Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi koordinasyonunda, organ bağışı ve organ nakli hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. OMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı desteği ile Samsun Adliyesinde Cumhuriyet Başsavcılığı ev sahipliğinde, organ bağışı ve organ nakli hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Uğur Sürmeli, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Vedat Soğukpınar, Adli Tıp Şube Müdürü Uzm. Dr. Mehmet Kocakaya ve cumhuriyet savcılarının katıldığı toplantıda, Samsun Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak bölgeye bağlı Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Rize, Trabzon, Amasya, Tokat illerinde yaptıkları, organ ve doku bağışı ile organ nakli hakkındaki çalışmalarını anlattı. OMÜ Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Levent Güngör “beyin ölümü ve organ nakli”, Doç. Dr. Ertuğrul Can da “kornea nakli” hakkında bilgi verdi.
Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz toplantının açılışında yaptığı konuşmada, organ bağışına kurum olarak önem verdiklerini ve organ ve doku nakli organizasyonlarının ne kadar aciliyet gerektiren bir durum olduğunu bildiklerini söyledi.
Samsun Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak, "Organ nakli, organ yetmezliği olan hastalara yapılır. Organ bulunamadığında bu hastalar için tek sonuç ölümdür. Organ nakli yapıldığında ise hastalar içimizden herhangi biri gibi sağlıklı bir konuma gelirler. Ülkemizde yaklaşık 30 bin insan organ ve doku beklemektedir. Aile beyin ölümü sonrası organ bağışına onay verdiğinde, organ çıkarma işlemi herhangi bir canlı ameliyattı kadar büyük bir özenle yapılır. Organlar çıkarıldıktan sonra mümkün olduğunca estetik dikişlerle dikilerek bedenin hiçbir şekilde zarar görmemesine büyük özen gösterilir. O bedenler organların kıymetini çok iyi bilen hekimler için kutsaldır ve çok büyük bir saygıyı hak etmektedirler" dedi.
“Kadavradan nakiller artmalı”
Doç. Dr. Levent Güngör, “Türkiye'deki nakil, cerrahlarının uluslararası alanda örnek gösterilecek düzeyde başarılı ancak Türkiye'deki organ nakillerinin daha çok aile yapısı güçlü olduğu için canlıdan nakil oluyor. Ülkemizin kadavradan nakilleri arttırdığında çok büyük bir ekonomik kazanım elde edeceğini, organ nakli yapılarak hayata tutunmuş bir diyaliz hastasının, bir karaciğer hastasının ya da görmeye başlayan bir kornea hastasının ve ailesinin yaşadığı mutluluğun ise parayla ölçülemeyeceği anlaşılacaktır. Beyin ölümünde beyne artık hiç bir şekilde kan akımının ulaşmadığı, beyin hücrelerinin tamamen hasarlandığı ve hiç bir şekilde geriye dönüşün mümkün olmayacağı bir hadisedir. Beyin ölümü tanısının sadece yoğun bakımlarda ve titiz değerlendirmeler neticesinde, bazen birkaç gün sürebilen incelemelerle koyulabilir” diye konuştu.
Kornea nakli
Doç. Dr. Ertuğrul Can ise, "Kornea gözün en ön kısmında yer alan ince şeffaf tabakadır. Doğuştan veya sonradan kornea saydamlığı bozulduğunda kişide görme kaybı oluşur. Bu kişilerin görebilmesi için kornea nakli olmaları gerekmektedir, vefat eden kişiden gözün tamamı değil sadece gözün en ön kısmında yer alan ince şeffaf tabaka alınarak nakil yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
Toplantının kapanışında Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, toplantının çok verimli geçtiğini ve bilgilendirici olduğunu, bugüne kadar Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi ile organ nakli ile ilgili her türlü desteği verdiklerini, bundan sonra da kurum olarak üstlerine düşeni yapacaklarını belirtti.