2009 yılında kansere yakalanan otobüs firmasından emekli 59 yaşındaki Metin Özçelik'in bir akciğeri alındı. Fakat kanser 2011 yılında diğer akciğerine de sıçradı. Kansere karşı hayata küsmeyen ve kanseri yenmenin yollarını arayan Özçelik, bitkilerden bir karışım oluşturdu. Karışımı kendi üzerinde deneyen Özçelik, kısa sürede kanseri yenerek sağlığına kavuştu. Bu arada hastadaki iyileşmeyi gören Özçelik'in doktoru Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Doç. Dr. Şevket Özkaya, bitkisel karışımı öğrenince, karışımı kullanan diğer kanser hastalarıyla da görüştü. Karışımın diğer kanserli hastalarda da olumlu etki yaptığını gören Özkaya, bu karışımın yasal zemine oturtularak diğer hastalara da verilmesinin uygun olacağını düşündü. Metin Özçelik’le birlikte Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne başvuran Doç. Dr. Şevket Özkaya, “D.M Healing” adında takviye edici gıda şeklinde karışımın ruhsatını aldı. Takviye edici gıdayı verdikleri ve şu anda takip ettikleri 200 hastanın olduğunu söyleyen Özkaya, karışımın hastalarda olumlu etki yaptığını ileri sürdü. Karışımın lösemi hariç bütün kanser türlerinde uygulanabildiğini ifade eden Özçelik, hiçbir olumsuz geri dönüş almadığını söyledi. Bu gıda takviyesini kullanan kanserli hastalar ise bu ilaçla tanıştıktan sonra hastalıklarında gözle görülür bir iyileşme olduğunu belirtti.
"Kullanan kişiler 15 gün içerisinde kendisine iyi geldiğini hissediyor"
2009 Şubat’ta kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduğunu belirten Metin Özçelik, "Kanser olduğumu öğrendiğimde bütün dünya alt üst oldu. Hayat bitti bir anda. Ama ben teslim olmadım. Sağ akciğerim komple alındı. 2011’de sol akciğerimde de sorun çıktı. O zamana kadar kendime 12 bitkiden oluşan bir karışım hazırlamıştım. Bu karışıma 2011’de 6 bitki daha ekledim. Bu bitkiler ender bulunan ve bazılarını da yurt dışından getirdiğim bitkiler. Bu bitkileri karıştırarak kullanmaya başladım. Kısa süre sonra sol akciğerdeki sorunun tamamen gittiğini Doç. Dr. Şevket Özkaya bana söyledi. 2013’e kadar kimseye vermedim, sadece kendim kullandım. Sonra yüzlerce insana verdim bunu. Bu karışımı verirken hiç kimseye bir umut vaat etmedim. Bir iddiada asla bulunmadım. Ama şuana kadar bana hiç olumsuz dönen olmadı. Ayrıca ben bu ürünü ticari bir ürün olarak görmedim. Şimdi de görmüyorum. Çünkü malın mülkün servetin hiçbir işe yaramadığını bu teşhis bana konulduğunda gördüm. Ben yaşadığım sürece bu asla bir ticari ürün olmayacak. Şimdi kanseri tamamen yenmiş biri olarak elimden geldiğince insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Lösemi hariç bütün kanser türlerine bu karışımı verdik. Hepsinde belli oranda başarılı oldu. Süreç hala devam ediyor. Hasta bu karışımı sadece alternatif olarak kullanacak. Doktoru ne diyorsa hepsini yapacak. Bu takviye gıdayı da kullanacak. Bir ayın sonunda gelişmelere göre ikinci bir kür kullanılacak. Sonuçlar pozitif olduğunda 3’üncü kürde sonuca ulaşılmış oluyor. Kullanan kişiler 15 gün içerisinde kendisine iyi geldiğini hissediyor” dedi.
“Formülü benden başka kimse bilmiyor”
Karışımın formülünün kendisinde saklı olduğunu belirten Özçelik, “Formül kafamda yazılı. Kızım kimyager. Yanımda çalışıyor. Formülün yarısını da o biliyor. Tamamını benden başka kimse bilmiyor. Bu karışımı kullanıp da bana olumsuz dönen olmadı. Ama herkese kesinlikle iyi gelecektir diye bir iddiam da yok. Örneğin son aşamaya gelmiş bir siroz hastamız vardı. Hakkın rahmetine kavuşacak gözüyle bakılan hasta sadece 16 günlük sürede tamamen ayağa kalktı. Şu an hiçbir ilaç kullanmıyor. Hiçbir tedavi de görmüyor. Sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Bu takviye gıdayı kullanan şu anda iki tane doktor var. Her ikisinin de sağlığı gayet iyi. Bu karışımın ruhsatını almak için Şevket Bey beni teşvik etti. Ruhsatını aldık. Üremini burada yapıyorum. Fiyatı 200 TL'dir. Hiçbir yerde hiçbir şubemiz yoktur. Hiçbir yetkili satıcımız da yoktur. Bunu almak isteyen insan direkt benden alması gerekiyor. Kargoyla da kendilerine gönderebilirim" dedi.
Doç. Dr. Özkaya: "Gerçekten işe yaradığını gördük, hiç negatif sonuç almadık"
İnsanların kanser olduktan sonra çeşitli çareler aradığını söyleyen Doç. Dr. Şevket Özkaya, "Metin ağabey de bu hastalardan biriydi. 2007'den beri kendisini tanıyorum. 2009 yılında Metin ağabey akciğerinde bir lezyon tespit ettik. Erken tanıyla Metin ağabeyin bir akciğerini aldık. Her şey yolunda giderken maalesef sağlam akciğerinde de bir lezyon tespit ettik. Hiç beklemediğimiz bir durum. Tek akciğer olduğu için ameliyat edemiyoruz. Işın vermeyi düşündük fakat tek akciğer olduğu için solunum yetmezliğine gidebilirdi. Daha ileri teknikleri uygulamayı düşünürken Metin ağabey toparlamaya başladı. Kanseri gitmeye başladı. Biz kendisine nasıl böyle bir şey olduğunu sorduğumuzda açık açık söyledi. 'Bütün şifalı bitkileri okuyup kendim için bir şey hazırladım' dedi. Kendi yaptığı ürünü başka hastalarla da paylaştığını öğrendik. Metin ağabeyin yaptığı takviye edici gıdayı kullanan hastalarla tek tek görüştük. Gerçekten işe yaradığını gördük. Özellikle kemoterapisi bitmiş, artık yapacak bir şeyi olmayan hastaların genel durumunu düzelttiğini; daha umutlu bir şekilde yaşadığını gördük. Kemoterapi alıp da bu takviye ilacı kullanan kişiler kemoterapinin etkilerini daha az görüyorlar. Bunun üzerine yakın çevrede araştırmasını yaptık. Hastaların bunu kullandığı için bunu yasal bir zemine oturtmak istedik. İçerisindeki maddelerin zararlı olup olmadığını öğrenmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne başvurduk. İçerisindeki maddelerin insan sağlığına zararı olmadığını ve bunun kullanılabileceğinin onayını aldıktan sonra üretime geçildi. Şu an Samsun ve civarında bunu 200 kişi kullanıyor. Çok olumlu sonuçlar alıyoruz. İnsanların ne olduğunu bilmediği şeyler kullanacağına en azından etkisi bilinen bir ürünü kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Şu an aktif olarak kullananlardan pozitif sonuçlar alıyoruz. Hiç negatif sonuç almadık. Kanser tedavisi gören doktor arkadaşlarımız var. Onlarla da bunu önerdik. Onlardan da pozitif sonuçlar aldıktan sonra biz de inandık bu takviye edici gıdaya. Hastalarımız da kullandıkça daha iyi oluyorlar. Mitolojide ölümsüzlük iksiri diye bir şey var. Bunun da vücutta ne yaptığını bilmiyoruz ama iyi geldiğini biliyoruz" diye konuştu.
Burma: "Anneme 6-10 ay ömür biçmişlerdi"
Eski Atakum Belediye Başkanı Metin Burma'nın annesi de bu gıda takviyesini kullanmış. Konuyla ilgili açıklama yapan Metin Burma, “Anneme karaciğer ve pankreas teşhisi konulmuştu. Hastanede tedavisine başlandı. Şevket Bey ve Metin Beyi önceden de tanıyordum. Metin Bey başından geçen hastalığı anlattı. Gıda takviyesi bu ilaçtan bahsetti. Biz de kendisine güvendiğimiz için ilacı denedik. Sonuçta doktorların 6-10 ay ömür biçtikleri annem 2,5 yıl daha yaşadı. Kanserle ilgili o acı tabloyu yaşamadı. Acı çekmedi. Annem sonuçta kanserin acı sonuçlarıyla ölmedi. Kalp yetmezliğinden 87 yaşında vefat etti. Ben bilim adamı değilim. Bilimsel boyutunu bilemem. Ama biz bunun fayda verdiğini düşündük. Sonuçta doktorların 6 ile 10 ay arası yaşayacak dedikleri annem kanserin yıkıcı etkisini görmeden, acı çekmeden 2,5 yıl yaşadı" şeklinde konuştu.
Öztürk: "5 ay önce yürüyemiyordum, şimdi top bile oynarım"
2012 yılında lenfoma kanserine yakalanan 32 yaşındaki Sekan Öztürk ise, “2016’da metastaz yaptı ve kasıklarıma vurdu. 2016 Eylül ayında böbrek ve omuriliğimde 4 tane tümör çıktı. Sonra Metin Beyin bu gıda takviyesi ilacını bir arkadaşım vasıtasıyla öğrendim. Doktoruma danıştım doğal olduğu için kullanabileceğimi söyledi. Kemoterapi almadan bu ilaçtan kullandım. 8,5 saat kemoterapi aldım. Kemoterapi sonrası ne kusma, iştahsızlık, yara falan olmadı. Çok memnunum. Şu an 3. kemoterapiyi alıyorum. Ben böyle bir ilaç görmedim. Çünkü kemoterapinin ilk üç günü morg hayatı yaşıyor. Ama o ilaçtan sonra çıkıyorum yemek yiyorum. Bulantı olmuyor. Geziyorum. Hiçbir şeyim yok. Tümörlerim gidiyor. Ben 5 ay önce yürüyemiyordum, şimdi top bile oynarım. Belimdeki ağrılar gitti. Şişliklerim gitti. İyiye gidiyorum" açıklamasında bulundu.