Diyetisyen Cemre Kamalı, lipödemin özellikle hormonal değişim evrelerinde (ergenlik, gebelik, menopoz) ortaya çıktığını ve bunun da östrojen kaynaklı bir problem olabileceğini söyledi. Lipödemden etkilenen bölgelerde beyaz yağ dokusundaki alfa ve beta östrojen reseptörlerinde bozukluklar görülebildiğini anlatan Kamalı, sözlerine şöyle devam etti:"Vücutta enflamasyon arttıkça bağışıklık sistemi su-sodyum-glikoz açığa çıkartır. Enflamasyonun olduğu bölgeye göre orada su ve yağ birikir. Yani ödem ve yağlanma görülür. Lipödemde bacaklarda enflamasyon olduğu için o bölgelere bastırınca ağrı hissederler. Bu yüzden ilk strateji enfalamasyonu baskılamak olmalıdır. Lipödem için yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıklarında yapılan düzenlemeler semptomların yönetiminde yardımcı olabiliyor. Bilimsel araştırmalara göre, lipödemde yağ dokusunun dağılımı sadece diyete veya egzersize iyi yanıt vermeyebiliyor. Bu nedenle takım çalışması oldukça kıymetli.. Ayrıca vücuttaki enflamasyonun azaltılması da temel hedeflerin arasında yer alıyor. Bu nedenle anti-oksidan ve anti-inflamatuar besin ögelerinden zengin bir beslenme en başta gelmelidir. Son zamanlarda çalışmalar, ketojenik diyetin lipödem hastalarında yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bunun yanında, lipödem ve östrojen arasında bir bağlantı olduğu düşünüldüğünden, soya ve fito-östrojen içeren gıdalardan uzak durulması gerekmektedir" dedi.
"Kahve, çay tüketimini artırmanız halinde ekstra olarak su tüketiminizi de artırın"
Lipödemle yaşayanların dikkate alabileceği bazı beslenme ve yaşam tarzı hakkında ipucu veren Kamalı, "Anti-enflamatuar yiyecekler tüketme en güçlüsü Omega-3 tür. Yani deniz ürünü tüketimi. Çünkü omega-3 EPA ve DHA kısmı enflamasyonu baskılar. Bunun yanında zencefil-zerdeçal gibi bitkiler, yeşil yapraklı olmak üzere rengarenk sebzeler. Patates hariç (tatlı patates olabilir.) soğan ve sarımsak örnek verilebilir. Tuz alımını sınırlamak, vücutta sıvı tutulumunu azaltarak şişkinliği azaltabilir. İşlenmiş gıdaları ve aşırı tuzlu yiyecekleri mümkün olduğunca azaltmak önemlidir. Özellikle avokado ve zeytinyağı beslenmenizde bulunmalıdır. Hindistan cevizi yağı, ceviz, fındık, badem tüketilmelidir. Yeterli miktarda su içmek, vücuttaki sıvı dengesini korumak ve dolaşımı desteklemek için önemlidir. Günde kilo başına 30 ml su içmeye özen gösterin. Kahve, çay tüketimini artırmanız halinde ekstra olarak su tüketiminizi de artırın. Lipödemli bireyler için uygun egzersizler, dolaşımı artırabilir ve kas kuvvetini geliştirebilir. Yürüyüş, yüzme, pilates ve hafif direnç egzersizleri gibi egzersizler önerilebilir. Stres, lipödem semptomlarını artırabilir. Yoga, meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi stres yönetimi teknikleri, stres seviyelerini azaltmaya yardımcı olabilir. Lipödem, yaşam boyu yönetilmesi gereken bir durumdur ve tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri semptomların kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir" dedi.
Öte yandan lipödem, vücudun her iki tarafının eşit etkilenerek, bacaklarda, kalçada ve bazen kollarda oluşan, yağ birikmesine bağlı ağrılı cilt büyümesidir.
Kadınların en büyük sorunu 'lipödem'
Diyetisyen Cemre Kamalı, lipödemin çoğunlukla kadınlarda görülen özellikle kalça, uyluk, diz ve kollarda orantısız yağ birikimi ve sıvı tutulması ile karakterize kronik bir yağ dağılım bozukluğu olduğunu söyledi.