Diş ağrılarının dikkatli klinik ve radyolojik incelemeler ile yapılan analizler sonucunda kaynağının tespit edilebileceğini belirten Arslan, hissedilen ağrının kaynağı tespit edilerek konservatif (koruyucu) yaklaşımlarla ya da daha radikal bir karar olan kök kanal tedavisi uygulaması ile hastadan fonksiyon kaybı olmaksızın bu ağrıların önüne geçilebileceğini belirtti.
“Hastada fonksiyon kaybı olmadan ağrılara son”
Diş ağrılarının sebepleri arasında çürükler büyük bir oranı teşkil etse de, hiç çürüğü olmayan dişlerde de bazen farklı sebeplerle ağrılar oluşabiliyor. Uzmanlar, sinüzit gibi komşu anatomik yapıların iltihapları, diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlıkları, diş eti çekilmeleri sonrası kök yüzeyin açığa çıkmasının da ağrılara sebebiyet olabileceğine işaret ediyor.
“Kanal tedavisi tekrar gözden geçirilmeli”
Kanal tedavilerinin günümüz teknolojilerinin sunduğu donanımlar ile birlikte yüzde 90 oranında tek seans da yapılabileceğini söyleyen Arslan, dişin enfeksiyon derecesinin işaretçileri göz önünde bulundurularak hekim tarafından belirlenen seanslar sonrasında ideal bir kaplama tedavilerinin tamamlanacağını kaydetti. Arslan, “Kanal tedavisinin bitimi sonrasında ilk bir hafta içinde hastada gelişen hafif şiddette ya da giderek azalan ağrılar beklenen bir durumdur. Daha uzun süre devam eden ve dişin fonksiyona girmesini engelleyen ağrılar ise hekim tarafından tekrar gözden geçirilmelidir” dedi.
“Diş ağrıları dinmiyorsa hemen doktora başvurun”
Dişin tipi ve anatomik lokalizasyonu, randevu sayısı, kanal tedavisi sırasında kullanılan enstrüman ve solüsyonlar, kullanılan teknikler gibi kanal tedavisi sonrası gelişen bu ağrıların seviyelerini etkileyen pek çok faktör bulunduğunu belirten Arslan, ‘’Kanal tedavisinden sonra bir hafta geçmiş olmasına rağmen şikayetlerde azalma görülmüyorsa, hasta mutlaka hekim ile irtibata geçmelidir ve süre gelen şikayetler klinik ve radyografik olarak tekrar gözden geçirilmelidir’’ diye konuştu.