Başkent Üniversitesi Özel Başkent Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Mustafa Yılmaz, kalp pili hastaların ne zaman kontrole gitmeleri veya hangi durumlarda doktoruna başvurmaları gerektiği konusunda bilgi verdi. Yılmaz, “Rutin takip protokolü: Kalp pili olan hastaların rutin takip sıklığı pilin takılma zamanı, pilin özelliği ve hastadan hastaya değişmektedir. Genellikle ilk takılma sonrası 1-2 ayda ilk kontrol yapılır. Sonraki takipler sıklıkla 6 ayda bir olup hasta ve pilin özelliğine göre de 3-12 ay arası da değişebilir” dedi.Hangi durumlarda hastaların hemen doktoruna veya sağlık merkezine başvurmaları gerektiğini de açıklayan Uzm. Dr. Yılmaz, bu durumları ise şu şekilde açıkladı:
“Doktorunun önerdiği düzenli takip zamanlarında, kalp pili takılan bölge üzerinde kızarıklık, ısı artışı, akıntı olması veya pil jeneratörünün cilt üzerinde görünür hale gelmesi durumunda, hastada kaynağı açıklanamayan enfeksiyon bulguları (Ateş, üşüme tireme, kilo kaybı, gece terlemeleri, vs), pil takılması öncesi şikayetlerin aynı şekilde tekrarlaması, pil takılması sonrası ciddi nefes darlığı, bacaklarda şişlik ve göğüs ağrısı olması, pil takılmış olan taraftaki kolda veya yüzde şişlik olması, bayılma olması ve uzun süren veya aralıklı olarak belli vücut pozisyonlarında (Sola yatınca gibi) gelen hıçkırık olması durumunda doktora başvurulmalıdır”
Kalp pili olan hastalar nelere dikkat etmeleri gerektiğini de anlatan Yılmaz, cep telefonları konusunda hastaları uyardı. Yılmaz, “Cep telefonlarının kalp pilinden 15 santim uzakta taşındığı ve kullanıldığı durumlarda etkileşim riskinin çok düşük olduğu bildirilmektedir. Ancak yine de kalp pili olan hastaların cep telefonlarını uzun konuşmalar için kullanmamaları ve pilden mümkün olduğu kadar uzakta taşımaları önerilmektedir” diye konuştu. Metal detektörleri, X-Ray tarama cihazları veya diğer elektronik cihazlar kalp pilini etkileyebileceğini kaydeden Uzm. Dr. Yılmaz, şöyle devam etti:
"Elle kontrol amaçlı kullanılan metal detektörleri kalp pilinin bulunduğu alana 15 santimden daha fazlar yaklaştırıldığı zaman ve bugün için havaalanları, alışveriş merkezleri, güvenlik birimleri gibi bir çok yerde kullanılan X-Ray tarama cihazlarından geçildiği zaman kalp pili programında değişiklikler olabilmektedir. Yeni jenerasyon pillerde bu durum çok nadir olsa da hastaların X-Ray cihazından geçmemesi ve pillerinin bulunduğu bölgenin metal detektörü ile taranmaması önerilmektedir. Bunların dışındaki diğer elektronik cihazlar kalp pilleri ile etkileşmezler.”
Kalp pillerinin çocuk doğurmada sorun oluşturmadığını ifade eden Yılmaz, “Hastaların gebe kalmasında, çocuk doğurmasında altta yatan kalp hastalığı engel teşkil etmediği sürece kalp pilleri bir sorun oluşturmaz” diye konuştu. Yılmaz, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Kalp pillerinin hastanın ihtiyacına ve pilin özelliğine göre değişmekle birlikte ortalama 5-6 yıl (genellikle 4-10 yıl arası) bir ömrü vardır. Düzenli takip edilen hastalarda kalp pili ömrü azaldığı dönemde uyarı verir ve piller bitmeden elektrodları yerinde bırakılarak basit bir operasyonla sadece jeneratör değiştirilmek üzere değiştirilir.” Kalp yetmezliğinin kronik bir hastalık olduğunu ve tedavisinin zor ve uzun zaman aldığını kaydeden Yılmaz, “Kalp yetmezliği olan bazı özel hasta gruplarında üç odacıklı kalp pilleri takılarak hastaların şikayetleri tamamen veya kısmen giderilebilmekte ve hastalar normal hayatlarına dönmeleri sağlanabilmektedir. İleri evre kalp yetmezliği olan, kalp fonksiyonları düşük oranda çalışan hastaların mutlaka bu konuda uzmanlaşmış bir kardiyoloji hekimine görünmelerinde fayda vardır” şeklinde konuştu.