadınsınız, birleştirilmiş sınıf okutuyorsunuz bu Türkiye’nin bir gerçeği. Köy okulu gerçeğiyle yüzleştiğinizde bakıyorsunuz ki öğretmenler odası bile yok. 18 bin köy okulu var Türkiye’de 65 bin köy okulu öğretmeni var, 1 milyon 200 bin köy çocuğu var bunlara ulaşmak adına belki küçük bir örneksiniz ama belki Türkiye’deki bütün Dilek Öğretmenleri harekete geçirmek adına bir takım projeler gerçekleştirdik. Bunlar ülke çapında uluslararası alanda ses getirdi. Köy çocuğu şöyle: Hiçbirinin evinde bilgisayar yok, internet yok, teknolojiden uzaklar. Öyle bizim çocuklarımız gibi tabletler bilgisayarlar böyle bir şey yok. Çocuk teknolojiden uzak fakat ben bunu bizzat gözlemledim teknolojiden uzak olmak çocuğu kitaba yaklaştırıyor. Bu çok doğru. Çocuk kitabı okuyor. Kitabı seviyor, öpüyor, kokluyor. Bu projeyle çocuğun kitaba olan aşkı bir kez daha ortaya çıktı. Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırma adına projemiz hayat buldu” şeklinde konuştu.
Etkinlik Danışman-Yazar Fırat Ataklı’nın yaptığı konuşmalarla sona erdi.